30 Eylül 2024 Pazartesi

Sivas'ta katledilenler Sarıgazi'de anıldı

Sivas katliamının 29'uncu yılında Sarıgazi'de kitlesel yürüyüş ve açıklama yapıldı. Sivas'ta katliamı gerçekleştirenlerin bugün iktidarda olduğu vurgulanan eylemde, katliamın hesabı sorulana kadar mücadele edileceği kaydedildi.

Sivas katliamının yıldönümünde İstanbul Sarıgazi'de kitlesel yürüyüş düzenlendi. Vatan Ortaokulu önünde bir araya gelen kitle, Sarıgazi merkezine yürüyüş düzenledi.

Kitlesel yürüyüşte, "Sivas katliamının hesabını soracağız" yazılı pankart taşındı. Sarıgazi 2 Temmuz Tertip Komitesi'nin çağrısıyla yapılan yürüyüşe ESP, SMF, Devrimci Hareket, Halkevleri, Partizan, TİP, Mücadele Birliği, Devrimci Parti, Kaldıraç'ın da aralarında olduğu çok sayıda siyasi kuvvet katıldı.

Yürüyüş boyunca sloganlar hiç susmadı. "Sivas'ın ışığı sönmeyecek", "Türküler yanmaz Pir Sultanlar ölmez", "Dersim, Çorum, Maraş, Sivas unutmadık", "Katillerden hesabı emekçiler soracak", "Katiller halka hesap verecek", "Sivas şehitleri ölümsüzdür", "Devletin Alevisi olmayacağız", "Yaşasın devrim ve sosyalizm" sloganları atıldı.

KATLİAMDA ÖLÜMSÜZLEŞENLER ANILDI
Sarıgazi merkeze gelindiğinde, saygı duruşu yapıldı, katliamda ölümsüzleşenlerin isimleri okundu, "Yaşıyor" diye haykırıldı. Grup İsyan Ateşi tarafından "Çav Bella" ezgisi kitleyle birlikte seslendirildi.

'KATİLLER ÖDÜLLENDİRİLDİ'
Ardından Tertip Komitesi adına Gülhanım Aslandoğan açıklamayı okudu. 2 Temmuz 1993'de tüm dünyanın gözleri önünde bir katliam yaşandığını hatırlatan Aslandoğan, 33 aydın, sanatçı, yazar ve otel görevlisi olan iki kişi bu katliamda yanarak yaşamını yitirdiğini belirtti. Katliamın üzerinden 29 yıl geçmesine rağmen, acıyı dindirecek bir gelişme yaşanmadığını vurgulayan Aslandoğan, katliam davasına ilişkin gelişmeleri aktardı. Zamanaşımına uğratılan davada katillerin Erdoğan tarafından affedildiğini hatırlatan Aslandoğan, katillerin cezasızlıkla ödüllendirildiğini vurguladı.

'HAFIZAMIZ SİVAS'I UNUTMAYACAK'
Aslandoğan, "1993 Madımak katliamında üç maymunu oynayanlar; semaha duranlara taşla, ateşle saldıranları durdurmayanlar; müdahale etmek yerine kıllarını bile kıpırdatmayan o dönemin Sivas Belediye Başkanı, bugünün seçim ittifakı ile bir araya gelerek emekçilerden oy devşirmeye çalışıyor. Ancak bilmeliler ki bizlerin hafızası Sivas'ı unutmayacak. O güne katliamdır diyemeyen ve ateşi körükleyenlerin sözüne kanmayacaktır" dedi.

'SALDIRILARLA TOPLUMSAL MUHALEFETİN ÖNÜ KESİLMEYE ÇALIŞILDI'
Yaşadığımız coğrafyada sayısız katliam gerçekleştiğini ve her katliamın tıkanmış ve kriz halindeki kapitalist sistemin önünü açma, en geniş emekçi yığınları sindirme amacı taşıdığına dikkat çeken Aslandoğan, "Sivas'ta yapılmak istenen de bu olmuştur. İlerici, devrimci aydın, sanatçı, yazar dostlarımız, çocuklarımız, Madımak Oteli'nde diri diri yakılırken katliamla bir bütün topluma ve ezilen kesimlere gözdağı verildi. 1990'lı yıllar, toplumsal mücadelenin ve devrimci dalganın yükselişe geçtiği, ortak mücadele zemininin geliştiği yıllardır. Aleviler de dahil bütün ezilenler, işçi-emekçi yığınlar ölü toprağını üzerinden atmaya başlamıştı. Bu nedenledir ki bir kez daha saldırı ve katliamlarla toplumsal muhalefetin gelişip güçlenmesinin önü kesilmeye çalışıldı. 2 Temmuz'da gerçekleşen katliam da bu politikanın bir parçasıydı" diye konuştu.

