30 Eylül 2024 Pazartesi

'Sivas'ta 33 kişi yakanları tarihin çöplüğüne gömeceğiz'

Sivas katliamının üzerinden 29 yıl geçti. Madımak Oteli'nin yakılması sonucu katledilen 33 kişiyi anmak için birçok kentten bugün yola çıkıldı. Sivas'a gitmeden önce yapılan açıklamalarda, "Yananları yüreğimizin baş köşesine oturturken, yakanları tarihin çöplüğüne gömeceğiz" denildi.

Adıyaman, İstanbul ve Malatya'da yapılan eylemlerde Madımak Katliamı'nda ölümsüzleşen 33 kişi anıldı.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Malatya Şubesi öncülüğünde, PTT önünden 1 Mayıs Meydanı'na yürüyüş düzenlendi. "Sivas Katliamını unutmadık, unutmayacağız" yazılı pankart ve katliamda ölümsüzleşenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Şube Başkanı Latife Ulutaş açıklama yaptı. Ulutaş, Pir Sultan Abdal'ı anmak için dördüncüsü düzenlenen etkinlikler devam ederken 2 Temmuz 1993 tarihinde gerici, faşist güruhun devletin askeri ve polisinin gözetiminde Madımak Oteli'ni yakarak 33 kişiyi katlettiğini hatırlattı.

Katliamı gerçekleştirenler hala hesap sorulmadığını vurgulayan Ulutaş, katillerin affedilerek, yurtdışına çıkışlarının sağlandığını belirtti. Zamanaşımı kararının Erdoğan tarafından "Milletimize hayırlı olsun" denilerek sevinçle karşılandığını anımsatan Ulutaş, "Herkes bilmelidir ki, Sivas Madımak Katliamı insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz, olamaz" dedi.

Madımak Katliamı ile topluma verilmek istenen mesajın sadece insanların yakılması, katledilmesi olmadığını belirten Ulutaş, "1990'lı yıllarda bir yandan gelişen sınıf mücadelesi ve devrimci durum, diğer yandan ulusal mücadelenin yükselişi, ortak mücadele zeminini geliştirmiştir. Bu somut durum, egemen güçleri harekete geçirmiş, siyasal iktidarı, gelişen bu dalgayı zayıflatmaya yönelik hamle arayışlarına itmiştir. Madımak katliamı, toplumun ayrışması, kutuplaştırılması ve kendi içinde çatışma ortamları oluşturulması için bilinçli seçilmiş bir Alevi katliamıdır" diye konuştu.

Tansu Çiller'in Başbakan, Erdal İnönü'nün hükümet ortağı olduğunu hatırlatan Ulutaş, dönemin tüm siyasi süreçleri ile amasız, fakatsız yüzleşilmesi gerektiğini vurguladı. Gazi ve Ümraniye katliamlarını da hatırlatan Ulutaş, AKP iktidarı döneminde Ankara Ğar, Roboski, Suruç ve Gezi katliamlarının yaşandığını söyleyerek, devlet geleneğinin sürdürüldüğüne işaret etti.

Ulutaş, Alevilerin taleplerini şu şekilde sıraladı: "Cemevlerimiz Alevilerin ibadethanesi olarak bir an önce kabul edilmeli ve Anayasal güvence altına alınmalıdır. Kapatılan ve vakıflar aracılığı ile el konular dergahlarımız gerçek sahibi olan biz Alevilere geri verilmelidir. Her türlü ayrımcılık son bulmalı ve kime karşı olursa olsun nefret söylemleri en ağır biçimde cezalandırılmalıdır. Alevi köylerine cami yapılmasından vazgeçilmeli, her türlü asimilasyon politikasına son verilmelidir. Alevilerin kutsal mekanlarına yapılmak istenen baraj, HES, maden ve taş ocağı projeleri derhal iptal edilmelidir. Zorunlu din dersleri, tüm eğitim kurumlarının her kademesinden kaldırılmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılıp, lağvedilmelidir. Madımak Oteli tartışmasız Utanç Müzesi olmalıdır."

