Batman'da Hatice Atalay'ın failleri soruldu
İHD Batman Şubesi, 653. hafta eyleminde 10 Eylül 1996'da sebze bahçesini sularken katledilen Hatice Atalay'ın faillerini sordu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi, 653. hafta eylemini Gülistan Caddesinde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirdi. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartı açılan eylemde, gözaltında kaybedilenlerin ve faili meçhul cinayetlerde katledilenlerin fotoğrafları taşındı.
Basın metnini okuyan İHD Batman Şubesi Eşbaşkanı Rümeysa Deniz Kaya, 10 Eylül 1996'da Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde katledilen Hatice Atalay'ın hikayesini kamuoyuyla paylaştı.
10 Eylül 1996'da Hatice Atalay'ın akşam saatlerinde ailesiyle birlikte evine 1 kilometre uzaklıkta bulunan sebze bahçesini sulamaya gittiği ve bunun için önceden emniyet müdürlüğüne haber verdiğini aktaran Kaya, Atalay bahçeyi sulamaya başladıktan sonra emniyet müdürlüğünün arka kısımlarında bulunan tepeden özel harekat timleri tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açıldığını belirtti.
İlk taramadan sonra bir el silah sıkıldığını, sonra tekrar seri bir şekilde ateş edildiğini, Hatice Atalay'ın eşinin emniyete doğru koşarak silah sıkmamalarını söylediğini ancak polislerin tehditte bulunduğunu belirten Kaya, Hatice Atalay'ın yaralandığını ama hastaneye götürülmesinin engellendiğini, bu esnada hayatını kaybettiğini anlattı. Kaya, polislerin olay yerinde mermi bulamadıklarını ve olayla ilgilerinin olmadığını iddia ettiğini belirtti.
Kaya, şöyle devam etti: "İnsanlığa karşı işlenmiş olan suçların karşısında susmak, hukukun gereğini yapmamak suçtur. İşlenen bu suçlara yönelik gereğinin yerine getirilmesi için yargıyı görevini yerine getirmeye çağırıyor, yasal düzenlemeler yapılmasını ısrarla talep ediyoruz. Kayıplarımızın akıbetini sorgularken, onlara dair bir izi bulunmadan, hakikatler ortaya çıkarılmadan ve adalet sağlanmadan bu mücadeleden asla geri adım atmayacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Hakikatten ve haklılığımızdan aldığımız meşruiyetle susmayacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz."
Açıklama, bir süre oturma eylemiyle son buldu.