22 Eylül 2024 Pazar

'Suruç davasının cezasızlıkla sonlandırılmasına izin vermeyeceğiz'

Suruç Aileleri İnsiyatifi, Suruç için adalet talebiyle 41. kez bir araya geldi. Suruç katliamında birçok usulsüzlüğün olduğuna dikkat çekilen eylemde, Suruç'un aklanmasına izin verilmeyeceği vurgulandı.
Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç katliamının aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması talebiyle 41. kez Halitağa Caddesi'nde bir araya geldi. Suruç'ta katledilen 33 Düş Yolcusu için 33 dakika oturma eylemi gerçekleştirildi, katledilenlerin isimler okunarak "Yaşıyor" denildi. Eyleme ESP İl Başkanı Pınar Türk, DİSK/Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı ve Cumartesi Anneleri'nden Hanife Yıldız da katıldı.
 
Eylemde Suruç Aileleri İnisiyatifi adına söz alan Emrah Topaloğlu, "Geçtiğimiz günlerde Suruç davası görüldü. Katliam sanığı olarak dinlenmesi gerekenler, tanık olarak dinleniyor. Biz 41 aydır buradayız, nefesimiz yettiğince 'Suruç için adalet' demeye devam edeceğiz" dedi.
 
SURUÇ DAVASI'NDA BİRÇOK USULSÜZLÜK VAR
 
Basın açıklamasını okuyan Suruç gazisi Yasin Can, 41 ay önce 300 kişinin yıkılmış bir kenti inşa etmek için yola çıktılarını kaydetti, 20 Temmuz sabahı Amara Kültür Merkezi'nde haince bir saldıya uğradıklarını anımsattı. Katliamda 33 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Can, "Katliamın ardından bir araya gelen Suruç aileleri bu katliamın aydınlatılması için mücadele yürütmeye başladı. Yürütülen mücadele sonucunda açılan göstermelik davada istediğimiz adalet bir türlü sağlanmadı. İlk gün toplanması gereken güvenlik kamerası görüntülerinden, davada sanık olarak yer alması gereken isimlerin tanık olarak dinlenmesine kadar birçok usulsüzlük yaşanıyor" diye belirtti.
 
Ailelerin ve avukatların hiçbir talebi dikkate alınmadığını aktaran Can, davanın alelacele kapatılmak istendiğine dikkat çekti, davanın bu şekilde kapanmasına izin vermeyeceklerini vurguladı. Bundan önceki birçok katliamın cezasızlıkla sonuçlandığına dikkat çeken Can, "19-24 Aralık 1978 tarihinde yaşanan Maraş katliamı dosyası göstermelik cezalar verilerek ve dosyaya gizlilik kararı getirilerek kapatıldı. Yine 19-22 Aralık 2000 ylında 20 hapishaneye birden yapılan operasyonlarda 28 tutsak yaşamını yitirmiş ve yaşamını yitiren 28 kişi için kimse cezalandılmamıştı" diye konuştu.
 
TÜM KATLİAMLARDAKİ CEZASIZLIK POLİTİKALARI SON BULSUN
 
28 Aralık 2011'de Roboski'de köyünde 28 köylünün katledildiğini ifade eden Can, Roboski ailelerinin hala bu katliamın aydınlatılması için mücadele ettiklerini söyledi. IŞİD'in Reina katliamına değinen Can, sözlerini şöyle sonlandırdı:
 
"Reina katliamını gerçekleştirenler ve onlara yardım edenler hala cezalandırılmış değil. Biz Suruç aileleri olarak yola çıktığımızda sadece Suruç katliamında değil bu topraklarda yaşanan bütün katliamlar için adalet istedik. Ankara katliamı, Antep düğün katliamı, Ankara katliamı, Roboski katliamı, Maraş katliamı, 19-22 Aralık hapishaneler katliamı, Reina katliamı aydınlatılsın. Bu katliamlarda parmağı bulunanlar cezalandırılsın. Katliam davalarında uygulanan cezasızlık politikasına son verilsin."