30 Eylül 2024 Pazartesi

'Savunmaz örgütsüzleştirilmek, halk da savunmasız bırakılmak isteniyor'

'Çoklu baro" yasa teklifi görüşmelerine söz alan HDP İzmir Mİlletvekili Murat Çepni, yasanın zorla çıkarılmaya çalışılan halk karşıtı bir yasa olduğunu vurguladı. Çepni, "savunma örgütsüzleştirilmek, halk da savunmasız bırakılmak isteniyor" dedi.

HDP İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Murat Çepni, Genel Kurul'da görüşülen Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 8.Maddesine ilişkin söz aldı. 

Tüm itirazlara rağmen teklifin Meclis'e getirildiğini hatırlatan Çepni, "Bu yasa düpedüz bir tercihtir. Yani halkın ihtiyacı değil, doğrudan Saray'ın ihtiyacıdır" dedi.

'ZORLA ÇIKARILMAYA ÇALIŞILAN, HALK KARŞITI BİR YASA'
"Peki, bu süreç nasıl işliyor?" diyen Çepni, şöyle devam etti: "Bu süreç, polis zoruyla işliyor. Yani sadece burada yaptığımız yasama faaliyetiyle değil, tam tersine daha da etkili bir biçimde, sokakta, başta baro başkanlarına yapılan zulümde görüldüğü üzere, polis şiddetiyle beraber bu yasa çıkarılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla, şiddetle çıkarılmaya çalışılan, halk karşıtı bir yasayla karşı karşıyayız."

'AKP-SARAY ZİHNİYETİNİN FOTOĞRAFI'
Yasayla 30 ile 4.900 üyenin oylarının eşitlendiğini ve bunun "Türkiye Barolar Birliği, avukatların birliği değil, baroların birliğidir" şeklinde savunulduğunu kaydeden Çepni, bunun AKP-Saray zihniyetinin bir fotoğrafı olduğunu vurguladı.

'İNSANI NESNELEŞTİREN BİR YAKLAŞIM'
Çepni, şöyle devam etti: "Şimdi, 4.900 insanı aritmetik bir toplama dönüştüren, nesneleştiren bir yaklaşımdır bu. Oysa delege dediğiniz kurum bir temsiliyetidir yani bir sorumluluktur. 30 kişinin seçtiği bir delegenin sorumluluğu vardır yani düşünen, araştıran, emek harcayan 30 insandır bunlar. Bunlar birbirine benzeyen, aynı şeyleri düşünen aparatlar değillerdir. Dolayısıyla siz delegeleri eşitleme hakkına sahip olamazsınız. Bu bir eşitsizliktir, hem anayasal bir eşitsizliktir ama aynı zamanda da insanı nesneleştiren bir yaklaşımdır."

Çepni, "Gizli açık, apoletli apoletsiz, üniformalı üniformasız her tür yol ve biçimde örgütlenen Saray tüm halkı örgütsüzleştirmeye çalışıyor. Dolayısıyla bu yasa sadece avukatlara dönük değil, o yüzden tüm topluma dönük açık bir saldırıdır" dedi.

'SAVUNMA ÖRGÜTSÜZLEŞTİRİLMEK, HALK SAVUNMASIZ BIRAKILMAK İSTENİYOR'
Savunmanın örgütsüzleştirilmek, halkın da savunmasız bırakılmak istendiğini vurgulayan Çepni, "Çünkü şiddet gören kadınların, doğasına, deresine sahip çıkan köylünün, ulusal onurunu korumaya çalışan Kürt'ün, bir bütün halklarımızın, Alevilerin örgütsüzleştirilmesi ve savunmasız bırakılması meselesidir. Dolayısıyla bu yasa Sarayın ihtiyacadır. Peki, saray ne kurmaya çalışıyor buradan? Politik İslamcı bir düzen kurmaya çalışıyor. İşte bu çoklu baro aynı zamanda çoklu hukukun da ön hazırlığıdır. Aynı zamanda 'En iyiyi ben bilirim, en doğruyu ben savunurum, en büyük benim' diyen bir aklın, tüm toplumu küçültmesi, onursuzlaştırması saldırısıdır."

Avukatların günlerdir yasaya karşı direndiğini hatırlatan Çepni, bu direnişin onurlu bir direniş olduğunu belirtti ve selamladı. Baro ve avukatların eylemleriyle, "Gelin hep birlikte birleşik bir demokrasi mücadelesini kuralım" çağrısı yaptığını ifade etti.

Çepni, AKP'nin kötü giden gidişatı kendi lehine çevirme çabasında olduğuna işaret etti. 

'MÜCADELEYİ YÜKSELTELİM'
Adil yargılanma talebiyle ölü orucu direnişinde olan avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ı hatırlatan HDP İzmir Milletvekili Çepni, sözlerini şöyle tamamladı: "Ebru ve Aytaç yaşasın! Paralel baroya hayır! Birleşe birleşe faşizme karşı halkların, işçi sınıfının, emekçilerin ve kadınların mücadelesini yükseltelim."