16 Eylül 2024 Pazartesi

TJA'dan KDP'ye 'Êzidîlere yönelik kirli oyunlarınızdan' vazgeçin uyarısı

TJA, ihanetçi ve işbirlikçi KDP kamplarında Êzidîlere yönelik yeni katliam tehdidine karşı dünya halklarına dayanışma çağrısı yaptı. 

Êzidîlere yönelik KDP'nin tehdidine karşı Diyarbakır'da bulunan Dicle Fırat Kültür Merkezinde Tevgera Jinên Azad (TJA) basın toplantısı yapıldı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, il ve ilçe örgütü, Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi, Barış Anneleri, belediye eşbaşkanları ve kentteki demokratik kitle örgütlerinin kadın temsilcileri katıldı. Açıklamanın Türkçesini TJA aktivisti Birsen Kurtboğdu, Kürtçesini ise DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci okudu.

'DÜNYADA HERKESİN YERİ VAR DA KÜRTLERİN ÊZÎDÎLERİN Mİ YOK'
Söz alan Barış Annesi Raife Özbey, KDP'nin yıllardır ihanet içinde olduğuna dikkat çekti. KDP'nin Kürt halkının gözünde bir kıymeti kalmadığını söyleyen Özbey, "Dünyada herkesin yeri var da, Kürtlerin ve Êzîdîlerin mi yok" diyerek, KDP'ye tepki gösterdi. KDP için "Hainler, insan değiller" diyen Özbey, "Kürt halkının guruyla, onuruyla oynamaya hakları yok. KDP öncülüğünde Kürdistan dağlarına bomba yağdırılıyor. Êzîdî fermanını düşman eliyle yeniden gerçekleştirmek istiyorlar. Bu ne kadar doğru? KDP'yi kınıyoruz. Artık yeter" ifadelerini kullandı.

'HEDEF ROJAVA KADIN DEVRİMİDİR'
Basın metnini okuyan Kurtboğdu, dört parça Kürdistan'da yürütülen savaş ve saldırıları hatırlattı. Kurtboğdu, siyonist İsrail'in soykırım saldırılarına karşı direnen Filistinli kadınları selamladı. Suriye rejimi ve bağlı grubu Difa el Watanî'nin 6 Ağustos'ta Kuzey ve Doğu Suriye Özerk yönetimine bağlı Dêrazor'da aralarında çocukların da bulunduğu 13 kişiyi katlettiğini anımsatan Kurtboğdu, "Yapılan saldırıda 12 kişi ise yaralandı. Biz biliyoruz ki aslında hedefte olan Rojava kadın devrimidir. Kadın devrimi ile yaşamsallaşan halkların ortak yaşam iradesidir. Jin, jiyan, azadî felsefesiyle inşa edilen yeni yaşama saldırılarının nedeni korkudur. Çünkü demokratik ve barış içinde bir yaşam, sömürgeci, erkek egemen ulus devlet aklın kodlarında yoktur" ifadelerini kullandı. 

'PADÊ'NİN KAPATILMA KARARI DAİŞ SALDIRILARININ DEVAM EDECEĞİ ANLAMINA GELMEKTEDİR'
AKP-MHP iktidarının Ortadoğu'da kirli ittifaklar ve işbirliğiyle Kürdistan halklarının ve kadınlarının kazanımlarına el koymak istediğine dikkat çeken Kutboğan, "KDP bugün AKP-MHP rejimi ile işbirliği yaparak Kürtlere yapılan saldırıları organize ediyor. İhanetçi KDP bugün Êzidîler için bir tehdit oluşturuyor. Erdoğan'ın Irak ziyaretinden sonra Irak Yüksek Yargı Konseyi, Êzidî Özgürlük ve Demokrasi Partisi (PADÊ), Tevgera Azadi ya Civaka Kurdistanê (Kurdistan Özgürlük Hareketi) ve Demokratik Mücadele Cephesi Partisi hakkında kapatılma kararı verdi. Bir taraftan Kürtlerin demokratik siyaset yapmaları bu şekilde engellenmeye çalışılıyor. Bir taraftan PADÊ kapatılarak Şengal'in özerkliği ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Ferman'ın 10. yıl dönümünde PADÊ hakkında kapatılma kararının alınması tesadüf değildir. Karar, Êzidî toplumunun inancını ve iradesini yok sayma ve DAİŞ saldırılarının devam edeceği anlamına gelmektedir" dedi.

