TKŞ: Sömürgecilere karşı devrim ateşini büyütelim
Rojavalı komünistler, Sömürgeci İran devletinin idam uygulamalarına ve Türk devletinin gerillaya dönük kimyasal silah saldırılarına karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
Komünist Devrimci Hareket (TKŞ), Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ) ve Devrimci Komünist Gençler (CKŞ) üyeleri Hesekê'de sömürgeci İran ve Türk devletinin Kürt halkına dönük saldırılarına ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasını okuyan JKŞ üyesi Wîdat Mihemed, Kürt halkının dört parçada sömürgeci faşist rejimlere karşı özgürlük mücadelesi verdiğine dikkat çekti.
Wîdat Mihemed, "Sömürgeci Türkiye ve İran devletleri, bölge halklarına umut olan Rojava devriminin korkusuyla Bakur ve Rojhilat halkına yönelik saldırılarını yoğunlaştırıyor. Sömürgeci faşist Türk devleti, Rojava ve özgür Kürdistan dağlarına yönelik saldırılarını sürdürüyor. Şimdi yeni bir insanlık suçu deşifre edildi. Faşist Türk devletinin Metîna'da gerçekleştirdiği kimyasal saldırıda 5 gerillanın şehit düştüğü açıklandı" ifadelerini kullandı.
'TÜRK DEVLETİ İŞGAL SALDIRISINI İLERLETEMİYOR'
Metîna'da kimyasal silahla katledilen Suzan Duman (Berçem Umut), Orhan Yakut (Rustem Arpêt), Bedran Gökdemir (Şahin Nûda), Salih Tewfîq (Ciwan Minbic) ve Jiyan Timoqî (Dîlan Tunç) adlı gerillaları anan Wîdat Mihemed, "Onlar, halkının özgürlüğü için canlarını feda ettiler. Onların anılarını mücadelemizde yaşatacağız" dedi.
Türk devletin kimyasal silah kullanarak suç işlediğini kaydeden Wîdat Mihemed, şöyle devam etti: "Türk devleti, Zap ve Metîna'da gerilla karşısında zorlanıyor. İşgal saldırısını ilerletemiyor. Ve kimyasal saldırılara başvuruyor. Bu saldırı ilk kez yaşanmıyor. Daha önce de benzer insanlık suçları işlendi. Türk devleti, bu suçlar karşısındaki sessizlik nedeniyle uluslararası sözleşmeleri ihlal etmeyi sürdürüyor. Uluslararası insan hakları kuruluşları ve mahkemeler Türk devletinin işlediği suçları gündemine almalı ve yerinde incelemelerde bulunmalıdır. Sömürgeci faşist Türk devletinin kimyasal silah kullanımı engellenmelidir."
'İDAM BİR İNSANLIK SUÇUDUR'
İran molla rejiminin Kürt devrimcilere dönük idam saldırılarına dikkat çeken Wîdat Mihemed, "Faşist İran molla rejimi de Rojhilat Kürdistan'ının devrimci örgütlerinden Komala'nın üyeleri olan Mohsen Mazlum, Mohammad Faramarzi, Wafa Azarbar ve Pejman Fetahî'yi idam ederek katletti" dedi. 4 Komala üyesinin tutsak edildikleri 19 ay boyunca aileleriyle görüşmelerinin engellendiğini; ilk ve son kez idam edilecekleri gün görüştürüldüklerini hatırlatan Wîdat Mihemed, idam edilen devrimcilerin naaşlarının da ailelerine verilmediğini kaydetti.
Wîdat Mihemed "İran devleti, 25 Kürdü idam etti. Rojhilat halkımız, idamlara karşı genel grev başlattı. Ailelerin açtığı taziyeye kitlesel ziyaretler gerçekleştirildi. Rojhilat halkının idamlara karşı eylemlerini selamlıyoruz. İdam bir insanlık suçudur" ifadelerini kullandı.
'İŞGALCİLERE VE SÖMÜRGECİLERE KARŞI ÖRGÜTLENELİM'
Wîdat Mihemed açıklamayı şöyle sonlandırdı: "Kürdistan topraklarını işgal eden Türk ve İran devletlerinin saldırıları tüm Ortadoğu halklarını tehdit ediyor. Onlar, kapitalist çıkarları için halklarımızın yaşamlarını yok sayıyor. Kimyasal silahlarla, idamlarla, hapishanelerle sömürgeci rejimlerini korumaya çalışıyor. Ortadoğu halklarını, Türk ve İran devletlerinin sömürgeci katliamlarına son vermek için ses vermeye çağırıyoruz. İşgalcilere ve sömürgecilere karşı örgütlenelim. Ortadoğu halkları, özgürlük için mücadelelerini birleştirmelidir. Devrim için mücadelemizi hep birlikte büyütelim."
Açıklama, Kürtçe ve Arapça "Bîjî berxwedana gerilla" sloganlarıyla bitirildi.