23 Eylül 2024 Pazartesi

SES'ten açlık grevlerine ilişkin hükümete ve bakanlıklara çağrı

SES Eş Genel Başkanları Gönül Erden ve İbrahim Kara, 141 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven'i evinde ziyaret ettikten sonra yaptığı açıklamada, açlık grevlerinin kritik aşamayı aştığını belirterek, hükümete ve ilgili bakanlıklara çağrıda bulundu.
Sağlık ve Kamu Emekçileri Sendikası (SES), Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması talebiyle 141 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'i evinde ziyaret etti. Ziyaretin ardından SES Diyarbakır Şubesi'ne gelen SES Eş Genel Başkanları Gönül Erden ve İbrahim Kara, Meclis Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri, Batman, Mardin ve Urfa Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı basın toplantısında, açlık grevlerinin kritik aşamada olduğuna dikkat çekildi.
 
HÜKÜMETE VE BAKANLIKLARA ÇAĞRI
 
SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara tarafından yapılan açıklamada, her zaman yaşamdan yana olan ve yaşam hakkını savunan, insan yaşamını her türlü kavram ve kaygıdan bağımsız olarak ele alan ve her şeyin merkezine insan yaşamını ve sağlığını koyan bir yerde durulduğu belirtildi. Kara, "Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak yaşam hakkını sonlandıran eylem biçimlerine yönelinmemesi gerektiğinin altını bir kez daha çiziyoruz. Açlık grevlerinin herhangi bir aşamasında cezaevi kurumlarının olası şeker, tuz ve vitamin yasağı, yaşam hakkı bağlamında zamana yayılmış işkence ve kötü muamele olarak ele alınabilecek bir tutumdur. Bu ve benzeri tutumlar ne yazık ki, geçmiş yıllardaki açlık grevlerinde sakat kalma ya da ölümle sonuçlanabilecek ağır sonuçların yaşanmasına neden olmuştur. Açlık grevlerinde sıvı, B grubu vitamin, tuz, şeker ve karbonat alımı yaşamsal olduğu kadar, eylem sonlandıktan sonra kalıcı beyin hasarlarının önlenmesi açısından da kritik önemdedir. Yine tek kişilik hücre ve başka cezaevlerine sevk yöntemleri de açlık grevinde olanlar açısından ciddi anlamda sağlık ve yaşam riski oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.
 
Açlık grevindeki tutsaklarda yaşanan sağlık sorunlarına değinilen açıklamada, ölümlerin yaşanmaması için hükümet, ilgili bakanlıklar ile ulusal ve uluslararası sözleşmelere uyulması çağrıda bulunuldu. Açıklamanın devamında, "İnsan hakkı ve yaşam hakkını savunan bir tutum içerisinde olmaya, ayrıca açlık grevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin hekim seçme ve ikinci bir görüş alma hakkının kullandırılması için sendikamızın da içerisinde olduğu sağlık örgütleri ve insan hakları örgütlerinden oluşan bir heyetin cezaevlerine ziyaretlerde bulunmasına izin vermeye davet ediyoruz" sözlerine yer verildi.  
 
SAĞLIK SORUNLARI GİDEREK ARTIYOR...
 
Leyla'nın Diyarbakır Tabip Odası ve sendika üyesi sağlıkçılardan oluşan heyet tarafından belli aralıklarla muayenesinin yapıldığının kaydedildiği açıklamada şunlar dile getirildi: "Daha önce olduğu gibi ‘sağlık bilgilerinin gizliliği' nedeniyle kamuoyuyla ayrıntıları paylaşma hakkımız olmadığını öncelikle belirtmemiz gerekiyor. Bu sınırlılıkta bazı gözlemsel bilgileri ve ifade edilen bulguları Leyla Güven'in izniyle sizlerle paylaşabileceğiz. Leyla Güven'in devam eden açlık grevi eyleminde günlük yaşamsal ihtiyaçlarını tek başına gidermekte zorlandığı, hareket kabiliyetinde ve desteksiz yürümede zorlanma, konuşma sırasında dahi olan yorgunluğun artarak devam ettiği, temel alınması gereken sıvı miktarını alırken zorlandığı görüldü. Geçen süreç içerisinde sıvı alımında azalma olmasına rağmen aldığı, B1 vitamininin yeterli dozda alındığı, bazı mineral ihtiyaçlarının aldığı sıvı içindeki glikoz-tuz-karbonat ile ortalama olarak karşılanıyor. Kilo kaybının da belirgin bir şekilde devam ettiğini söyleyebiliriz."
 
Açıklamada son olarak şöyle denildi: 
 
"Beslenmemeye bağlı mide ve bağırsak sisteminde yoğun şikâyetler var, ağız içinde yaralar oluştuğunu ve zihinsel olarak erken yorulduğunu, ışıktan rahatsız olduğunu, geçmeyen baş ağrıları yaşadığını, bulanık görmenin, karın kramplarının artarak devam ettiği görüldü. Günlük kan basıncı, ateş, nabız ölçümleri yapılan eylemcinin tansiyon değerlerinin düşük olduğu, Süreç içerisinde kilo kaybının devam ettiği, VKİ belirgin düştüğü,  hareket güçlüğü nedeniyle kol ve bacaklarda kas erimesinin geliştiği de yine sağlıkçı heyet tarafından tarafımıza aktarılmıştır. Daha fazla zaman kaybetmeden ve geçmiş dönemlerde yaşanan benzer süreçlerde olduğu gibi daha fazla can kaybı yaşanmadan, siyasi iktidarı mevcut yasalarda da yer alan temel hak ve özgürlükleri içeren talepler çerçevesinde adım atmaya, açlık grevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerle görüşmeler yaparak eylemlerin sonlandırılmasını sağlamaya çağırıyoruz. Yarın geç olabilir, herkesi duyarlı olmaya ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Bilinmelidir ki aslolan yaşamdır."