'SOYKIRIMI ÇOK YÖNLÜ VE AMAÇLI SÜRDÜRMEKTEDİR'
KDP'nin on yıl önce Şengal'i ve  Êzidî toplumunu karanlık çete DAİŞ'e teslim ettiğini hatırlatan Kurtboğan, Êzidî halkının 3 Ağustos 2014'te 74. fermanla tarihin en kanlı katliamıyla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. AKP ve MHP'nin DAİŞ ile ilişkileri birçok defa kayıt altına alındığını, ticari ilişkilerinin ortaya çıkmasına rağmen iktidarın Şengal'e dönük işgal saldırılarıyla katliam politikalarını sürdürdüğünü dile getiren Kurtboğan, "Şengal'de yapılmak istenen ve bugün hala çeşitli yönleri ile devam eden saldırı konsepti, Êzidîliğin dayandığı on binlerce yıllık toplumsallığın kök hücresinin, yaşam kültürünün ve geleneğin imhası üzerinedir. AKP-MHP'nin parçası olduğu bölgedeki Kürt düşmanı rejimler ve emperyalist güçler bugün fiziki soykırımın dışında kalan Êzidîleri kültürel soykırım cenderesinde teslim almaya çalışmaktadır. Bu güçler Êzidîlerin iradelerini ve Şengal'deki yönetim mekanizmalarını yok etme, itaat ettirme, yerleşim yerlerinden sürme, Êzidî inancını asimile ederek yok etmeyi hedeflemektedir. Bu düşmanlık döngüsünü sürdürerek soykırımı çok yönlü ve çok amaçlı sürdürmektedir" ifadelerini kullandı.

KDP'YE ÇAĞRI: ÊZİDÎLERE YÖNELİK KİRLİ OYUNLARDAN VAZGEÇİN
KDP'nin kontrolünde bulunan Êzidîlere yönelik verilen fetvalarla yeni bir soykırımın hedefi haline getirildiğini belirten Kurtboğan, "Buradan KDP'ye sesleniyoruz, Êzidîlere yönelik giriştiğiniz kirli oyundan derhal vazgeçin. Öncelikle tüm dünyanın gözleri önünde kaderlerine terk ettiğiniz Êzidîlerin uğramış oldukları soykırımın hesabını verin. Günübirlik hanedan çıkarlarınız uğruna ihanetçi duruşunuzu biz kadınlar unutmayacak" dedi. Kurtboğan, başta kadınlar olmak üzere tüm dünya halklarını Êzidîlerle dayanışmaya çağırdı. 

'SÖMÜRGECİ SAVAŞ KDP ELİYLE SÜRDÜRÜLÜYOR'
Açıklamanın ardından konuşan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, Êzîdî soykırımının hala sürdüğünü söyledi. Yüzbinlerce Êzîdî'nin KDP kamplarında işkenceye ve şiddete maruz kaldığını belirten Kaya, "Kürdistan bölgesel yönetiminin olduğu bölgelerde Êzîdîler için 'katli vaciptir' vaazları verilmeye başlanmış. Bu politikaların Êzîdîleri yok etmeye dönük olduğunu görüyoruz. Artık bütün dünya buna son vermek zorunda. Bütün dünya Êzîdî halkının yanında durmak zorunda. Kürdistan'ın bütün parçalarında bu sömürgeci işgal ve savaş politikalarının durdurulmasını talep ediyoruz. Bölgemizde yükseltilmek istenen bu savaş bütün dünyaya düşmandır. Bugün bu KDP eliyle gerçekleştiriliyor, bunu asla kabul etmiyoruz" dedi. 

ÊZÎDÎ HALKLARIYLA DAYANIŞMA ÇAĞRISI
KDP'ye, "Daha önce Êzîdîleri soykırımdan korumadınız. Êzîdîler artık örgütlendiler, bunun önüne geçmeyin, statüsünü kabul edin" çağrısı yapan Kaya, şöyle devam etti: "Dünya halklarına ve devletlerine diyoruz ki; insanlığa karşı işlenmiş suçlar, soykırımlara karşı durmadıkça tekrar ederler. Bunun tekrar etmesine asla izin vermeyeceğiz. Êzîdîler bu birlikteliği en çok hak eden halklardan, inançlardan biri. Onların yanında olmak bizim görevimiz."

Açıklama, "Jin, jiyan, azadî", "Bimre ixanet bijî azadî" sloganları ile sona erdi.