30 Eylül 2024 Pazartesi

Tasarıya karşı avukatlar eylemde: Savunma susmayacak

Barolar, "çoklu baro" tasarısı geçse de eylemlerini sürdürüyor. Van ve Ankara baroları, tasarının genel kurula geldiği gün yine Meclis'te olacaklarını belirterek, "Savunma susmadı, susmayacak" dedi.

"Çoklu baro" yasa tasarısı Meclis Adalet Komisyonu'ndan geçti, yasalaşması için Meclis Genel Kurulu'na getirilmesi bekleniyor. Tasarının iptal edilmesi için günlerce eylem yapan barolar, bu taleplerinde kararlı. Van ve Ankara baroları, yaptıkları eylemlerle bir kez daha baroların yapısına müdahaleye izin vermeyeceklerini belirtti ve "Savunmayı savunacağız" dedi.

İZMİR
İzmir Barosu avukatları Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. Avukatların yürüyüşü polis tarafından engellendi.

Bir avukat "Burada yürüyen hiç kimsenin gözaltısı mahkumiyetle sonuçlanmadı. Hepsi beraat. Demek ki burada yürümek suç değil, siz suç işliyorsunuz. Yolu açacaksınız" dedi.

Ardından yürüyüşün kanuna aykırı olduğunu anons eden polis ıslıklarla protesto edildi.

Uyarıların ardından alanı yine de terk etmeyen avukatlar polis ablukasına alındı. Avukatların alandan çıkması engellendi.

Ardından baroya yürüyen avukatlar baro önünde yaptığı duyuruda 8 Haziran 19.30'da Gündoğdu Meydanı'nda toplanma çağrısı yaptı.

DERSİM
Dersim Barosu, çoklu baro yasa tasarısının Adalet Komisyonu'ndan geçip Meclis Genel Kurulu'na sunulmasına karşı Sanat Sokağı'nda basın açıklaması yaptı.

Açıklamaya ESP, HDP, EMEP, SMF temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.

Açıklamayı okuyan Dersim Baro Başkanı Kenan Çetin, "1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nda yapılması istenilen değişikliklere karşı uzun zamandır mücadele etmekteyiz. TBMM'ye sunulan ve Adalet Komisyonu'nda kabul edilen yasa tasarısına yönelik itirazlarımızın ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Avukatlık Kanunu'nun 77.maddesinde yapılan değişiklik ile '5000'den fazla Avukat bulunan illerde asgari 2000 avukatla bir baro kurulabilir' hükmü getirilerek çoklu baro sisteminin önü açılacaktır. Bu düzenlemenin birçok tehlikeli sonuçları bulunmaktadır. Her şeyden önce siyasi ve etnik kimliğine, inanış biçimlerine göre farklı barolar oluşacaktır. Örnek vermek gerekirse iktidara yakın bir baro mensubunun taraf olduğu davada; kıdemi 5 yılın altında olan çoğu genç Hâkim ve Savcıların bu baroya kayıtlı avukatların duruşmalarında karar vermekte zorlanacağı açıktır" ifadelerini kullandı.

Çetin, "Avukatlık Kanunu'nun 114. maddesinde yapılan değişiklik ile Baro Genel Kurullarınca 'Her 5000 üye için bir delege seçilir' düzenlemesi getirilmiştir. Her ile Baro Başkanı dahil en az 4 delege verileceği de hükme bağlanmaktadır. Bu durum temsilde adaletsizlik yaratacaktır. Yine Avukatlık Kanunu'nun 177. Maddesinde yapılan değişiklik ile birden fazla baronun bulunduğu illerde Adli Yardım ve CMK hizmetleri Örneğin 2000 üyesi bulunan baro ile 30.000 üyesi bulunan baronun adli yardım ücretlerinin mutlak eşitlik olarak ikiye bölünmesi durumunda bu husus, adaletsizlik yaratacağı gibi ekonomik anlamda birçok sorun yaşayan meslektaşlarımızın özellikle iktidara yakın sayıca az barolara kaymasına neden olacaktır" dedi.

Açıklama, 5 dakikalık oturma eylemi ve alkışlarla son buldu.

