23 Eylül 2024 Pazartesi

Temelli: Leyla Güven'in sağlık durumu ciddi

Leyla Güven'i ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Güven'in sağlık durumunun ciddi olduğunu belirterek AKP'ye yasalara uyma çağrısı yaptı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, açlık grevi 105. gününde.
 
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Leyla Güven'i Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinin Bağcılar Mahallesi'nde bulunan evinde ziyaret etti. Temelli'ye, HDP milletvekilleri Semra Güzel, Remziye Tosun ve Saliha Aydeniz ile birlikte HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Mehmet Şerif Camcı ve belediye eşbaşkan adayları eşlik etti. Temelli ziyaret sonrası basın açıklaması yaptı.
 
Leyla Güven'in kararlılıkla direnişine devam ettiğini belirten Temelli, Türkiye'de tecridin kırılmadığı için hukuksuzluğun artığını kayderek Güven'le birlikte 300'den fazla tutuklu ve hükümlünün açlık grevinde olduğunu hatırlattı.
 
Temelli, "Hepsinin ortak sözü demokrasidir, barıştır, tecridin sonlanmasıdır. Çünkü herkes çok iyi biliyor ki İmralı tecridi, Sayın Öcalan üzerindeki tecrit devam ettiği sürece Türkiye demokrasi ve barış konusunda adım atamıyor. Türkiye demokratik siyaset içinde çözüm üretemiyor. Demokratik siyaset içerisinde çözüm üretmek istiyorsak, demokrasi ve barıştan yana eğer bir tavır koymak istiyorsak işte bu eyleme Leyla Güven'in sesine kulak vermek zorundayız" dedi.
 
Adalet Bakanı'na seslenen Temelli, yasalara uyma çağrısı yaparak "Adalet Bakanlığı ve iktidar, Ceza İnfaz Kanunu'nda çok açık bir şekilde belirtilen yasanın gereğini yerine getirmelidir. Bugün İmralı'daki mutlak tecride son verilmeli, aile ve avukatlarının görüşü hemen sağlanmalıdır. Bu, hukuk tanımazlık haline gelmiştir bunun bir an önce sona ermesi gerekir" diye konuştu.
 
Güven'in sağlık durumunun ciddi olduğunu vurgulayan Temelli, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
 
Türkiye'de insan haklarından, hukuktan, ve demokrasiden yana olan herkesin duyarlı olması gerektiğini belirten Temelli, "100 gündür ortaya çıkmayan duyarlılık ortaya çıktı. Her ne kadar İçişleri Bakanlığı ve güvenlik güçleri bu sesin duyulmaması için elinden geleni yaptıysa da Türkiye bu sese ancak 100'üncü günde kulak verdi. Bu sadece 100'üncü günde kalmasın, bundan sonra da devam etsin" diye konuştu.
 
Tecridin Türkiye'deki diğer sorunlardan yalıtarak ele alınacak bir durum olmadığını aktaran Temelli, Türkiye'deki karanlık tablo ve kabusun nedenin tecridin olduğunu ve AKPM'nin ve ona bağlı çalışan diğer kurumlarında inisiyatif alması ve harekete geçmesi geçmesi gerektiğini söyledi.
 
Temelli, "Hukuktan ve demokrasiden çıkmış bu iktidar, en azından bu konuda yapması gerekeni bir an önce yapmalıdır. Diğer konularda neler yapıp yapmadığının muhasebesini bu halk 31 Mart'ta yapacaktır. Bunları Türkiye toplumuna, Kürt halkına dayatarak hiçbir şekilde geleceğinin olmadığını daha önceki seçimlerde gözlemlediler, 31 Mart'ta da bir kez daha tanık olacaklardır" dedi.