1 Ekim 2024 Salı

'Tecrit siyasetine karşı 12 Haziran'da Gemlik'e yürüyoruz'

HDK, DTK, DBP, HDP, TUHAD-FED ve TJA, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde derinleşen tecrit politikalarının Türkiye'de demokrasi ve barışın önünde bir engel olduğunu belirterek, tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için 12 Haziran'da Gemlik'e yürüyeceklerini ilan etti.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) ve Tevgera Jinên Azad (TJA), 12 Haziran'da PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde yoğunlaşan tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için Gemlik'e yürüyeceklerini duyurdu.

İstanbul Beyoğlu'nda bulunan HDK Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısına HDP Sözcüsü Ebru Günay, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDK Eş Sözcüleri Cengiz Çiçek ve Esengül Demir, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, TUHAD-FED Eşbaşkanı Zeki Baran ve farklı demokratik kitle örgütlerinden temsilciler katıldı.

'ÖCALAN'A DÖNÜK TECRİT BÜTÜN TOPLUMU KUŞATTI'
Ortak basın açıklamasını DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz okudu. Aydeniz, Türkiye'nin tarihsel olarak en krizli döneminde olduklarını belirtti. Bu durumun küresel kapitalist sistemin varoluşsal kriziyle Türkiye'nin kendi varoluşsal krizlerinin birleşmesiyle ortaya çıktığını kaydeden Aydeniz, "Çözümsüzlük, AKP/MHP iktidarı tarafından toplumsal muhalefeti teslim almanın aracısı kılınırken; çözüm ise başta mevcut iktidarın kaybetmesi ve ülke halklarının barış, huzur, refah ve özgürlüklerle buluşması demek olacaktır" ifadelerini kullandı.

Ülkenin sistemsel krizinin farkında olan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 20 yılı aşkın süredir iktidarların savaş politikalarına karşı mücadele ettiğini dile getiren Aydeniz, Öcalan'ın her koşulda halkın, kadınların, emekçilerin, inançların ve doğanın çıkarlarını savunduğunu vurguladı. "Bu gerçekten hareketle İmralı adası, halklara köleliği, sömürüyü dayatan anlayışla demokrasi ve özgürlüğü geliştirmeye çalışan anlayışın temel mücadele sahası oldu ve olmaya devam ediyor" diyen Aydeniz, Öcalan'a dönük tecridin bütün toplumu kuşattığına dikkat çekti.

'TECRİT VE İŞGAL SİYASETİNE KARŞI İTİRAZI YAYGINLAŞTIRMAK ZORUNDAYIZ'
Ülkenin yakın tarihinde çözümsüzlük siyasetinin tecridi derinleştirdiğini, İmralı'yla görüşme ve diyalog kanallarının açık tutulmasının ise ülkede demokrasiyi geliştirdiğini hatırlatan Aydeniz, şöyle devam etti: "Dolayısıyla İmralı'da uygulanan bu mutlak tecrit ve işkence sistemine karşı politik, etik ve hukuki olarak itirazı yaygın ve daha kapsamlı bir hale getirmek zorundayız. Bu şartlar altında halen tecrit siyasetinde ısrar ve 'sınır ötesi operasyon' adı altında yaygınlaştırılmaya çalışılan iktidarcı ve sermaye dostu savaş siyasetine karşı ezilen tüm kimliklerin ve doğanın yaşam politikasını savunuyoruz, savunmaya da devam edeceğiz."

Aydeniz, Öcalan'ın 23 yıldır İmralı Hapishanesi'nde ağır tecrit koşulları altında rehin tutulduğunu ve kardeşiyle 2021'de yaptığı görüşmeden bu yana kendisinden haber alınamadığını vurgulayarak, bu durumu kaygıyla karşıladıklarını söyledi. Tecrit politikasına boyun eğmeyeceklerinin altını çizen Aydeniz, 12 Haziran günü tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için Gemlik'e yürüyeceklerini duyurdu. Aydeniz, bütün demokratik kamuoyunu yürüyüşe destek vermeye çağırdı.

GÜNAY: TECRİDİN KALDIRILMASI DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZLARINDANDIR
Aydeniz'den sonra söz alan HDP Sözcüsü Ebru Günay, tecrit sisteminin İmralı'dan başlayarak hayatın her alanına yayıldığını kaydetti. Bunun en büyük bedelini ise Abdullah Öcalan başta olmak üzer hapishanelerdeki tutsakların ödediğini söyleyen Günay, Öcalan üzerindeki mutlak tecridin kaldırılmasının Türkiye'de demokrasinin olmazsa olmazlarından biri olduğunu dile getirdi.

"Demokratik bir Türkiye'nin gelişmesi, Orta Doğu'da barışın gelişmesi için ilk yapılması gereken tecridin kaldırılması ve Sayın Öcalan'ın ailesiyle, avukatlarıyla, bağımsız heyetlerle objektif koşullarda temasının sağlanmasıdır" ifadelerini kullanan Günay, 12 Haziran'da yapılacak yürüyüşün bu doğrultuda önemli bir adım olduğunu ifade etti.

'TECRİT SİSTEMİ AKP-MHP FAŞİZMİNİ BESLİYOR'
"İmralı tecrit sistemi, AKP ve MHP'nin faşizmini, savaş politikalarını besleyen temel alanlardan biridir" diyen Günay, yerel ve uluslararası kamuoyuna tecrit karşıtı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.

HDP olarak Gemlik yürüyüşünün güçlü gelişmesi için her türlü çabayı harcayacaklarını söyleyen Günay, şöyle devam etti: "Tecrit demek tek adam rejiminin derinleşmesi, farklılıkların yok edilmesi, kadınların katledilmesi, gençlerin geleceksizleştirilmesi demek. Tecrit, savaş politikalarında milyonlarca insanın yurtsuzlaşması demektir. Bütün Türkiye halklarını, kadınları, gençleri, derdi demokratikleşme olan herkesi 12 Haziran'da tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için yürüyüşe katılmaya çağırıyorum. Demokratik bir gelecek için, özgür bir Orta Doğu için hep birlikte yüzümüzü Gemlik'e dönerek bu mücadeleyi büyütmenin, tecridi kaldırmanın zamanı. Zaman özgürlük zamanı."