23 Eylül 2024 Pazartesi

Sosyalistler Gezi şehidi Ahmet Atakan'ı mezarı başında andı

Sosyalistler Kasım Şehitler Ayı etkinlikleri kapsamında Antakya'da Gezi şehidi Ahmet Atakan'ı mezarı başında andı. Atakan'ın gerçekçi olup imkansızı istemeyi miras bıraktığını belirten ESP Eş Genel Başkanı Gümüştaş, "Türkiye ve Kürdistan'da, dünyada değişik toplumsal ayaklanmalar ve mücadeleler içerisinde yitirdiğimiz tüm devrimci yoldaşlarımızdan, şehitlerimizden bunları alarak bir Kasım buluşması gerçekleştiriyoruz, Kasım sözü veriyoruz" dedi.

Gezi şehidi Ahmet Atakan, Antakya'nın Defne ilçesindeki Pınarbaşı Mahallesinde bulunan mezarı başında anıldı. Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu (ÖTSP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) düzenlediği anmaya anne Emsal Atakan, devrim şehidi Halil Aksakal'ın ailesi de katıldı.

"Ölümsüzlerin izinde daima ileri" pankartının açıldığı anma, Atakan şahsında Gezi ve devrim şehitleri anısına saygı duruşuyla başladı.

SGDF: GEZİ ŞEHİTLERİMİZİ SAHİPLENEREK, ÖĞRENEREK YÜRÜYORUZ
SGDF adına yapılan konuşmada, "Ölümsüzlerimizin başında olma gayretindeyiz. Onlar bize neler bıraktı anlamak istiyoruz. Bugün Gezi ne demekti, ne yarattı bu topraklarda onu anlamak ve dersler çıkararak yürümeye çalışıyoruz. Ahmet Atakan ve bütün Gezi şehitlerimizi sahiplenerek, onlardan öğrenerek yürümeye çalışıyoruz" denildi.

GÜMÜŞTAŞ: GERÇEKÇİ OLMAYI İMKANSIZIN PEŞİNDEN KOŞMAYI BIRAKTI BİZE
ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş da Ahmet Atakan şahsında Gezi ve devrim şehitlerini anarak söze başladı. Ahmet Atakan'ın mücadele hayatına değinen Gümüştaş, "Biz onu Gezi, onur ve özgürlük ayaklanmamız içinde tanıdık; belki aynı sokaklarda yan yana gelmedik, aynı yerlerden, aynı kanallardan akmadık ama bir davanın peşinde birlikte koşarken tanıştık. Ölümsüzlüğüyle tanıdık, en önde koşmasıyla tanıdık. Ve herhalde herkesin aklında ve hatırındadır bir duvar resmiyle hafızalarımıza kazındı. Bize şu sözü söyledi gülümseyerek, hayalleri eğmemek, başı eğmemek gerekir. Hayalleri dik tutmak gerekir. Gerçekçi olmayı imkansızın peşinden koşmayı bize bırakan önemli genç direnişlerinden ve yiğit ölümsüzlerimizden oldu" dedi.

Gezi'nin çocukları, Gezi'nin onur ve özgürlük isyanı, değişim duygusu ruhu, değişim umudu denilen şeyin tam olarak bu isyankarcılık olduğunun altını çizen Gümüştaş, şöyle devam etti: "Bu dimdik ayakta durma umuduydu, eğilip bükülmeme duruşuydu, değişim için mücadele gücü ve pratiğiydi. Bugün bizi onların başına getiren şey aynı mücadelenin peşinden gitmenin onuru, aynı mücadelenin içerisinde beraber akmanın gururu ve kararlılığıdır. O yüzden bugün Ahmet'in yanındayız, o yüzden bugün Antakya'da Gezi ailelerimiz, şehitlerimizle beraber olmanın peşindeyiz.

'SOKAK SOKAK DİRENİŞİMİZLE BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
"Kasım bizim için şehitlerimiz hangi mücadele alanından, hangi insani değerler içerisinden, hangi günlük yaşamın sıradan çelişkilerin içinden olursa olsun mücadele içerisinde var olan, akan kulvarlardan ne veriyorlarsa, ne bıraktılarsa bunları almanın, bunlardan öğrenmenin, kendi kişiliğimizi, devrimciliğimizi, mücadelemizi onlarla yoğurmanın zamanıdır. Türkiye ve Kürdistan'da, dünyada değişik toplumsal ayaklanmalar ve mücadeleler içerisinde yitirdiğimiz tüm devrimci yoldaşlarımızdan, şehitlerimizden bunları alarak bir Kasım buluşması gerçekleştiriyoruz, Kasım sözü veriyoruz. Burada genç direnişçi yoldaşımızın başında ona ve onlara diyoruz ki; Gezi isyanımızı unutmadık. Gezi'de beraber ayaklandırdığımız onur ve özgürlük düşümüzü unutmadık. Gezi'nin isyankar  duruşunu, değişim umudunu bugün AKP-MHP faşizmi karşısında birleşik mücadelemizle, eylemimizle sokak sokak direnişimizle büyütmeye devam ediyoruz ve edeceğiz. Sizin gülüşünüzü, inancınızı, baş eğmezliğinizi, hayalperestliğinizi, maceracılığınızı ama bir o kadar da gerçekçi devrimciliğinizi, cesur eylemciliğinizi içinde yaşayan yoldaşlarınız olarak yola devam edeceğiz. Anınıza, mücadelenize bağlılık, kararlılık ve özlemle."

ANNE ATAKAN: AHMET BENİM YOLDAŞIMDI
Son olarak söz alan anne Emsal Atakan da Ahmet Atakan'ın cesur yürekli, yiğit bir delikanlı olduğunu belirtti. Haksızlığa gelemeyen bir kişiliğe sahip olan Atakan'ın, Suriye savaşı başladığında üniversiteye gitmek istediğini "artık uyuyamıyorum, çocuklar, anneler öldürülüyor" dediğini aktardı. "Üniversiteyi bitirmesi gerektiğini söyledim. Ahmet benim yoldaşımdı, canımdı, arkadaşımdı, oğlumdu, Ahmet benim her şeyimdi" diyen anne Atakan, sıkıntıda da sevinçte de yoldaş olduklarını aktardı.

Anne Atakan, şöyle devam etti: "Gezi direnişi başladı, Ahmet gece gündüz Taksim'de direniyordu. Türkiye'de yaşanan AKP sistemine, faşizmine karşı direndi. Maalesef çok acı haberler gelmeye başladı. Ail İsmail Korkmaz, Abdullah cömert hemen oğlumun yanında öldürüldü. Ahmet Abdullah'ı öldüren polisleri gördü. Ahmet bunu görünce, direnci bin kat daha arttı. Berkin vuruldu, Ethem vuruldu ve sayamadığım gençler katledildi. Ahmet sayamadığım kadar mücadelesini verdi, en öndeydi, korkmadı."

Anmanın ardından Ahmet Atakan'ın mezarı çiçeklerle donatıldı.