7 Ekim 2024 Pazartesi

'Sivas'ı ateşe verenler Deniz Poyraz'ı katledenlerdir'

İstanbul'da Sivas katliamının 28. yılında yaşamını yitiren 33'ler anıldı. Anmada konuşan HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, "Sivas'ı ateşe verenler Deniz Poyraz'ı katledenlerdir" dedi.

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Sivas katliamının 28. yılı dolayısıyla Kadıköy İskele Meydanı'nda yaptığı eylemle yaşamını yitirenleri andı.

HDP Milletvekili Musa Piroğlu, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü'nün de aralarında olduğu çok sayıda kişi anmaya katıldı. "Sivas'ın ışığı sönmeyecek. Mafya-çete düzeninden Maraş'ın, Sivas'ın, İzmir'in hesabı sorulacak" pankartının açıldığı anmada, Sivas'ta katledilenlerin fotoğrafları taşındı.

Saygı duruşu ile başlayan anmada Metin Altıok'un şiiri okundu.

'SİVAS'I ATEŞE VERENLER DENİZ POYRAZ'I KATLEDENLERDİR'
Ardından konuşan HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, Sivas'ta katliam yapanların sokaklarda dolaştığını, bunun yarattığı öfkeye dikkat çekti. Sivas katliamının düne ait olmadığını vurgulayan Piroğlu "Sivas'ı ateşe verenler Deniz Poyraz'ı katledenlerdir" dedi.

Piroğlu'nun konuşmasının ardından İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı Zeynep Çelik okudu. Çelik, Sivas katliamının Alevilerin toplumsal mücadeledeki varlığını pasifize etmek için düzenlendiğini belirtti. Çelik "Alevi, Kürt, Ermeni gibi Türk-Sünni kimliği dışındaki kimliklere mensup halklara yönelik yapılan katliamlar bu ülke siyasetini dizayn etmede kontrgerillanın sıkça başvurduğu yollardandır. Hesap sorulmadıkça yenilerine kaygı duyulmadan başvurulmaktadır" dedi.

Sivas katliamı ve benzeri diğer katliamların devlet yönetmenin temel araçlarından bir haline dönüştüğünü ifade eden Çelik, "Egemen sınıflar sürekli kriz içindeki iktidarlarını sürdürebilmek, halk muhalefetini pasifize edip dağıtmak için sık sık kitle katliamlarına başvurmaktadırlar. Bu yolla yönetme krizini çözmeye çalışmaktadırlar. Çünkü hukuki yollar çürümüş düzenlerini ayakta tutmaya yetmemektedir" diye belirtti.

Katliamların sürdüğü söyleyen Çelik, "Bugün de çetelerle, mafyayla iç içe geçmiş bir devlet manzarasını tüm toplum olarak izliyoruz. İktidar ortaklarının her biri ortak olduğu mafya gruplarını gizleme ihtiyacı bile hissetmiyor. Biri Peker'le poz veriyordu, diğeri Çakıcı'yla, sonra mafya ve çete koalisyonu tüm Türkiye'ye birlikte poz veriyorlar. Uyuşturucu taciri Cumhurbaşkanı danışmanlarından müteveffa Burhan Kuzu tarafından hapisten kurtarılıyor. Karaparacı Sezgin Baran Korkmaz Cumhurbaşkanı Erdoğan'la poz veriyor. Karaparacının otelinde bakandan bürokrata, savcıdan hakime neredeyse tüm devlet erkanı bedava konaklıyor. Milyon dolarlık marinalara, şirketlere, arazilere devlet ortaklığıyla 'çökülüyor'. Para kavgası çıkınca da iktidar içinde mafyanın has bir tarzla iç çatışma başlıyor" diye konuştu.

'TEK SEÇENEK FAŞİZME KARŞI BİRLEŞMEK'
Saldırılara karşı birlikte mücadele çağrısı yapan Çelik, "Topyekün saldırıların karşısında bizlerin tek seçeneği var, faşizme karşı birleşmek ve mücadele etmek. Çalışırken ölmeye, sömürülmeye karşı mücadele eden işçiler, emekçiler; yaşamını ve özgürlüğünü kazanmak için direnen kadınlar, 'alışın buradayız' diyen LGBTİ+'lar; üniversiteleri ve hayalleri için mücadele eden öğrenciler, gelecekleri için direnen gençler; onurları için buradayız diyen halklar; doğası, yaşam alanı için direnenler olarak, bu ülkenin Alevileri, Kürtleri, sosyalistleri olarak seçeneğimiz; geleceğimizi, onurumuzu, özgürlüğümüzü kazanmak için bir araya gelmek, örgütlü mücadeleyi, ortak mücadeleyi yükseltmektir. Katliamlar tarihine son vermenin yolu da budur" diye kaydetti.