30 Eylül 2024 Pazartesi

Suruç İçin Adalet Platformu 5 yıllık adaletsizliği anlattı

Suruç İçin Adalet Platformu, Urfa Barosu'nda düzenlediği basın toplantısı ile Suruç Katliamı'ndan bugüne devam eden adaletsizliği anlattı. Platform tarafından hazırlanan raporun paylaşıldığı toplantıda, katliamda sorumluluğu bulunan siyasi ve kamu görevlileri üzerindeki yargı eli ile yaratılan koruma zırhının kaldırılması istendi.

Suruç saldırısının 5'inci yıl dönümünde Urfa Barosu'nda basın toplantısı düzenlendi. Suruç İçin Adalet Platformu tarafından gerçekleştirilen toplantıya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, Urfa Tabip Odasından Dr. Ömer Melik, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, Urfa Barosu Yönetim Kurulu Üyeleri, Suruç İçin Adalet Platformu'dnan avukatlar, Özgürlük Hukukçular Derneği ve Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatları katıldı.

'MESLEKTAŞLARIMIZ ADALET İÇİN ÖLÜM ORUCUNDA'
Basın toplantısını yöneten Av. Sezin Uçar, "Özellikle o gün katledilmemiş olmasalardı, bugün birlikte savunma kürsünü paylaşmaktan grur duyacağımız Hukuk fakültesi öğrencileri Nazlı Akyürek ile Nuray Koçak şahsında 33 düş yolcusunu sevgi ve özlemle anıyoruz" dedi.

"Suruç ana davasında yaşanan süreci, 5 yılda neler yapıldı, neler yapılmadı aynı zamanda Türkiye halkaların en çok ihyitaç duyduğu şeyi, adaleti konuşacağız. Adil yargılanma talebiyle meslektaşlarımız Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal, ölüm orucunda. Baroları yönelik iktidarın saldırıları oldu, yasa çıkarıldı" diyen Uçar, "Bunların hepsi adalet mücadelemize yönelik bir saldırı. Adalet talebiyle yaptığımız her şey son derece meşru ve hayatı. O nedenle bugün Urfa'da olmayı, katliamın yaşandığı kentte, hazırladığımız raporu açıklamayı tercih ettik" şeklinde konuştu.

5 SAATLİK GÖRÜNTÜ YOK
İlk sözü alan dava avukatlardan Serdil İzol, olay yerine daha ilk gittiklerinde bile hukuksuzluğa  şahit olduklarını dile getirdi.

İzol, "Olayın aydınlatılması için birçok kez başvuruda bulunduk. Ama taleplerimiz kabul edilmedi. Şayet Suruç patlaması aydınlatılsaydı, diğer katliamlar yaşanmayacaktı. Davanın tek tutuklusu Yakup Sahin. Mahkemede sanık koltuğunda kimse yok. Yine İmam Abdullah Ömer Aslan, ilk soruşturma aşamasında takipsizlik verilerek bu dosyadan çıkarıldı. Bu kişinin çantasında IŞİD bayrağı çıktı. Suruç halkı bu adamı yakaladı. Ama kolluk tarafından serbest bırakıldı. Dosyada eksik olan 5 saat görüntü dosyanın kapatılmasına yöneliktir" dedi.

KATLİAMDA İHMAL YOK KASITLI DURUM VAR
Suruç katliamı soruşturmasının 18 ay sürdüğünü, bu süre zarfında 'gizlilik' kararı kaldırıldıktan sonra soruşturmada hiçbir delilin toplanmadığını gördüklerini söyleyen dava avukatlarından Gülhan Kaya ise bugüne dek 14 duruşması görülen davaya dair gözlem ve tespitlerini de paylaştı. Katliam soruşturmasının 'gizlilik' kararıyla birlikte her yönüyle örtbas edilmeye çalışıldığına vurgu yapan Kaya, kamu görevlilerinin ihmalle suçlanmalarının yeterli olmayacağı, kasıtlı bir tutumun olduğu belirtti.

Katliam görüntülerinin dosyaya getirilmesinin 3 buçuk yıl sürdüğünü söyleyen Kaya, Suruç İçin Adalet Platformu tarafından hazırlanan 9 sayfalık raporu okudu. Av. Kaya, dava yargılamasın dair taleplerini ise şöyle sıraladı:

"Kovuşturma derinleştirilmeli, sorumluların bulunması için cesaretli davranılıp, gerekli özen ve ciddiyet gösterilmelidir. Duruşma başka bir yere alınmalı ve davayı takip edenler üzerinde kurulan baskıya son verilmedir. Sanık Yakup Şahin duruşmada hazır edilmelidir. Katliam sonrası görüntüleri yok eden kamu görevlileri tespit edilmeli ve haklarında işlem başlatılmalıdır. Abdullah Ömer Aslan'ın korunmasından vazgeçilmeli ve tutuklanmalıdır. Katliamda sorumluluğu bulunan polisler hakkında açılan davalar ana dava ile birleştirilmeli, katliama ilişkin deliller birlikte değerlendirilerek, kovuşturma kamu görevlilerine doğru genişletilmelidir. Firari İlhami Bali ve Deniz Bükükçelebi'nin yakalanması için gerekli işlemler yapılmalıdır. Suruç katliamının soruşturulması ve kovuşturulması aşamalarında görevi kötüye kullanan yargı mensupları hakkında cezai ve idari işlem yapılmalıdır. Suruç için adalet mücadelesi yürütenler üzerindeki baskılar son bulmalı, adalet arayanlarla değil, katliamda sorumluluğu olanlar ile mücadele edilmelidir. Yine katılımda sorumluluğu olan, Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Emniyet Genel Müdürü, Urfa Çevik Kuvvet Şube müdürü, MİT müsteşarı ve sorumluluğu bulunan tüm kamu görevlileri hakkında yapılan başvurularımızın hukuksuz gerekçelerle reddinden vazgeçilmeli, kamu görevlileri üzerindeki yargı eli ile yaratılan koruma zırhı kaldırılmalıdır."

'33'LER İÇİN ADALET BOYNUMUZUN BORCUDUR'
Toplantıda Suruç saldırısına ilişkin konuşan HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, "Arkadaşlar gerçekten işin hukuki yönüne adalet boyutuna vurgu yaptı ama biz burada devletin bir organizasyon içinde olduğunu dönem dönem böyle karanlık ilişkiler üzerinden bu olaylara organize eden noktada olduğunu biliyoruz. Ankara patlaması, Suruç'ta yaşanan durum, Amed'de yaşanan durum bunlara acaba bu işin çok mu dışında. Ya da devlet yönetiminde bu işler çok mu kontrol dışı yaşanıyor" dedi. Duruşmaların Hilvan Hapishanesi'nde görüldüğünü hatırlatan Öcalan, "Maalesef iş bir tiyatro boyutuna binmiş durumunda ama burada önemli olan politik olarak sosyal olarak bu davanın takipçisi olmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

Öcalan, "Belki mahkemelerden sonuç alamayacağız adalet hukuk adına mücadele yürüten çok değerli avukat arkadaşlarımız var. Ama kamu vicdanında halkın vicdanında bu ülkenin siyasi tarihinde bu olayı mahkum etmek bu olayı diri tutmak canlı tutmaktır bizim boynumuzun borcudur. Tekrardan 33 yol arkadaşımı saygıyla anıyorum" ifadelerini kullandı.