23 Eylül 2024 Pazartesi

Suruç şehitleri mezarı başında anıldı

Suruç şehitleri Hatice Ezgi Sadet, Polen Ünlü ve Şennur Ünlü'nün mezarı başında yapılan anmada, onların düşlerinin hangi şartlar altında olursa olsun hakkıyla ve layıkıyla gerçekleştirileceğinin sözü yinelendi.

Kasım Şehitler Ayı etkinlikleri kapsamında Suruç şehitleri Hatice Ezgi Sadet, Polen Ünlü ve Şennur Ünlü Ihlamurkuyu Mezarlığındaki mezarı başında anıldı.

"Ölümsüzlerin izinde daima ileri" pankartının açıldığı anmada; Hatice Ezgi Sadet, Polen Ünlü ve Şennur Ünlü'nün mezarına kızıl bayrak serildi, mezarları çiçeklerle donatıldı.

Suruç katliamının 100. ayı dolayısıyla Suruç şehitleri anısına devrime can suyu olanlar için saygı duruşunun ardından konuşmalar gerçekleşti.

ÖGK: ADIMLARI BİRER KOPUŞTU
Özgür Genç Kadınlar (ÖGK) adına yapılan konuşmada, Kasım ayının özel örgütlendiği kaydedildi. "Bu aydan ne görevler çıkarıyoruz" sorusunun yöneltildiği konuşmada, "Aslında şehitlerimizin yürüdüğü yolu anlamak, onların gerçekleştirdiği mutlu devrimciliği, fedakarlığı, cesareti anlamak ve onlara layık olmak diyebiliriz. Onlar kuşkusuz kendi çalışma yürüttükleri sürecin, devrimcilik yaptıkları dönemin çağrısına yanıt olmak istediler. Kuşkusuz adımları birer kopuştu, kendi yaşamlarındaki düzeniçi hallerden birer kopuştu, kendi yaşamlarındaki geri yanlardan kopuştu. Ve bu kopuşun en ileri örneği de IŞİD barbarlığının burçlarına zafer bayrağı dikildiğinde hemen oranın yaralarını sarmak için yola düşmek oldu" denildi.

'DEVLETİN HEDEFİ SGDF'Yİ, ROJAVA DEVRİMİNİ AMARA BAHÇESİNE GÖMMEKTİ'
Suruç şehitlerinin "Kobanê'yi yeniden inşa kampanyası"nı örerken bir kadın devrimiyle buluşma isteğini çokça dile getirdiği hatırlatılan konuşma, şöyle devam etti: "Bir kadın olarak kadın devrimini sahiplenmek, oraya dokunmak, kendini orada da üretebilmek arzusuyla yola çıkmıştı. Hatice Ezgi büyük bir heyecanla bahsediyor Rojava devriminden. Suruç'ta yoldaşlarımız şehit düştüğünde aslında devletin hedeflediği şey; SGDF ve aynı pratiği örgütleyen yoldaşlarının mücadelesini sekteye uğratmak, buradan kadın özgürlük mücadelesini, Rojava devrimini Amara'nın bahçesine gömmekti. Onlar şehit düştüler ama arkalarında koskocaman bir mücadele bıraktılar. Bugün 'Daima İleri' derken, onların daima ileri yürüdüğünü ve bizi de beraberinde götürdüklerini belirtmek gerekir. En iyilerimizi aldılar yoldaşlar 20 Temmuz'da yanıbaşımızdan. Onların yanında yürüyen yoldaşları ölümsüzler kervanına dahil ettiler. Fakat burada bir kez daha şunu söylemek gerek, mademki kaldık yoldaşlar biz onların izinde, onların bıraktıklarıyla daima ileriye yürümeye devam edeceğiz. Şennur anne de şüphesiz adalet mücadelesinin önemli bir parçasıydı."

SGDF: YÜRÜYÜŞÜMÜZ ZORLU BİR YÜRÜYÜŞTÜR
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) adına yapılan konuşmada ise Kasım'ın anlamının dost ve düşman tarafından çok iyi bilindiğinin altı çizildi. Konuşmada, şu ifadeler yer aldı: "Bizler bu mezar başlarından güç alıyoruz, bizler mezar başlarında sorular soruyoruz, mezar başlarında cevaplar üretiyoruz. Onların yaşamlarından öğrenmeye çalışıyoruz, onlara layık olmaya çalışıyoruz. Bu kasımda 'Daima İleri' dedik. Bizim yürüyüşümüz zorlu bir yürüyüştür; ölümsüzlerimizin yaşamı; tarihimiz, faşizme karşı mücadele tarihi, gençlik mücadelesinin tarihi bu zorlu mücadelenin büyük deneyimleriyle mevcuttur. Ölümsüzlerimiz bu yolu hakkıyla, layıkıyla, en iyi şeklide yürümeye çalışanlardır ve bize yol gösterenlerdir.

'ÖMÜRLERİNİN BAHARINDA DÜŞTÜLER'
"Hatice Ezgi, Polen ve Şennur anne bizim için çok özel anlamlar taşımakta. İki genç kadın yoldaşımız Suruç'ta ölümsüzleşen yoldaşlarımız. Derler ya 'ömürlerinin baharında düştüler', onlar çok genç yaşlarında Rojava devrimini savunmak için, halkların birleşik mücadelesini örgütlemek için, halkların ortak mücadelesine köprü olabilmek için düştüler.

'ŞENNUR ANNEMİZ ÖLÜMSÜZLER KERVANINA KATILDI'
"Adalet mücadelesi yürütürken yüreği, kalbi dayanamayan Şennur annemiz de adalet mücadelesinde ölümsüzleşenler kervanına katılanlardan oldu.

'DÜŞLERİNİ HAKKIYLA VE LAYIKIYLA YERİNE GETİRECEĞİZ'
"Onları unutmayacağız derken aslında onlardan devraldığımız bir bayrak var ve yere düşürmeyeceğiz. Hakkı ve layıkıyla her koşulda hangi şart olursa olsun taşıyacağız. Onların düşü vardı, onların düşleri bizim düşümüzdür. Onların düşlerini gerçek kılmak demek faşizme karşı mücadeleyi yükseltmek demektir. Onların düşlerini gerçek kılmak demek gençlerin, kadınların, işçilerin, emekçilerin, LGBTİ+'ların mücadelesini zafere taşımak demektir. Biz onların mücadelesinden bunu öğrendik. Onların bıraktığı mirastan ve daima ileri demekten bunu anlıyoruz. Hakkıyla ve layıkıyla yerine getireceğimize onların şahsında bir kez daha söz veriyoruz."