24 Eylül 2024 Salı

'Soykırımla yüzleşmek kaçınılmazdır'

104 yılında soykırımda katledilen Ermeniler, Şişli'de yapılan eylemle anıldı. Soykırımın bir arada yaşama vurulan bir hançer olduğu belirtildi, yüzleşme olmadan katil yaratan karanlıktan çıkılamayacağı vurgulandı.
24 Nisan'ı Anma Platformu, Ermeni soykırımının 104. yılında yaşamını yitirenleri Şişhane Meydanı'nda yaptığı basın açıklaması ile andı.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'ın da katıldığı eylemde, "24 Nisan'da kaybettiklerimizi saygı ile anıyoruz" pankartı açıldı.
 
Platform adına açıklama yapan Meltem Ural, 104 yıl önce bugün büyük bir suçun ilk adımının atıldığını söyledi. Ural, "Hiç kimse yaklaşmakta olan şiddetin boyutlarını tahmin edemiyordu. Hayat sanki olağan bir şekilde akıyormuş gibiydi. İstanbul'da Ermeniler o günde işlerinden evlerine döndüler. Akşam yemeklerini yerken yatmaya hazırlanırken kapıları tek tek çalınmaya başlandı. 104 yıl önce bugün başlayan süreçle 250 Ermeni aydını sürüldü. 174'ü yargılanmadan öldürüldü. Bu çok daha büyük büyük bir felaketin kapısını araladı" dedi. 
 
'YÜZDE 30'LUK NÜFUS 5 SENEDE YÜZDE 3'E DÜŞTÜ'
 
1914 yılında Anadolu'da toplam nüfusun 14 milyon civarında olduğunu ve nüfusun yüzde 30'unun Türk olmadığını aktaran Ural, "Bu yüzde 30'luk kesim 5 yıl içinde yüzde 3'e düştü. Bugün ise bu nüfusun binde bir buçuk gibi bir oranda olduğu tahmin ediliyor. Bu oran kaybımızın ne kadar şiddetli olduğunu gösteriyor" dedi.
 
24 Nisan soykırımı ile yüzleşilmesi gerektiğini vurgulayan Ural, "Demokrasinin zaman zaman göz kırpıp, gelişiyormuş gibi yapıp gözden kaybolmasının temelinde 1915'le yüzleşmenin yapılmamış olması yatıyor" diye kaydetti.
 
'SOYKIRIMLA YÜZLEŞMEK KAÇINILMAZDIR'
 
24 Nisan'la başlayan soykırımın bir arada yaşama kültürüne saplanan bir hancer olduğunu ifade eden Ural, şöyle devam etti: "Bugün bir arada yaşamaya yeniden vurgu yapılacaksa yüzleşmenin gerçekleşmesi kaçınılmazdır. Nefret söyleminin geriletilmesi, içindeki her bir bireye, çevreye, kimliğe güven veren bir sosyal dokunun inşa edilmesi lazım. Bunların hepsinin başarılması için 104 sene önce başlayan ve birkaç sene içinde tamamlanan bu yıkımla yüzleşmek bir zorunluluktur. Bu yüzleşme olmadan Hrant Dink'i, Sevag Balıkçı'yı, Marisa Küçük'ü öldürerek 1915'in o korkunç geleneğini sürdüren ve bebeklerden katil yaratan karanlığın üzerimizdeki ağırlığından kurtulmak mümkün olmayacak" şeklinde konuştu.