VAN
Van Barosu, Van Adliyesi önünde yapılan açıklama yaptı. Eylemde, "Savunmaya dokunma", "Yaşamı savunuyoruz", "Savunmaya özgürlük" ve "Siyasal yargı istemiyoruz" pankart ve dövizleri taşındı.

'BİZİ TAŞ DUVARA MAHKUM ETTİLER'
Van Baro Başkanı Zülküf Uçar, tasarının avukatlık mesleğinin sorunlarını çözmek yerine, daha fazla sorunu beraberinde getireceği uyarısında bulundu. "Çoklu baro" düzenlemesiyle baroları bölme, parçalama, işlevsiz hale getirme ve "yandaş" barolar oluşturulmak istendiğine dikkati çeken Uçar, "Yurttaşın temel haklarını tamamen siyasallaşan bir yargı sistemi içerisinde arayalım istiyorlar. Hukuksuzluklara, temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasına itiraz etmeyen, gücünü siyasetten alan, sırtını muktedirlere dayayan bir baro yapısı istiyorlar. Bu yüzdendir ki bizimle görüşmek, bizi dinlemek dahi istemiyorlar. 80 baro olarak defalarca, bizden bağımsız bir yasa düzenlemesinin yapılmaması gerektiğini belirtmemize, gelin yasayı hep birlikte yapalım dememize rağmen bizimle görüşmeyi reddettiler. TBMM'nin kapısına dayanan baro başkanlarının komisyonlarda yer almasını sağlamak yerine bizi meclis önünde taş duvara mahkum etmeye çalıştılar. Bize; 'davet ettik gelmediler' diyorlar. Bunu söyleyerek aslında tamamen kendilerine bağladıkları yandaş medya ile topluma yalan söylüyorlar" dedi.

'TEKRAR ORADA OLACAĞIZ'
İtirazlara rağmen teklifinin Genel Kurula sunulduğunu anımsatan Uçar, "Düzenlemenin Perşembe günü TBMM'ye gelmesini bekliyoruz. Elbette bizler genel kurul sürecinin de takipçisi olacağız. Biz orada olacağız ve yüksek sesle itirazlarımızı bir kez daha haykıracağız. Demokratik, çağdaş ve meslektaşların güncel ve hayati sorunlarına çözüm üreten bir yasanın hep birlikte düzenlemesi gerektiğini tekrar tekrar söyleyeceğiz. Yargı bağımsızlığını tamamen ortadan kaldıracak olan bu yasa tasarısına karşı tüm meslektaşlarımızla birlikte yüksek sesle bir kez daha tekrarlıyoruz; vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.

Açıklamanın ardından oturma eylemi yapan avukatlar, "Savunma susmadı, susmayacak", "Paralel baro istemiyoruz", "Bijî berxwedana baroyan (Yaşasın baroların direnişi)" ve "Parastin nayê rawestin (Savunma susturulamaz)" sloganlarını attı.

ANKARA
Ankara Barosu üyeleri de Ankara Adliyesi'nde yürüyüş düzenledi. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatların da aralarında olduğu yüzlerce avukat adliye binasındaki Ankara Barosu önünde bir araya geldi, adliye koridorlarında yürüyüş yaptı. Yürüyüş boyunca, "Savunma susmadı, susmayacak", "Korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganları atıldı, alşıklarla tasarı protesto edildi.

Yürüyüşün ardından adliye önünde açıklama yapıldı. Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan, "Haftalardır bir şey anlatmaya çalışıyoruz. Haftalardır baroların bölünmesinin, parçalanmasının bu ülkeye ne kadar büyük bir zarar vereceğini anlatmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken her şeyi yapmaya çalıştık. Kilometrelerce yol yürüdük, yağmurda ıslandık, darp edildik. Bu ülkenin güvenlik güçleri tarafından kendi şehrimize, başkente sokulmadık. Saatlerce bekletildik, yağmurda, çamurda yılmadık. Şunu anlatmaya çalıştık, yurttaşın en temel hak ve özgürlüklerini kısıtlıyorsunuz, bunu anlatmaya çalıştık" dedi.

