1 Ekim 2024 Salı

'Şehir hastanelerinin yarattığı kamu zararına neden göz yumulmaktadır?'

HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, şehir hastanelerinin zarara uğratılmasını Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya sordu: Şehir hastanelerinin yarattığı kamu zararına neden göz yumulmaktadır?

HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, uygulamaya girdiği günden bu yana eleştirilerin odağında olan Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeli ile uygulamaya konulan şehir hastaneleri yüklenici firmalara ciddi kar sağlaması ve kamunun büyük zarara uğratmasını Meclis'e taşıdı.

Sağlık Bakanlığı'nın Temmuz 2020 mali tablolarına göre Temmuz ayında şehir hastaneleri için yükleyici firmalara 3.047.167.568 TL; 01.01.2020 tarihinden itibaren 10.027.140.143 TL kira ödemesi yapıldığını belirten Gülüm, "Buna göre Sağlık Bakanlığı şehir hastaneleri için firmalara sadece Temmuz ayında ödediği kira bedeliyle 3,3; 01.01.2010 tarihinden itibaren ödediği toplam kira bedeliyle de 10,9 tane aynı büyüklük ve donanımda hastaneyi hizmete sokması mümkündü" diye belirtti.

Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin 2020 yılı Şehir Hastaneleri raporu ile Sayıştay raporlarıyla da sabit olan onlarca usulsüzlüğün ortaya çaktığını hatırlatan Gülüm, "Şehir hastanelerinin bir diğer temel sorunu hastanelerin şehirden uzaklığı nedeniyle ulaşım ve dolayısıyla sağlık hizmetlerine erişim sorunudur. Ayrıca şehir hastaneleri nedeniyle kapatılan/taşınan kamu hastaneleri ile yurttaşların mağduriyetleri daha da büyümektedir" dedi.

HDP Millevtekili Züleyha Gülüm, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın yanıtlaması istemiyle şu soruları sordu:
Şehir hastanelerinin KÖİ modeli uygulanmadan doğrudan Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmamasının nedeni nedir?
Bakanlığınızca KÖİ yöntemi ile yapılan şehir hastaneleri sözleşmeleri her bir hastane için ayrı ayrı olmak üzere ne kadar bedelle, hangi firmalara ve hangi taahhüt karşılığında yapılmıştır?
Kamu harcamalarının şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkeleriyle yapılması gerekmektedir. Buna rağmen şehir hastanelerine ait sözleşmeler 'ticari sır' gerekçesiyle kamuoyuyla paylaşılmaz iken yabancı menşeli danışmanlık ve yatırım şirketlerinin bilgisi dahilinde olmasını nasıl açıklıyorsunuz? Şehir hastanelerine ait sözleşmelerin gizlenmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin denetim yetkisini engellemek değil midir?
Şehir hastanelerinde Sayıştay raporlarıyla sabit olan onlarca usulsüzlük tespit edilmiştir. Bu konuyla ilgili olarak Bakanlığınızın ilgili birimlerinde herhangi bir kamu görevlisi ve görevlileri hakkında soruşturma açılmış mıdır? Yeni usulsüzlüklerin ve zararların oluşmaması için ne tür tedbirler alınmıştır?
Şehir hastanelerinin yarattığı kamu zararına neden göz yumulmaktadır? Halkın bütçesi ile yükleyici firmalara rant sağlayan şehir hastaneleri sözleşmelerinin fes edilmesine yönelik bir hazırlığınız var mıdır?