8 Ekim 2024 Salı

Sosyalistlerden, 'ırkçı, faşist saldırılara karşı özsavunma' söyleşisi

SGDF, Avcılar'da düzenlediği "Irkçı faşist saldırılara karşı çare özsavunma "söyleşisinde, faşist saldırılar öncesi kitlelere özsavunma fikrini taşımak, özsavunma birlikleri kurma, herhangi saldırı durumunda hazırlıklı olunabilecek bir örgütlenme ve birlikler kurmak gerektiği kaydedildi. 

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), "Irkçı faşist saldırılara karşı çare özsavunma" şiarıyla Avcılar Eğitim Sen'de söyleşi düzenledi. 

Panelde söz alan ESP İstanbul İl Yöneticisi Çınar Altan, "ırkçı faşist saldırılara karşı bugün ne yapmak gerekir?" sorusuna cevap ararken, ilk elden bugünün sorununu doğru tariflemek gerektiğini kaydetti. Altan, "Sorunu faşizm olarak tariflemek ,antifaşist mücadelenin gerekliliğini görmemizin de önünü açacaktır. İşçi sınıfının en küçük bir ekonomik demokratik hak arayışının, örgütlülüğünün engellendiği, ezilenlerin en ufak bir basın açıklaması yapmasının dahi fiili olarak engellendiği bir düzlemde yasaların çizdiği çerçevede bir demokratik hak arayışı sürdürmemiz mümkün değildir" dedi. 

Var olan anayasal hakkın faşist diktatörlüğün zor aygıtları ile fiili olarak gasp edildiğini söyleyen Altan, "Böyle bir düzlemde biz komünistlerin görevi fiili-meşru mücadele hattını esas almak ve meşruiyetimizi eylemimizin, kitlelerinin taleplerinin haklılığından aldığımız bilinciyle mücadele etmektir" ifadelerini kullandı. 

KAZAK: İKTİDAR IRKÇILIĞI KÖRÜKLEYEREK YÖNETEMEM KRİZİNİ AŞMA NİYETİNDE
SGDF üyesi Mustafa Kazak da iktidarın pandemi sürecinde halkı açlık, yoksulluk ve ölüm kıskacına sürüklediğini; sağlıktan eğitime pek çok alanda yönetemeyişinin açığa çıktığını hatırlattı. Kazak, "Uluslararası alanda fetihçi anlayışı ile bölgesel güç elde etme çabaları başarısızlıklarla sonuçlanmış ve son dönemde mafya-çete lideri Peker'in açıklamaları ile kendi faşist tabanında dahi hoşnutsuzluklarla karşılaşmaktadır. Pek çok yerden kitlelerin iktidara karşı hoşnutsuzluğunun arttığı bu dönemde AKP-MHP faşizmi Kürtlere, Alevilere, göçmenlere yönelik nefret ve saldırganlığı körükleyerek yönetememe krizini aşma niyetinde" diye konuştu.

İktidarın faşist-şovenist ideolojik propagandası ile zehirlenen kitlelerin gerçekleştirdiği eylemlerin hiçbirinin münferit olmadığını belirten Kazak, "Siyasi iktidarın körüklediği ırkçı şovenist duyguların yansıması olarak Manavgat'taki yangında sivil faşistlerin Kürtleri mesul tutarak araçları durdurması, Ankara Altındağ'da göçmen mahallelerine yapılan saldırılar, Alevi ve Kürt evlerinin hedef gösterilmesi, Cemevlerine gerçekleştirilen saldırılar, Deniz Poyraz'ın katledilmesi, Konya'da 7 kişilik Kürt ailenin katledilmesi gibi bir dizi olay örgüsünü yaşadık" ifadelerini kullandı. 

'ÖRGÜTLENME VE BİRLİKLER KURMALIYIZ'
Kazak, şöyle devam etti: "Güncel durumda devrimci hareketin 2015 ve öncesi süreçte olduğu gibi bir hegemonyaya sahip olmadığı aşikar. Bununla birlikte mahalleler de özsavunma pratiklerinden yoksun vaziyette. Irkçı faşist saldırıların böylesine pervasızca arttığı bir dönemin en acil ihtiyacı birleşik zeminde antifaşist mücadeleyi yükseltmektir. Irkçı faşist saldırılara karşı antifaşist mücadeleyi büyütmenin geçtiği en temel yol da özsavunmadır.
Özsavunmayı sadece kriz anlarında karşılaşılan zor kuvvetine karşı aynı şekilde zor kuvvet ile cevap verme olarak görmemek gerekir. Faşist saldırılar öncesi kitlelere özsavunma fikrini taşımak, özsavunma birlikleri kurma, herhangi saldırı durumunda hazırlıklı olunabilecek bir örgütlenme ve birlikler kurmalıyız."

Söyleşi, serbest kürsüyle devam etti.