SAĞKAN: HİÇBİR ZAMAN EĞİLMEDİK, EĞİLMEYECEĞİZ
Kendilerinin ısrarla dinlenilmediğini kaydeden Sağkan, "Konuyu manipüle etmeye çalıştılar. 'Davet ediyoruz, gelmiyorlar' diyerek, ancak bizi kimse davet etmedi. Biz yazılı olarak talepte bulunduk. Ancak kimse bizi dinlemedi. Bizi eğip, bükebileceğinizi zannedebilirsiniz ama karışınızda dimdik ayakta Ankara Barosu avukatları. Bizi kırbilirsiniz ama eğip, bükemezsiniz. Hiçbir zaman eğilmedik, bugün de eğilmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

'YASANIN ALTINI KİMSE DOLDURAMIYOR'
Sağkan, iktidara şu sözlerle seslendi: "80 baro bu yasaya karşı, toplumun tüm kesimleri bu yasaya karşı, bu yasayı isteyen yasanın altını gerekçesini doldurabilen kimse yok. Bu yasayı dün çıkarmak isteyenlerin daha sonra haklarında soruşturma başlatıldığında ilk söylediklerinin 'avukatımı istiyorum' olduğunu unutmayınız. Yarın bu yasayı çıkarmak isteyenler, bunun için ısrar edenler Türkiye bir hukuk devleti olmaktan tamamen uzaklaştığında yine çıkıp, ilk sözlerinin 'avukatımı istiyorum' olacağını unutmasınlar. Bağımsız yargıyı savunanlar hangi kötülüğü yaparsa yapsın yarın 'avukatımı istiyorum' dediğinde de yanında olacağız."

'DÜĞMELERİ CÜBBEMİZE DİKMEYECEĞİZ'
Sağkan, çoklu baro düzenlemesiyle avukatların cübbesine düğme dikilmek istediğini söyledi. Eline aldığı düğmeleri gösteren Sağkan, "Son söz olarak bu cübbenin bir anlamı var. Her rengin bir anlamı var. Cebinin olmaması bu mesleğin bir kamu hizmeti olduğunu gösterir. İliği ve düğmesinin olmaması ise bağımsızlığı sembolize eder. Şimdi cübbemize düğme dikmek istiyorlar. Ama onlar istesinler biz bağımsız savunmanın temsilcisi olarak bu düğmeleri cübbemize dikmeyeceğiz" diye vurguladı. 

Sağkan, sonrasında elindeki düğmeleri yere fırlattı.

Açıklama, "Savunma susmadı, susmayacak" sloganları ve alkışlarla sona erdi.

TRABZON
AKP'nin önerisiyle meclise gelen ve baroları bölüp etkisizleştirecek olan çoklu baro sistemine karşı avukatların tepkisi devam ediyor. 80 baronun da karşı olduğu sisteme karşı tüm barolar, yurdun dört bir tarafında bu sisteme karşı eylemler düzenleyip tepkilerini dile getiriyor.

Trabzon Barosu avukatları da bugün gerçekleştirdiği bir oturma eylemiyle, Meclis Komisyonu'ndan geçen ve Genel Kurul'da görüşülecek olan çoklu baro sistemine karşı tepkisini dile getirdi.

Trabzon Barosu tarafından gerçekleştirilen oturma eyleminde yapılan basın açıklamasında, getirilmek istenen bu sistemin avukatların sorunlarına hiçbir çözüm üretmeyeceği vurgulandı.

ADANA
Adana Barosu Avukatları, Eski Adliye Binası önünde bir araya geldiler. Avukatlara, Adana Tabipler Odası, Eczacılar Odası, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, Emekli-Sen Adana Şubesi destek verdi.

Adana Baro Başkanı Veli Küçük yaptığı konuşmada, paralel baroya izin vermeyeceklerini söyledi. Çoklu baro projesinin bir FETÖ projesi olduğunu, 2011 yılında ülkenin yargısını FETÖ'ye teslim edenlerin bugün aynı projeyi hayata geçirmeye çalıştıklarını ifade etti.

Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı basın açıklaması oturma eylemiyle sona erdi.