Dersim, Maraş, Gazi, Ümraniye, Ankara Gar, Roboski, Suruç katliamlarını hatırlatan Aslandoğan, Gezi direnişinde milyonların emekçi yoksul halklara umut, egemenlere korku saldığını belirtti.

Savaş, katliamlar, açlık, yoksulluk, rant, talan, muhalif gazete ve TV'lerin kapatılarak susturulması, gözaltı, tutukla saldırılarını hatırlatan Aslandoğan, 2002 yılının ilk iki ayında 108 işçi direnişi yaşandığını söyledi.

'BİRLEŞİK MÜCADELEMİZİ BÜYÜTELİM'
Aslandoğan, "Katliamlara, ayrımcılığa, baskı ve asimilasyona karşı, işçileri, emekçileri, halkı kuşatan yoksulluğa ve sefalete karşı, haksız savaş çığırtkanlığına, Kürt halkının her türlü kazanımını tehdit eden işgal saldırılarına karşı, kadın katliamlarına, çocuk istismarına, tacize ve tecavüze karşı, gençliğe geleceksizlikten başka miras bırakmayan bu düzene karşı, doğanın talanına ve yaşam alanlarımızın ranta açılarak yok edilmesine karşı, hapishanelerde süren tecritte, infaz yakmalara ve ölümlere karşı birliğimizi, dayanışmamızı büyütelim" çağrısında bulundu.

'ALEVİLERİN TALEPLERİ YOK SAYILAMAZ'
Alevilerin taleplerinin yok sayılamayacağını vurgulayan Aslandoğan, "Cemevleri ibadethane sayılmalıdır. Alevi inancı baskı politikaları ile kimliksizleştirilemez, asimilasyona uğratılamaz. Diyanet İşleri Başkanlığı elini Alevilerin üzerinden çekmeli ve kapatılmalıdır" taleplerini sıraladı.

'KATİLLERİ TANIYORUZ'
Aslandoğan, 2 Temmuz'un sadece ağıtlar yakma, acılara gömülme günü değil, mücadele bayrağını yükseltme günü olduğunu belirterek, "Ateşin ateş olmaktan utandığı günün 29. yıldönümünde katilleri tanıdığımızı bir kez daha haykırıyoruz. Kadim coğrafyamızın her karışı kan, kıyım ve katliamlarla doldurulsa da dilimiz, kültürümüz, inancımız yok sayılıp talan edilse de haksızlık karşısında mücadele etmeye zalimin zulmüne karşı direnmeye devam edeceğiz. İsyanın ve direncin olduğu topraklarda direnişi yok etmek isteyenler elbet olacaktır. Ancak bu topraklarda en son sözü her zaman direnenler söylemiştir ve söyleyecektir. Biz de bir kez daha haykırıyoruz: Selam olsun Sivas'ta ateşte semaha duranlara. Selam olsun 'bozuk düzende sağlam çark olmaz' diyen Pir Sultan'a. Selam olsun 'ferman padişahın ise dağlar bizimdir' diyen Dadaloğlu'na. Selam olsun Nesimi'ye, Hallacı Mansur'a, Şeyh Bedreddin'e, Seyit Rıza'ya ve daha nice can bedeli bu yola sahip çıkan rehberlere, ozanlara. Selam olsun Denizlere, Mahirlere, Mazlumlara, İbrahimlere. Selam olsun karanlığı aydınlığa, zulmü direnişe çevirmek için ömrünü mücadeleye adayanlara. Davamız mahşere kalmayacak, hesabını soracağız" diye konuştu.

Açıklamanın ardından kitle sloganlarla Sarıgazi Cemevi'ne yürüyerek, Cemevi'nde düzenlenen etkinliğe katıldı.