30 Eylül 2024 Pazartesi

Suruç katliamı 85. ayında: Ailemiz Nurcan Güllübudak'ı serbest bırakın

Suruç katliamının 85. ayında ölümsüzleşen Suruç şehitleri bir kez daha Kadıköy'de anıldı. 33'lerin yoldaşlarının  tüm saldırılara rağmen adalet mücadelesinden vazgeçmediğini bu nedenle Suruç ailelerine saldırıldığı kaydedilen açıklamada, Suruç ailelerinden Nurcan Güllübudak'ın evine yapılan operasyonla gözaltına alındığı kaydedildi ve Güllübudak'ın derhal serbest bırakılması istendi. 

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) yürüttüğü "Beraber savunduk beraber inşa edeceğiz" kampanyası kapsamında Kobanê'yi yeniden inşa için yola çıkan ancak mola verdikleri Urfa'nın Suruç ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi'nde IŞİD'in düzenlediği canlı bomba saldırısında katledilen düş yolcularının ölümsüzlüğünün 85. ayı. 

Katliamın hemen ardından bir araya gelen Suruç Aileleri İnisiyatifi tam 85 aydır gerçeklerin aydınlatılması ve sorumluların yargılanması için mücadele ediyor. İnisiyatif ayrıca, 33'ler unutulmasın diye de her ayın 20'sinde isimlerini Kadıköy'de haykırıyor. 

Katliamın 85. ayında da Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin çağrısıyla Kadıköy Halitağa Caddesinde 33 düş yolcusu anıldı. Suruç şehitlerinin fotoğraflarının yer aldığı pankart ile "Kalplerimiz adalet için atsın" yazılı pankart açıldı. Eyleme, kendisi de Suruç katliamının tanığı olan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü ve Cumartesi Anneleri de katıldı. 

TOPALOĞLU: IŞİD'LE OLAN BAĞLANTILARI ORTAYA ÇIKARDIK
İnisiyatif adına söz alan Emrah Topaloğlu, Suruç davasında katliam yapılacağının bilindiğini ve önlem alınmadığını öğrendiklerini hatırlattı. Katliamı gerçekleştiren Abdurrahman Alagöz isimli katilin İŞİD ile bağlantılı aranan şahıs olduğunu ve canlı bombalı katliam yapacağının önceden bilindiğini ortaya çıkardıklarını dile getiren Topaloğlu, "Aranan bir şahsın polislerin arasından geçerek katliamı nasıl yaptığı hala soru işaretleri ile doludur.  Yine katliamın planlayıcılarından biri olan İlhami Bali kırmızı bültenle arandığı dönemde Ankara'da 5 yıldızlı otelde MİT görevlileri ile görüşmüştür. En başta aranan bu 2 kişinin neden yakalanmadığının cevabını arıyoruz" sözleriyle 85 aydır yürüttükleri mücadeleyi özetledi. 

TÜRKAY: KATLİAMIN YAPILACAĞI BİLİNİYORDU
Bu ayın basın metnini ise Suruç gazilerinden HDP Kadıköy İlçe Eşbaşkanı Koray Türkay okudu. 85 aydır Suruç katliamının aydınlatılması için adalet mücadelesi verdiklerini söyleyen Türkay, "Verdiğimiz adalet mücadelesi başta Suruç katliamı olmak üzere bu topraklarda İŞİD eliyle yapılan katliamların aydınlatılmasını amaçlamaktadır. 85 aydır hep aynı sorunun cevabını arıyoruz. Bizi katledenlerin arkasında kimler var. Yapılacağı günler öncesinden belli olan katliamı kimler görmezden geldi" dedi. 

'ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEDİK'
Adalet mücadelesi yürüttükleri 85 aydır kendilerine uygulanan zulüm politikalarını, anmalara yönelik polis saldırılarında yaşanan işkenceli gözaltıları, yasaklanan etkinlikleri hatırlatan Türkay, "Ancak biz adalet istiyoruz demekten asla vazgeçmedik" vurgusu yaptı.

'AİLEMİZ NURCAN GÜLLÜBUDAK SERBEST BIRAKILSIN'
Vazgeçmedikçe 33 düş yolcusunun yoldaşlarının, ailelerinin gözaltına alınıp tutuklandığını kaydeden Türkay, şöyle devam etti: "33 düş yolcumuzdan Evrim Deniz Erol'un annesi Besra Erol oğlunun mezar başında yaptığı konuşma gerekçe gösterilerek tutuklandı. İlerleyen yaşı ve kronik hastalıklarına rağmen halen cezaevinde tutulmaya devam ediliyor. Ailelerimize yönelik gözaltılara geçtiğimiz günlerde bir yenisi daha eklendi. Suruç ailelerimizden Nurcan Güllübudak evi basılarak gözaltına alındı. Kanser hastalığının yanı sıra bir çok kronik hastalığı bulunan Nurcan Güllübudak'ın gözaltında tutulması sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Nurcan Güllübudak bir an önce serbest bırakılmalıdır.

'YARALAMIZ ULAŞ ALANKUŞ'UN CENAZESİNE SALDIRILDI'
Bu tahammülsüzlük sadece geride kalanlara değil bizzat 33 düş yolcumuzun mezarlarına da gösteriliyor. Süleyman Aksu, Osman Çiçek, Kasım Deprem ve Veysel Özdemir'in mezarlarına saldırı düzenlenmiş mezar taşları kırılmıştır. Bu tahammülsüzlüğün son örneği Ağustos ayı başında hayatını kaybeden Suruç yaralımız Ulaş Alankuş'un cenazesinde yaşandı. Suruç yaralımız Ulaş Alankuş'un cenazesi kaçırılmış, defin sırasında ailesinin dışında kimsenin girmesine izin verilmemiştir. Yine Gazi Cemevi'nde ailesinin vermek istediği 7 yemeği polis tarafından yasaklanmış, mezarına gitmeye çalışan arkadaşları gözaltına alınmıştır.

'KATLİAM AYDINLATILSIN'
7 yıllık adalet mücadelemizi her koşul altında devam ettireceğimizi buradan bir kez daha hatırlatıyor ve yineliyoruz. Katliamın arkasındaki karanlık aydınlatılsın."

OTURMA EYLEMİ
Açıklamanın ardından bir süre sessiz oturma eylemi yapıldı. 

ŞEHİTLERİN İSİMLERİ SAYILDI
85. ay Suruç oturması, Suruç şehitlerinin isimlerinin sayılması ve "Yaşıyor" diye yanıtlanmasının ardından; "Suruç şehitleri ölümsüzdür" sloganıyla sona erdi.