DİYARBAKIR
Diyarbakır Barosu, "çoklu baro" yasa teklifinin geri çekilmesi için Tahir Elçi Konferans Salonu önünde basın açıklaması yaparak oturma eylemi düzenledi. "Savunma susturulamaz, durduramaz" pankartı açılan açıklamaya, baroya bağlı onlarca avukat katıldı. "Herkes için adalet", "Savunma etkisizleştirilemez", "Savunmaya özgürlük" dövizlerinin taşıyan avukatlar adına olan açıklamayı Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın yaptı.

Avukatlık yasasında yapılması planlanan değişikliğin 80 baronun itirazına rağmen hız kesmeden devam ettiğini belirten Aydın, değişikliğin baroları bölerek etkisizleştirileceğini, yasa ile kendilerine verilen yükümlülükleri yerine getirmeyi engellemeye dönük bir girişim olduğunu  ifade etti. Hükümetin Avukatlık Yasası’na ilişkin medyaya yalan yanlış haberler servis ettiğini, başından beri baroların birçok siyasi partiye, Adalet Bakanlığı'na, TBMM Başkanlığına itirazlarını ilettiğini aktaran Aydın, Ankara'ya başlattıkları "Savunma yürüyüşü"nün ise polisler tarafından engellendiğini ve Adalet Komisyonu'nda  4 gün süren tartışmalar sonrasında ise taleplerini dile getirmek için  kendilerine kapıların açılmadığını aktardı.

Tasarının Meclis'ten geçmesiyle "artık yok ayrımı"nda olduklarını dile getiren Aydın, "Ya bu baroları işlevsiz hale getiren yasa çıkarılacak, avukatlar örgütsüz, yurttaşların temel hak ve özgürlükleri savunmasız kalacak, ya da bu inattan vazgeçilerek hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne ve bağımsız yargıya geri dönüş konusunda bir kapı aralanacak" ifadelerini kullandı.

Meclis'e getirilen yasa tasarısına ilişkin kaygılarını dile getiren Aydın, "Toplumu ve mesleği daha fazla kutuplaştıracak, ayrıştıracak bu değişiklikten vazgeçin" çağrısı yaptı.

Baroların mücadeleyi kaybetmeleri durumunda toplumun neleri kaybedeceğine işaret eden Aydın, "Biz kaybedersek Türkiye kaybeder" diye ekledi.

Açıklama yarım saatlik oturma eylemi sonrası alkışlarla son buldu.

URFA
Baroların yapısı ve seçim sisteminde değişimleri ön gören yasa tasarısının Meclis Adalet Komisyonu’nda kabul edilmesini protesto etmek ve geri çekilmesini talep etmek amaçlı Urfa Barosu avukatlarının yapmak istedikleri oturma eylemi polis tarafından engellendi. Adliye önünde 1 saatlik oturma eylemi yapmak isteyen Baro Başkanı Abdullah Öncel ve beraberindeki avukatların önü polis tarafından kesilerek valiliğin 1 aylık eylem etkinlik yasağı kapsamında eyleme izin verilmeyeceği bildirildi.

Adliyenin bahçe kapısının önünde engellenen avukatlar, bahçe kapısı önünde oturma eylemine geçerken, oturma eylemini takip etmek isteyen gazeteciler polis tarafından adliyeden uzaklaştırıldı.

Avukatların adliye bahçe kapısının önündeki oturma eylemi 1 saat sürdükten sonra alkışlarla sona erdi.

MERSİN
Mersin Barosu, "çoklu baro" yasa teklifinin geri çekilmesi için  Mersin Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. "Savunma susturulamaz" pankartının açıldığı açıklamada "Parelel baro istemiyoruz" dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık "Çoklu baro istemiyoruz", "Savunma susturulamaz", "Tek başına kurtuluş yok ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganları atıldı.

Burada konuşan Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, baro başkanlarının ülkedeki tüm avukatların seçilmiş temsilcileri olduğunu belirterek "Türkiye Büyük Millet Meclisine kabul edilmemesi ve Avukatlık Kanunu değişikliklerinin avukatlara kapalı kapılar ardında yapılmak istenmesi gerek ulusal, gerekse uluslararası hukuka aykırıdır ve bu mücadele anılan hukuka aykırılıkları önlemeye yöneliktir" dedi.

