25 Eylül 2024 Çarşamba

TKŞ: Soykırım devletleri yıkılacak, halklar kazanacak

Komünist Devrimci Hareket (TKŞ) Ermeni Soykırımının 108. yıldönümünde yazılı açıklama yaptı.

Osmanlı devletinin yerini faşist Türk devletinin, İttihat ve Terakki Partisi'nin yerini onlarca ırkçı faşist partinin aldığını kaydeden TKŞ, Anadolu ve Ortadoğu'da soykırım tarihinin Ermeni halkıyla başlayıp Asuri, Rum ve Kürt halklarıyla kesintisiz devam ettiğini belirtti.

Osmanlı devletinin yıkılmasının ardından Türk devletinin; Kürtlerin, Alevilerin, Ermenilerin Süryanilerin ve Rumların kanı üzerine inşa edildiğini kaydeden TKŞ şu ifadeleri kullandı: "24 Nisan 1915'te 240 Ermeni aydını önce tutuklanarak sürgün edildi. Doktorlar, avukatlar, gazeteciler, öğretmenler, yazarlar, siyasetçiler, aktörler ve esnaflar özel olarak seçilip sürgün bahanesiyle tutuklandılar ama hiçbiri sürgün yerine ulaşamadı, hepsi yolda öldürüldü. Soykırımdan önce İttihat ve Terakki Partisi, Ermeni halkının aydın ve öncülerini katletmiş, halkın ayağa kalkmasına izin vermemiştir. 24 Nisan'da başlayan tutuklama, sürgün ve yollarda katliam politikası bir yıl boyunca devam etti. Ermenilerin en çok yaşadığı İstanbul, Trabzon, Amasya, Kayseri, Bitlis, Erzurum, Maraş, Diyarbakır, Van, Elazığ gibi şehirler boşaltıldı, bir Ermeni aile bile kalmadı. Kadınlara tecavüz edilmiş, genç kızlar kaçırılıp satılmış, Ermenilerin bir kısmı bu zulmün karşısında intihar ederek yaşamlarına son vermiştir."

Sürgün yollarında hayatta kalan Ermenilerin, Irak'ın bazı kentleri ile Güney Kürdistan, Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'ye yerleştiğini ifade eden TKŞ "On binlerce Ermeni yazın güneşte, kışın soğukta açlık, hastalık ve soygun saldırıları nedeniyle öldü" dedi.

TKŞ açıklamasının devamında şu ifadeler yer aldı: "Ermeni Soykırımında 1.5 milyon Ermeni hayatını kaybetti. Osmanlı ve Türk yetkilileri binlerce yıllık Ermeni tarihini Anadolu'dan silmek istediler. Ermeni okulları yıkıldı, kiliseler yakıldı, tarihi yerler yok edildi. Bütün servetlerine el konuldu. Dükkânlar, fabrikalar, depolar, küçük fabrikalar, atölyeler, bütün araziler el değiştirildi. Türk burjuvazisi Ermenilerin servetine el koydu. Bugün Türkiye'nin büyük burjuvazisi ve sanayicisi olarak bilinen ailelerin çoğu, Ermenilerin mallarını yağmalayarak servet biriktirmiştir. Türk burjuvazisi görülmemiş bir sermaye transferi gerçekleştirdi."

Bu insanlık suçlarında emperyalist devletlerin de payı olduğunu kaydeden TKŞ şöyle devam etti: "Kirli çıkarları nedeniyle bu suça göz yummuşlar ve bunu önlemek için adım atmamışlardır. Tespih taneleri gibi dünyanın dört bir yanına dağılmış olan Ermeniler sadece vatanlarını kaybetmekle kalmamış, milli kimlikleri, kültürleri ve dilleri de erime ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Suriye ile Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan Ermeniler başlangıçta Rojava devrimine katılma konusunda tereddütlüydü. Baas rejiminin Suriye'de yeni bir katliam yapmasından endişeliydiler. DAİŞ birçok bölgede gayrimüslimleri hedef aldı. Ermeni halkımızın bir kısmı Rojava ve Suriye'yi terk etti. Bugün Ermeni halkımız ve diğer halklarımız yavaş yavaş devrime katılmakta ve Rojava devriminin demokratik halk yönetimi altında yer almaktadır."

Ermeni Soykırımı'nın yıldönümünde Rojava devriminin Ermeni halkına ve tüm ezilen dünya halklarına özgürlük ve kurtuluş yolunu gösterdiğini vurgulayan TKŞ, "Türk devletinin kanlı politikalarından en çok etkilenen biz Kürt halkı, Ermeni halkımızın acısını anlıyor ve paylaşıyoruz. Rojava komünistleri olarak
diyoruz ki; Irkçı, kışkırtıcı ve soykırımcı Türk devleti tarihin önünde işlenen suçları kabul etmeli ve başta Ermeni ve Kürt halkı olmak üzere tüm halkımıza hesap vermelidir" dedi.