TKŞ: Onbinlerce mülteci siyasi pazarlıklara kurban ediliyor

Komünist Devrimci Hareket (TKŞ), İdlip'teki savaşın tarafı olan Türk devletinin, Avrupa ülkelerini tehdit amacıyla onbinlerce mülteciyi sınır kapılarına taşımasına ilişkin açıklama yaptı, "Onbinlerce insan savaş oyunlarının ağır sonuçlarını yaşıyor" diye belirtti.

Komünist Devrimci Hareket (TKŞ), Türk devletinin, Avrupa ülkelerini İdlip savaşında taraf haline getirmek için sınır kapılarına mültecileri taşımasına ilişkin açıklama yaptı.

İdlip ve Halep çevresinde süren savaşa dikkat çeken TKŞ, Türk devletinin, Rojava ve Kürdistan'ın diğer bölgelerinde yürüttüğü işgalci savaşı Suriye içlerine doğru derinleştirdiğini vurguladı. Açıklamada, faşişt Saray rejiminin niyetinin El Nusra ve diğer çeteleri tasfiye etmek değil takviye etmek olduğu ifade edildi.

Açıklamanın devamında şunları belirtildi: "İdlib üzerinde süren savaşın taraflarının, sadece Türk işgalcileri ile BAAS rejimi olmadığı bir başka gerçekliktir. Emperyalistler ve bölge gerici devletleri saflaşmış, savaş meydanında Türkiye'nin ve Suriye'nin arkasında pozisyonlarını almışlardır. Amerika'nın Suriye özel temsilcisi James Jeffrey Türkiye ile birlikte savaşı koordine eder gibi çalışıyor."

'ONBİNLERCE İNSAN SAVAŞ OYUNLARININ AĞIR SONUÇLARINI YAŞIYOR'
Savaştan en fazla yoksul, çocuk, kadın ve ezilen bölge halklarının etkilendiğini kaydeden TKŞ, Türk devletinin yüzbinlerce mülteciyi Avrupa yollarına sürdüğünü dile getirdi. Açıklamada şöyle denildi: "Savaş ve yoksulluk nedeniyle topraklarından kopmuş onbinlerce insan savaş oyunlarının ağır sonuçlarını yaşıyor. Ahlak ve vicdan yoksunu Türk egemen sınıfları, Avrupa emperyalistlerinden fazladan bir kaç milyon euro koparma iştahı ile Batıda adeta ikinci cepheyi açtılar ve beş parasız, çaresiz, silahsız mülteci ordusunu sınır kapılarından bırakarak savaşın en kirlisini devreye soktular."

TKŞ, Avrupa ülkelerinin de bu kirli savaşın bir parçası olduğunu dile getirdi, onbinlerce mültecinin pazarlıklara kurban edildiğini belirtti. Evinden, toprağından zorla göç ettirilmiş mültecilerin yaşam haklarını elinden alındığı vurgulanan açıklamada, "Gidilecek, geri çekilecek yer yok, bundan daha kötüsü ne olabilir. Ezenlerin haksız savaşına karşı, ezilenlerin haklı savaşından başka çare yok" vurgusunu yaptı.

'YAŞAM HAKKI TANIMAYANLARA KARŞI YERYÜZÜNÜ SAVAŞ ALANINA ÇEVİRİN'
Arap, Filistinli, Kürt, Afgan ve daha pek çok ulustan mültecilere seslenen TKŞ, şu ifadeleri kullandı: "Avrupa'da sizleri bekleyen daha güzel bir gelecek yok. Emperyalist kapitalizmin olduğu her yerde ırkçılık, şovenizm, halklara düşmanlık örgütlenir. Türk faşizminden Avrupa şovenizmine hepsi mülteci halklarımıza karşı birleşmiş, aynı ikiyüzlülükle hareket ediyorlar. Onlarda acıma yok, vicdan, merhamet, insanlık beklemeyin. Her nerede olursanız olun, gelecek ellerinizdedir. İş, ekmek, özgürlük için direnmekten başka yol yoktur. Halkların kurtuluşu için sarayları yıkmak gerekir. Yeryüzünde yaşam hakkı tanımayan tüm sömürücülere, gericilere, faşistlere karşı yeryüzünü savaş alanına çevirin. Ülkesi, toprağı, onuru ve özgürlüğü için direnenler ancak geleceklerini kazanırlar. Direnmek yaşamaktır. Direniş özgürleştirir."