Eşit yurttaşlık talebini de dile getiren Ulutaş, "Değil 29 yıl 29 asır da geçse Madımak Katliamını ve diğer işlenmiş insanlık suçlarını unutmayacağız. Gelin hep birlikte, katliamın 29. yılında mücadelemizi daha da yükselterek, tüm saldırılara karşı Alevi örgütlerimizin ve Alevi halkının birliğini sağlayalım, Madımak Katliamı'nda yitirdiğimiz canlarımızı unutturmak isteyenlere karşı gereken cevabı hep birlikte verelim" çağrısında bulundu.

'SİVAS'IN IŞIĞI SÖNMEYECEK'
Adıyaman'da Demokrasi Parkı'nda yapılan anmaya Alevi kurumları temsilcilerinin yanı sıra siyasi parti ile kitle örgütü temsilcileri de katıldı. Anmada katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşındı. Anma katliamda yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşu ile başladı. Anmada Çerağ uyandırıldı ve Semah döndürüldü.

Anmada konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Adıyaman Şubesi Başkanı Zülfikar Yılmaz, "2 Temmuz Madımak katliamının üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen, katliamın hesabı verilmemiş, arkasındaki gerçek sorumlular açığa çıkarılmamış, katliamda bizzat rol oynayan çoğu piyon bir grup hakkında göstermelik davalar açılsa da adalet yerine getirilmemiştir" dedi.

Zaman aşımı ve katillerin aklanması sürecini hatırlatan Yılmaz, AKP iktidarı döneminde katledilen çocuklar buzdolabında saklandığını, Taybet Ana'nın cenazesinin günlerce yerde kaldığını, Aysel Tuğluk'un annesinin cenazesinin Ankara'dan mezardan çıkarıldığını söyledi.

Açıklama taleplerin sıralanmasının ardından "Sivas'ı unutma unutturma", "Sivas'ın ışığı sönmeyecek" sloganlarıyla sona erdi. Anmaya katılanlar yarın Sivas'ta Madımak Oteli önünde yapılacak anmaya katılmak için yola çıktı.

'YAKANLARI TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GÖMECEĞİZ'
12 Mart Platformu da İstanbul Gazi Mahallesi'ndeki cemevinde bir araya geldi. "Sivas'ın ışığı sönmeyecek! Unutma, unutturma" pankartının açıldığı anmada, "Sivas'ı unutma, unutturma", "Sivas'ta düşene, dövüşene bin selam" sloganları atıldı.

Anmada Ali Dursun "Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek" şiirini okurken, ezgiler söylenerek katliamda yaşamını yitirenler anıldı.

12 Mart Platformu adına açıklamayı okuyan Onur Narin, iktidarın korkusundan katliamlara yöneldiğini belirtti. Narin, "Onlar özgür düşünceden, halkların ve farklı inançların kardeşliğinden korkmaktadırlar. 1993'ün 2 Temmuz'u, ırkçı, tekçi Türk-İslam sentezci faşist derin devletin de teşviki ve desteğiyle esas olarak Alevi inancına mensup aydınların konakladığı Madımak Otel'in benzin döküp yakıldığı gündür" dedi.

Faşist düzene baş kaldırmanın meşru olduğunu ifade eden Narin, halkların isyan bayrağını çekmesinin yakın olduğunu belirtti. Narin, "Sivas-Madımak katliamının 29'uncu yıl dönümünde ne katledilen aydın, yazar ve kadınlı erkekli halkın yiğit evlatlarını ne de o cehennem ateşini yaktırtan ve yakanları unutmayacağız. Yananları yüreğimizin baş köşesine oturturken yakanları tarihin çöplüğüne gömeceğiz" şeklinde konuştu.

Anma söylenen ezgilerle son buldu.