"Biz baro başkanları olarak Meclis önünde nöbetimizi sürdüreceğiz" diyen Yeşilboğaz, "Savunmadan hiç hazzetmediniz biliyoruz. İlk fırsatta kapılarınızı ayırdınız, sonra susturmaya çalıştınız. Olmayınca, duruşma salonlarından atmaya; olmayınca tutuklamaya; olmayınca hukuksuz yargılamalarla on yıllarca ceza verme yolunu seçtiniz. Şimdi de teslim alamadığınız baroları parçalayarak, cübbelerimiz de ilik açmaya, düğme dikmeye çalışıyorsunuz. İstiyorsunuz ki yargının bağımsız kalan son ayağı de iktidara bağlansın. Baroları bölmeye, susturmaya yönelik tasarı yasalaşırsa, ‘daha çok’ olmayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

Açıklamanın ardından adliye bahçesinde oturma eylemine geçen avukatlar eylemlerini alkışlarla sonlandırdı.

HATAY
Hatay Barosu, Hatay Adliyesi önünde yaptıkları basın açıklaması ve oturma eylemiyle  Meclis Adalet Komisyonu'ndan geçen "çoklu baro" yasa teklifinin geri çekilmesini istedi. Yapılan açıklamada, "Paralel baroya hayır" denilerek, baroların bölünmesine, içi boş, sesi kısık ve cübbesi düğmeli topluluklara indirgenmesine karşı mücadele edeceklerini vurgulandı. Etkinlik oturma eylemiyle son buldu.

ESKİŞEHİR
Eskişehir Barosuna bağlı avukat ve stajyerler adliye içinde buluşarak alkışlar ve "Savunma susmadı susmayacak" sloganlarıyla adliye önüne yürüdü. Eylem sırasında bazı hakimler ve avukatların duruşmaya ara verdiği görüldü.

Adliye önünde basın açıklanasını okuyan Eskişehir Barosu Başkanı Av. Mustafa Elagöz, "Bugün bizi burada bir araya getiren şey; bir baskı rejiminin her fırsatta masasının altından çıkarıp gösterdiği sopaya hiçbir zaman boyun eğmeyeceğimizi tarih önünde çocuklarımıza anlatma borcudur" dedi. İktidarın teslim alamadığı baroları parçalayarak cübbelere ilik açmaya ve düğme dikmeye çalıştığını ifade eden Elagöz, siyasal iktidarın yargının son ayağını da kendi iktidarına bağlamaya çalıştığını vurguladı. İktidarın bağımsız baro diye bir derdinin olmadığının altını çizen Elagöz, meclisteki hukukçu milletvekillerini meslek yemine ve avukatlık cübbesinin onuruna sahip çıkmaya çağırdı.

"Bilin ki işgal ettiğiniz milletvekilliği göreviniz ölümünüze kadar devam etmeyecek. Bu makamlardaki göreviniz bittiğinde meslektaşlarınızın ve çocuklarınızın bakabilecek yüzünüz olsun" diye Elagöz, açıklamasına şu sözlerle devam etti: "Yasanın geçmesine olumlu oy kullanacak hukukçu milletvekilleri; irademizi kimseye bağlamayan Cumhuriyetin avukatları olarak bizler, cübbelerimize düğme dikilmesine izin vermeyeceğiz. Siz düğme dikmek istiyorsanız buyurun dikin. Cübbelerinize dikeceğiniz düğmelerinizle tarihin kara sayfalarında anılacağınız da asla unutmayın. Biz iktidarız, biz devletiz diyorsunuz. Anayasa tanımam, halk hukuk tanımam her türlü düzenlemeyi yapabilirim diyorsunuz. Yapabilirsiniz. Buyurun yapın. Ancak Baroların bu haklı ve onurlu mücadelesi tarih sayfalarında altın harflerle yer bulacak. Kaybedeceksek de sonuna kadar mücadele ederek kaybedeceğiz."