1 Ekim 2024 Salı

Suruç Aileleri İnisiyatifi HDP Meclis Grup toplantısına katıldı

HDP Meclis Grup toplantısına katliamın 81. ayında Suruç Aileleri İnisiyatifi katıldı. Aileleri selamlayan HDP Eş Genel Başkanı Sancar, Suruç için adalet mücadelesinin süreceğini belirtti. Sancar, işgal saldırısına ilişkin ise iktidarın tek derdinin kendi bekası olduğunu kaydetti. Sancar, savaş politikalarına karşı mücadele edeceklerini söyledi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis Grup toplantısında konuşan Eş Genel Başkan Mithat Sancar, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sancar, Êzîdî halkının Çarşema Sor ve Paskalya'sın kutladı. 

'SURUÇ'U UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ'
HDP Meclis Grup toplantısına bugün IŞİD-devlet ortaklığında gerçekleşen Suruç katliamında hayatını kaybeden 33 düş yolcusunun aileleri adına Suruç Aileleri İnisiyatifi, Marmara bölgesinden tutsak aileleri ve 68'liler Girişimi katıldı. Sancar, "Sizlerin onurlu adalet mücadelesinin önünde ve kaybettiğimiz 33 canımızın hatırası önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Bu ülke tarihinin en vahşi katliamlarından biri olan Suruç için adalet arayışı 20 Nisan'da tam 81 ayını dolduracak. Tam 81 aydır, yoldaşlarımızın aileleri, arkadaşları, yoldaşları tüm baskılara rağmen adalet arayışlarını sürdürüyorlar. Katilleri, onlara göz yumanları, onları teşvik edenleri, onların önünü açanları yargılaması gereken mahkemeler hayatını kaybeden yoldaşlarımızın ailelerine yöneliyor. Onlara soruşturmalar açıyor, gözaltına alıyor, tutukluyorlar. Biz yoldaşlarımızın düşlerini de ve bu adalet mücadelesini de sonuna kadar omuzlamaya kararlıyız. Suruç'u unutmayacağız, unutturmayacağız.

Hapishanelere yönelik saldırılara dikkat çeken Sancar, hapishanelerin sistematik işkence yeri olduğunu kaydetti. Silivri 5 No'lu Hapishanesi'nde yaşanan işkenceyi işaret eden Sancar, "Buradan çok açık söylüyoruz; Silivri 5 No'lu Cezaevi Müdürü derhal görevden alınmalı ve işkenceye karışan tüm görevliler hakkında ivedilikle soruşturma başlatılmalıdır. Biz bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz" dedi. 

AKP-MHP iktidarının KDP işbirliğiyle başlattığı işgal saldırısına dikkat çeken Sancar, şöyle devam etti: "Bunun adı sınır ötesi operasyon değil; bunun adı apaçık savaş politikalarıdır, bölgeyi savaş düzeni içinde tutma arayışıdır. Buradan çok yönlü hesabı var elbette bu iktidarın. Bu savaşların içinde hiç şüpheniz olmasın ülkedeki siyaseti yeniden dizayn etme hedefi de yer alıyor. Bu ülkede siyaseti savaş politikaları üzerinden dizayn etmeye çalışıyorlar. Diğer muhalefet partilerini bu politikalar üzerinden hizaya getirmeyi amaçlıyorlar. Böylece bizim dışımızdaki, demokrasi ve barış isteyen güçlerin dışındaki herkesi sessizce bu cephede yer almaya çekiyorlar. Belki de mecbur ediyorlar ama hiç kimse mecbur değil. Özellikle diğer muhalefet partilerinin tarihten ciddi dersler çıkarmasını bekliyoruz. Bu politikaların hangi amaçlara hizmet ettiğinin ve hangi sonuçları ürettiğinin iyi bilinmesi gerekiyor. Her sınır ötesi operasyondan sonra iktidarın arkasına dizilme alışkanlığının bu ülkede bu düzeni kalıcı hale getirmekten başka bir sonuç yaratmayacağını bir kez daha hatırlatıyoruz. Bu oyuna gelmeyin. Savaş politikaları ve çözümsüzlükle gidilecek yol sefalettir, yoksullaşmadır ve faşizmin daha da kurumsallaşmasıdır.

