22 Eylül 2024 Pazar

Temelli: Türkiye halkları Leyla Güven'in sesine sahip çıkmalı

Partisinin Sancaktepe İlçe Kongresi'nde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Türkiye halkları, emekçileri, kadınları, bu coğrafyada yaşayan herkes, halkların barış iradesine hep beraber sahip çıkmalı. Bunun yolu da yan yana gelmekten, mücadeleyi ortaklaştırmaktan, Leyla Güven'in sesine sahip çıkmaktan geçiyor."
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin Sancaktepe İlçe Kongresi'ne katıldı. Kongrede konuşan Temelli, "Mücadelemizi bugünden yarına güçlendirerek taşımak büyük önem taşıyor. Bugün, içinde bulunduğumuz koşulların bir adı var: faşizm. Biz şuna karar verdik, yan yana geleceğiz ve bu faşizmi eninde sonunda yıkacağız. Bulunduğumuz her yerde hakikatin sesini yükselterek, herkesi mücadeleye davet ederek, mutlaka faşizmi yıkacağız" dedi.
 
24 Haziran seçimlerine giderken "mutlaka kazanacağız" dediklerini ve kazandıklarını söyleyen Temelli, "Bütün arkadaşlarımız özgür kalana kadar, yerinden yurdundan edilmiş tüm yoldaşlarımız yurduna dönene kadar, bu ülkeye barış gelene kadar bu mücadele sürecek" diye belirtti.
 
LEYLA GÜVEN BİZE YOL GÖSTERİYOR
 
32 gündür açlık grevinde bulunan Leyla Güven'i hatırlatan Temelli, "En önde yürüyen, yolumuzu açan bu iradeye herkesin saygı duyması gerekir. Leyla Güven'i görme, sesini duyma zamanıdır. Bunun için beklemeye gerek yok. 32 gün geride kaldı ama kamuoyunun büyük bir kesimi Leyla Güven'i görmezden geliyor. Bu Parlamento Leyla Güven'i görmezden geliyor, Leyla Güven yokmuş gibi davranıyor. Leyla Güven var, sesi var, iradesi var. Bu sesi eninde sonunda duyacaksınız, çünkü Leyla Güven'in sesi hakikatin sesidir. Faşizme, baskıya, zulme ve savaşa karşı bir sestir" diye kaydetti.
 
Sırrı Süreyya Önder'in hapse girmesine ilişkin de konuşan Temelli, "Sırrı Süreyya Önder cezaevine girdi. Bir cezası olduğu için değil, barıştan yana sevdası olduğu için bu devlet saldırdı. İntikam alma hırsıyla tüm yoldaşlarımıza bu zulmü reva görüyor. Binlerce arkadaşımız tutsak, binlerce arkadaşımız yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Bu arkadaşlarımız barış istedi, demokrasi istedi, 'gelin ortak vatanımızda demokratik cumhuriyeti birlikte var edelim' dedi. Karşılığında gördükleri muamele bu" diye konuştu.
 
AKP/Saray iktidarının barış, demokrasi istemediğini, savaş istediğini vurgulayan Temelli, "Bu devlet Kürt düşmanlığından beslenen bir iktidarla yoluna devam etmek istiyor. Biz de diyoruz ki 'bu düşmanlığa, bu savaşa ve bu zulme son vereceğiz'" dedi.
 
'TECRİT SON BULMALI'
 
PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulmasını isteyen Temelli, "Bu tecrit son bulmazsa bu ülke felakete sürüklenecek, çöküşe sürüklenecek, sürüklenmeye de devam ediyor. Sadece bu ülkede değil Ortadoğu da sürükleniyor. Ortadoğu yangın yeri. Çeteler ortalıkta dolaşıyor, zeytinler talan ediliyor, kadın pazarları kuracak kadar alçakça bir saldırıyı Afrin'de gerçekleştiriyorlar. Şimdi Rojava'yı hedef gösteriyorlar. İdlib'deki çetelerle işbirliği yapıyorlar. Çünkü bütün dert Kürtlerle bir ortak yaşam mümkün olmasın" diye kaydetti.
 
HALKLARIN BARIŞ İRADESİNE SAHİP ÇIKILMALI
 
Temelli konuşmasını şöyle sürdürdü: "Oysa bu coğrafyanın kadim halkları bir arada yaşama iradesini çoktan ortaya koydu. Bu irade görünmez kılınsın diye bugün tecrit var. O nedenle bu tecrit son bulmalı. Türkiye halkları, emekçileri, kadınları, bu coğrafyada yaşayan herkes, halkların barış iradesine hep beraber sahip çıkmalı. Bunun yolu da yan yana gelmekten, mücadeleyi ortaklaştırmaktan, Leyla Güven'in sesine sahip çıkmaktan geçiyor."
 
7 gün 24 saat aralıksız bir şekilde çalışarak HDP'yi güçlü bir şekilde yerel iktidara taşıyacaklarını ifade eden Temelli, "Öncelikle 102 belediyemizin 96'sına kayyum atayan bu kayyum zihniyetinden bütün kayyum belediyelerini geri alacağız. Türkiye'yi bu kayyumcu zihniyetten kurtaracağız" dedi.
 
Temelli konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Bu mücadelenin sonunda, yerellerde iktidara gelerek AKP - MHP faşizmini gerileterek atacağımız bu adım Türkiye demokrasisinin önündeki büyük tıkanıklığı açacak. Faşizmi tarihin çöplüğüne süpüreceğiz. Türkiye'nin demokrasi ve barış yolunu hep birlikte açacağız. İşte o zaman tüm arkadaşlarımız özgür kalacak, tecrit kırılacak. Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak ve tüm yoldaşlarım, tüm arkadaşlarım özgür kalacak. Buna inanıyorum. Bu inancımız bizi her geçen gün her şeye rağmen daha güçlü kılıyor."
 
"31 Mart'tan sonra bu ülkede demokrasi ve barış mücadelesi daha da kararlı bir şekilde yol alacak. Bu buluşmalar, bu yan yana gelmeler demokrasi cephesindeki bu güçlü adımlar, 31 Mart'tan sonra Türkiye'nin önünü açacak. Yerellerde attığımız bu adım ülke genelinde büyük bir demokrasi adımı olacak.
 
"Kürt halkı uzun yıllardır büyük bir mücadele veriyor. Bu mücadele sadece Türkiye için değil Ortadoğu için de büyük bir dönüşümün mücadelesidir. Tarihin çok önemli bir eşiğindeyiz. Hepimize büyük bir sorumluluk düşüyor. Bu sorumluluğun gereği olarak sadece seçimlerde başarı elde etmek için değil, bu dönüşümü gerçekleştirmek için üzerimize ne düşüyorsa yapacağız. 
 
"Asla umudumuzu yitirmeyeceğiz. Bir sabah kalkıyoruz Sevgili Sırrı hapse giriyor. Bir sabah kalkıyoruz Sevgili Selahattin'in cezası onanmış. Bir sabah kalkıyoruz bir yoldaşımız ülkeyi terk etmek zorunda kalmış. Hepsi bizim için hüzündür ama tüm bunlara rağmen ne baş eğeriz ne umudumuzu eseriz. HDP umudun partisidir. Bizler yürüdükçe bu yol açılacak, bu ülke değişecek, dünya değişecek. Bizler yürüdükçe bu ülkeye barış gelecek."