25 Eylül 2024 Çarşamba

Soylu'ya soru soran gazeteci Gazi korumalar tarafından ablukaya alındı

Gazeteci Filiz Gazi, programını takip ettiği İçişleri Bakanı Soylu'ya soru sorduğu için korumaları tarafından ablukaya alındı, kimliğinin ve kendisinin fotoğrafları çekildi, telefonuna el konularak görüntüler silinmek istendi. Kendisinden yardım isteyen bir kadını tersleyen Soylu, gazeteci Gazi'ye de tehditkar ve saygısız davrandı. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İstanbul'daki programını takip eden Gerçek Gündem muhabiri Filiz Gazi, korumalar tarafından engellendi, ablukaya alındı, kimliklerinin fotoğrafı çekildi ve telefonundaki videolar silindi. 

SOYLU KENDİSİNDEN YARDIM İSTEYEN BİR KADINI TERSLEMİŞ
Cuma namazı için Gaziosmanpaşa'daki Hürriyet Mahallesinde bulunan Beraat Camii'ne gelen Soylu'nun programını takip eden Gazi, "Namaz devam ederken ve bir grup camii içindeki avluda O'nu beklerken 50'li yaşlarındaki bir kadın Soylu'dan bir konuda yardım isteyeceğini söylemişti. 'Soylu'yu seviyor musunuz' soruma 'Evet' diye yanıt vermişti. Birkaç dakika geçmeden Soylu, camiden çıktı. Kadın yanına yaklaştı. Duyabildiğim kadarıyla Soylu kendisine 'Böyle bir edep var mı yahu! Böyle bir şey yok hanımefendi' dedi. Sözlerden anladığım kadarıyla yeri değil demeye getiriyordu" ifadelerini kullandı. 

'GÖREVLİLER ENGELLEDİ'
Süleyman Soylu'ya soru sormak istediğini söylediğinde görevlilerin "özel görüşme yapıyor, çekmeyin" diye engellediğini aktaran Gazi, Soylu'nun 14 Mayıs seçimleri ile 15 Temmuz darbe girişimini karşılaştırdığı "15 Temmuz, fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs 2023, Türkiye'yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların her birini bir araya getirerek oluşturabilecek siyasi darbe girişimidir" sözlerini hatırlattı ve bunu sorduğunu söyledi. 

SOYLU: AMERİKA'YI SÖYLÜYORUM BİLİYOR MUSUN AMERİKA'YI
Gerçek Gündem'de yaşadıklarını aktaran Gazi, şöyle devam etti: "Haliyle bu cümleler hükümet dışında siyasi partilere oy kullananlara darbeci demek olmuyor muydu? Bu soruyu sordum. Soylu yanıt verdi: 'Öyle bir şey olur mu? Amerika'yı söylüyorum. Biliyor musun Amerika'yı? Afganistan'a yaptıklarını biliyor musun?'

'SORUMA SİNİRLENMİŞTİ'
Soruma; 'Açıklar mısınız, bilmeyenler öğrensin' diye devam ettim. Sinirlenmişti, tekinsiz gülümsemesinden anlaşılıyordu. 'Sorunun yanıtını veriyorum. Cuman mübarek olsun' dedi.

'ETRAFIMI KUŞATTILAR, FOTOĞRAFIMI ÇEKTİLER, TELEFONUMU ALDILAR'
Etrafındaki kalabalığı çekmeye devam ettim. Çıkış kapısına yaklaşırken bana bakıp, göz işareti yaparak bir daha gülümsedi. Evet, şüpheye yer bırakmayacak şekilde sinirlenmişti. Yanındaki korumaları da kulaktan kulağa, göz teması ile birbirlerine beni işaret etti. Sıkıntı geliyor, sebebi ziyaretleri belli, videolarımı korumam lazım diye düşündüm. Saniye geçmeden korumalar ve polisler etrafımı kuşattı. Kimliklerimin fotoğrafı çekildi. Polisler telefonumu elimden alarak videolarımı silmeye çalıştı. Ancak sildiğini sandığı videolar halen telefonumdaydı. Telefonumu aldım ve alandan ayrıldım.

'Siz ne yapıyorsunuz, hiçbir siyasetçi takibinde böyle şeyler yaşamadım' ve pek çok sözüm yanıtsız kaldı. Görevliler rahattı, gazeteci olmam, haber takibinde olmam onlar için bir şey ifade etmiyordu. O yüzden kuşatılmam esnasında yaşanılan diyaloglara detaylı bir şekilde girmiyorum.

'AMERİKA'YI ÇOK İYİ TANIYAN BİR KUŞAĞIN DÜŞÜNSEL MİRASINDAN GELİYORUM'
Sadece bir not… Soylu'nun bana sorduğu 'Sen Amerika'yı tanıyor musun' sorusuna karşılıklı diyaloğa dönüşeceği için yanıt vermedim. 'Sen' diye hitap etmesi de mühim değil. Boğulacak yerde el yüz yıkamak için su aranmaz. Ancak buradan yanıt vereyim. 15 Temmuz 1968'de 6. Filo'nun İstanbul Limanına geldiği ve antiemperyalist protestolarla karşılaştığı günden bu yana Amerika'yı çok iyi tanıyan bir kuşağın düşünsel mirasından geliyorum."