1 Ekim 2024 Salı

Tecavüz işkencesi davasında 'rıza' savunmasına itibar

Mardin'de 19 yaşındaki kadına altı ay boyunca sistematik tecavüz işkencesinde bulunan uzman çavuş Ömer Aslan'ın "rıza" savunmasına itibar eden mahkeme, kadının beyanlarını ise yok saydı. 

Mardin'de bir kadına altı ay boyunca sistematik tecavüz işkencesi uygulayan uzman çavuş Ömer Ayas'ın beraat ettiği davanın gerekçeli kararı açıklandı. Karara göre sanığa itibar edildi, kadının beyanı ise "hayatın akışına aykırı" bulundu.

19 yaşındaki kadına 2018 Aralık ayından 2019 Haziran ayına kadar tehditle sistematik tecavüz işkencesinde bulunan 70. Mekanize Alay Komutanlığı'nda görevli uzman çavuş Ömer Ayas hakkında "Tehdit, cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ile "Nitelikli cinsel istismar" suçundan açılan davada beraat kararı verilmişti. Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi, kararın gerekçesini açıkladı.

Kararda, kadının kendisine tecavüz ettiğini beyan ettiği ve hakkında dava açılan Muhammet Toprak'ın da tanık olarak dinlendiği belirtilirken, "(..)dosya kapsamında dinlenen tanıkların katılan ile sanık arasında gönül ilişkisi olduğu yönündeki beyanına sanık müdafi tarafından sunulan belgelerde katılanın tecavüze uğradığından bahisle başka şahıslarla ilgili de şikayette bulunduğunun görüldüğü, bu şahıslarla ilgili yargılamanın devam ettiğinin anlaşıldığı, bu şahıslardan birinin dosyamız kapsamında tanık olarak dinlenen Muhammet T. olduğu, yargılamasının Mardin 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde devam ettiği" ifadelerine yer verildi.

Uzman çavuş Ayas'ın savunmasında sarf ettiği "rıza" beyanlarına dikkat çeken gerekçeli kararda, "(…) sanığın katılan ile rızası dahilinde cinsel birliktelik yaşadıklarına ilişkin savunmalarının yargılamanın başından itibaren tutarlı olduğu, mahkememizce sanığın savunmalarına itibar edildiği" belirtildi.

Kadının olayın üzerinden iki yıl geçtikten sonra şikayetçi olmasını "hayatın olağan akışına aykırı" bulan mahkeme, "(…) katılanın rızası dışında sanığın katılana cinsel saldırıda bulunduğuna ve katılanı rızası dışında zorla hürriyetinden yoksun kıldığına dair katılanın hayatın olağan akışına uymayan beyanları dışında delil bulunmadığı, bu durumda sanığın katılan ile zorla ilişkiye girdiğine ilişkin her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği" kararına vardı.