23 Eylül 2024 Pazartesi

Sedat Şenoğlu yazdı | Doğal bir güven kişiliğiydi Zeynel

İşini ciddiye almak ve bunun gereği olan disiplini uygulamak Zeynel'in öne çıkan özelliklerinden biriydi. Bu özelliğinden hareketle, üstlendiği görev ve işler için ona "doğal bir güven" duyulurdu. Emekçiliği ve çalışkanlığıyla da örnek oluşturan bir kişilikti Zeynel. Dağıtım görevlerinin dışındaki her işe de yetenekleri doğrultusunda el atar, eksikleri tamamlar, boşlukları doldururdu.

"Her ölüm erken ölümdür" demiş ya şair, Zeynel Yeşil yoldaşımızın aramızdan ayrılışına ne kadar da uyuyor bu zamansızlık.

Ömrünün baharında, daha on dokuzundaydı geriye anılarını bize emanet edip gittiğinde. 1977'den 1996'ya süren kısacık bir yaşamdı belki onun ömrü ama yaşamına sığdırdığı, beslendiği ve yaşattığı değer ve erdemlerin büyüklüğüyle bildik ve sevdik biz onu.

Partili hayatın ve mücadelenin kurucu dönemlerinin heyecanı içinde pişmeye çalışan genç bir devrimcinin bütün temel özelliklerine sahipti Zeynel. Dersim Ovacık kökenli bir Kızılbaş alevi ailenin evladı ve emekçi yoksul mahallelerin bir genci olarak, Atılım gazetesi kolektifinde çalışıyordu. Merkezi gazete dağıtım grubunun üyesiydi.

İşini ciddiye almak ve bunun gereği olan disiplini uygulamak Zeynel'in öne çıkan özelliklerinden biriydi. Bu özelliğinden hareketle, üstlendiği görev ve işler için ona "doğal bir güven" duyulurdu.

Emekçiliği ve çalışkanlığıyla da örnek oluşturan bir kişilikti Zeynel. Dağıtım görevlerinin dışındaki her işe de yetenekleri doğrultusunda el atar, eksikleri tamamlar, boşlukları doldururdu.

Birilerinin söylemesi de gerekmezdi, o gözler, araştırır, bulur ve yapardı. Onu bir gün akan bir musluğu tamir ederken, bir gün gazete arşiv odasını düzenlerken, bir gün bir duvarı sıvalarken, bir gün sallanan merdiveni onarırken, vb. pek çok şeyle uğraşırken görürdünüz ve hiç şaşırmazdınız.

Gazetenin basıma hazırlandığı ve sabahlara kadar çalışıldığı gün o bürodadır ve çalışan yoldaşlarına yemek hazırlamaktadır, örneğin. Büronun yeni taşınacağı dökük mekanın bütün tamiratını, sıvasını, badanasını bir yoldaşıyla birlikte üstlenip, günlerce ter dökmek onun emekçi meziyetlerindendir.

Ve hepimiz bilirdik ki, bütün bunlar Zeynel için, kolektife ve yoldaşlarına olan bağlılık ve sevgisinin gücüyle harekete geçen şeylerdi, kolektiflik bilincinin doğrudan pratikleşmiş halleriydi.

O bizim "sekena?"mızdı. Dilinden hiç düşmeyen ve her zaman gülen gözlerinin eşlik ettiği bu seslenişiyle, hakikaten hepimize sevinç ve neşe dağıtırdı. Onun geldiğini duyar, görür ve mutlu olurduk.

Galiba hepimizi heyecanlandıran ve ona yakınlaştıran en ortak şey Zeynel'in sade devrimci kişiliğinin çekim gücüydü. Dupduru ruhlu bir genç devrimci ve yoldaşımızdı o.

Sosyal ilişkileri zengin ve güçlü bir gençti Zeynel. Gazete dağıtımcılığından da gelen ilişki ağı içindeki hemen her devrimci ve demokratik örgüt ve kurumlardan kişilerle samimi ve sıcak ilişkiler, dostluklar geliştirmişti. Çok sevildiğini görüyor ve tanık oluyorduk da ama özellikle yoldaşın cenazesinin çok geniş politik ve demokratik çevrelerin sahiplenmesi ve katılmasından da onun yarattığı özel etkiyi daha boyutlu olarak görmüştük.

Politik merak ve öğrenme duygusunun gelişkinliğiyle de dikkat çekiciydi Zeynel'in yaşamı; okumayı, araştırmayı, sormayı severdi. Bir kolektif değerlendirme toplantısında; teorik çalışmanın ve eğitimin ne kadar önemli olduğunu bildiğini ama kendisini de bu yöndeki eksiklikleri bakımında eleştirdiğini ve bir zamandır da bunu gidermeye yönelik bir okuma-inceleme planı yürüttüğünü söylediğini hatırlıyorum. Demiştim ya, işini ciddiye almak ve kendini disipline etmek Zeynel'in çok genç yaşta kendine kazandırdığı belirgin bir devrimci niteliğiydi.

Daima bizimlesin, daima seninleyiz yoldaşım.

Zeynel'i yitirdiğimizde ona yazdığım bir şiiri de paylaşmak isterim.

Çınar Çocuk
asırlık çınarların gölgesindeyiz
yıllardır inatla
gülüşünün asılı kaldığı
kızıl gelincikleri topluyoruz kırlardan
bereketine ve sensiz zamanlara
aklımız ermiyor şaşkınız hala
dilimiz acımıza teslim olmasa da