'KENDİ BEKASINI DÜŞÜNÜYOR'
Bu iktidar ülkenin bekasını gerekçe gösteriyor ama aslolan kendi bekasıdır. Kendi bekası için her türlü yola başvuran bir iktidar ile karşıyayız. Şimdi yeniden sınır ötesi operasyonları, savaş politikalarını yükseltmeye yönelmiştir. Buradan varmak istediği yer de kendi varlığını sürdürecek şartları yaratmaktır. O nedenle diyoruz ki bu operasyonlara, operasyon adı altında yürütülen savaş politikalarına karşı hep birlikte durmak zorundayız. Bunu diğer toplumsal muhalefet güçleriyle, diğer siyasal muhalefet güçleriyle birlikte durdurmayı başaramazsak bedeller ağır olacak. Bizler demokratik çözüm için bütün gücümüzle yolumuza devam edeceğiz, bundan asla taviz vermeyeceğiz. Savaş politikalarına karşı çözümün tek yolunun diyalog, müzakere ve demokratik siyaset olduğunu söyleme devam edeceğiz. Topluma asıl kurtuluş yolunun buradan geçtiğini anlatmaya devam edeceğiz. Ama bu gerçeği göz ardı edenlerin, iktidarın yaratacağı yıkım politikalarının sonuçlarına ortak olacağını da açıkça söylüyoruz.

'BU POLİTİKALARI DURDURACAĞIZ'
O yüzden herkes şapkasını önüne koysun ve bir kez daha düşünsün. Savaş politikalarıyla gidilecek yer çöküşten başka bir şey değildir. Daha fazla acı, canlarımızın ve ekmeklerimizin daha fazla gasbından başka bir şey değildir. O yüzden en güçlü savaş karşıtı birlikteliği oluşturmak en acil görevimizdir. Hep birlikte bu çizgiyi büyütmek zorundayız. Bunun dışındaki bütün yolların çöküşe, çözümsüzlüğe çıktığını anlatmak zorundayız. Faturanın bu ülkenin insanlarına çıktığını her gün görmek ve göstermek zorundayız. Ekonomik krizin halkın yoksullaşması ve açlığa mahkum olması olduğunu hepimizin çok iyi görmesi gerekiyor. Bunun en önemli nedenlerin birincisi Kürt sorununda çözümsüzlük ve savaş politikalarıdır. Savaş politikaları devam ettikçe yoksullaşma da artacaktır. Savaşa ayrılan her kaynak bir avuç çevreyi daha da zengin etmekte, bu iktidarın kendini sürdürme hevesini güçlendirmektedir. Bu ülkeyi ve toplumu acılara ve yoksulluğa sürüklemektedir. O nedenle savaş politikalarına dur demeliyiz. Dur da diyeceğiz ve bu politikaları da durduracağız. 

'ÇÖZÜMÜN YOLUNU MİLYONLAR NEWROZ'DA GÖSTERDİ'
Çözümün adresi, yolu ve yöntemi bellidir. Neyin çözüm olmadığıysa da çok açık ortadadır. Çözüm olmayan şey 40 yıldır devam eden bu politikalardır. Çözüm ise diyalogdur, müzakeredir, demokratik siyasettir. Biz bunun için varız ve bunun için mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz. Newroz'un verdiği mesaj da budur. Milyonlar, Newroz'da bu mesajı verdi. Çözümün yolunu, yöntemini, adresini ve muhtemel sonuçlarını herkese bir kez daha hatırlattı. O nedenle bu sese güçlü bir şekilde kulak vermek lazım. İktidarın kurduğu oyun sahasının içinde kalan her kesim, iktidarın bu ülkeye yaşatacağı acıların ve yoklukların da ortağı olacaktır. Bu kadar açık."

'KAZANACAĞIZ, BAŞARACAĞIZ'
Sancar, HDP'yi sonuna kadar savunacaklarını ve yaşatacaklarının altını çizdi. 1 Mayıs'ın yaklaştığını da söyleyen Sancar, "Ülkenin her tarafında 1 Mayıs'ı 8 Mart'ın ve Newroz'un ruhuyla kutlayacağız. Çözümün sesini 1 Mayıs'ın meydanlarında hep birlikte haykıracağız. Yolumuz açıktır. Umutsuzluğa ve karamsarlığa yer yoktur, kazanacağız, başaracağız" dedi.