30 Eylül 2024 Pazartesi

Sancar: Herkesin itirazını buluşturmak için yürüyoruz

Ankara yürüyüşü kapsamında Van Barosu'nu ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Sancar, "Herkes kendi gücü oranında, bulunduğu yerde bu mücadeleye katkı sunabilir. Herkesin itirazını duyurması çağrısıdır. Bu itirazların buluşacağını biliyoruz" dedi.

Halkların Demokratik Partisi'nin Edirne ve Hakkari'den başlattığı "Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü" Van ve İstanbul'da devam ediyor. Bugünkü program kapsamında HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Van Barosu'nu ziyaret etti. Sancar'a HDP Sözcüsü Ebru Günay, Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede ve Van Milletvekili Murat Sarısaç ile HDP yöneticileri eşlik etti. Heyeti, Van Barosu Başkanı Zülküf Uçar ve yönetim kurulu üyeleri karşıladı.

Ziyaret sırasında konuşma yapan Sancar, "Biz bir yürüyüş başlattık. Dün Hakkari'den yola çıktık, buraya geldik. Büyük engellemeler var. Fakat bizim yürüyüşe başlarken belirlediğimiz bir çerçeve ve aldığımız kararlar da var. Çok net olarak demokratik meşru haklarımızı kullanmaktan vazgeçmeyeceğimiz ama bu hakları kullanırken de hiç kimseye özel bir gerginlik, gerilim bahanesi sunmayacağımızdır. Devletin ve hükümetin görevi temel hak ve özgürlükleri kullanımını kolaylaştırmak ve bu halkları kullananların güvenliğini sağlamaktır, onları engellemek değil" dedi.

'HERKESİN İTİRAZINI BULUŞTURACAĞIZ'
Demokratik zemini kullanmaktan vazgeçmeyeceklerini söyleyen Sancar, şöyle devam etti:

"Bu yürüyüş iki noktadan; Hakkari ve Edirne'den başladı. Bütün güzergahlarda verdiğimiz mesaj açık: Bu ülkede demokrasi sorunu var, bu ülkede adalet sorunu var, bu ülkede barış sorunu var. Bütün bunları ancak hep birlikte çözebiliriz. Bizim yürüyüşümüz sorunları birlikte çözme çağrısıdır. Türkiye'de demokrasi isteyen bütün çevreleri, adalet isteyen her kesimi ve herkesi kapsayan bir çağrıdır. Herkes kendi gücü oranında, bulunduğu yerde bu mücadeleye katkı sunabilir. Herkesin yürüyüşlere katılması çağrısı değildir; herkesin itirazını duyurması çağrısıdır. Bu itirazların buluşacağını biliyoruz."

Pandemi nedeniyle yürüyüşleri halk sağlığını dikkate alarak kalabalık tutmadıklarının altını çizen Sancar, "Heyetlerimiz gideceği şehirlerde sizin gibi kurumlar başta olmak üzere, çeşitli meslek emek örgütlerini ziyaret edecekler. Yine sağlık tedbirlerine dikkat ederek halk buluşturmaları gerçekleştirecekler" dedi.

Sancar, bölge barolarının Mardin'de gerçekleştirdiği toplantıyı yakından takip ettiğini belirterek, çıkan sonuç nedeniyle ayrıca kutladı. Hükümetin gündemindeki meslek örgütleri ve baroları işlevsizleştirme planına dikkat çeken Sancar, "Hükümet, AKP özellikle iktidar olduğundan bu yana, bu kuruluşları kontrol etmek istiyor ama başaramıyor. Bunu gönülle başaramayınca, rızayla başaramayınca, işte iktidarın ve yasamanın bize göre meşru olmayan yollarını deniyor" şeklinde konuştu.

'BİZ DARBEYE KARŞI YÜRÜYORUZ'
"Bu iktidara darbeci zihniyete sahip bir iktidar diyoruz. Çünkü darbe hep söylediğimiz gibi illa tankla topla olmaz. Eğer siz bir topluluğu elinizdeki çoğunluğa dayanarak ortadan kaldırmaya çalışıyorsanız, bu darbeci bir yaklaşımdır. İşte biz buna karşı mücadele ediyoruz. Bu yürüyüş en başta buna karşıdır. Baroların ve diğer meslek örgütlerinin bu konudaki mücadelesini takdirle izliyoruz. Bu mücadele bizim mücadelemizin bir parçasıdır. Onların talepleri bizim de talebimizdir"diyen HDP Eş Genel Başkanı Sancar, yargının artık bir yargı olmadığını vurguladı, şöyle devam etti:

"Özellikle son yıllarda yargıya atamalarla ilgili yapılan düzenlemeler sonucu, bir parti, bir yandaş hakim zümresi oluşturuldu. Bunu biliyoruz. Sözümüz öncelikle onlaradır ama vicdanlı hakim ve savcıların da sessizlikleri herkese ve tabii kendilerine de çok zarar verecektir. Ben amfilerde yıllarca adalet, insan hakları anlatmış bir hoca olarak da öğrencilerimizin düşürüldüğü bu durumu büyük bir üzüntüyle karşılıyorum. Ama yargıdan da daha vicdanlı, daha cesur seslerin çıkacağını biliyorum, buna inancımı sürdürüyorum."

TİMTİK VE ÜNSAL'IN TALEPLERİNE YANIT VERİLMELİ
Ölüm orucu eylemlerine devam eden ÇHD üyesi avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın durumlarına da dikkat çeken Sancar, "Grup Yorum üyelerinin bizi çok yaralayan sonunun burada tekrarlanmaması gerekiyor. Talep basittir, adil yargılanmak istiyorlar. Adil yargılanma sadece onların talebi değildir, adil yargılanma herkesin talebidir. Bu sese mutlaka kulak verilmelidir. Bizler üzerimize bir şey düşerse bunu büyük bir memnuniyetle yerine getiririz. Eğer bu sürecin acı sonuçlarla bitmemesini sağlayacak yollar, imkanlar varsa, bunları bütün meslektaşlarımla birlikte ben de yerine getirmek isterim. Ölüm oruçlarında böyle bir sonu yaşamak, bizleri bir kez daha derinden yaralayacaktır. Buna hep birlikte dur dememiz gerekiyor. En başta adil yargılanma talebinin mutlaka karşılık bulması gerekiyo" dedi, hükümeti ve Adalet Bakanını göreve çağırdı.

ADALET ÖLÜRSE TOPLUM DA ÖLÜR
Hükümeti insan hakları ve özellikle işkence konusunda uyaran Sancar, "İşkenceye karşı, insan hakları ihlallerine karşı bu yürüyüşümüz de bir mücadele çağrısıdır. Hep birlikte mücadele çağrısıdır. Bütün bu ihlalleri ancak hep birlikte karşı çıkarsak durdurabiliriz. Ve insan haklarına saygılı bir ülke yaratma sorumluluğunu da ancak hep birlikte mücadele ederek yerine getirebiliriz" dedi. 

Şair Turgut Uyar'ın "Herkes ne zaman ölür, elbet gülünün solduğu akşam" sözüne gönderme yapam Sancar, "Ben de diyorum ki; bir toplum ne zaman ölür, elbet adaletinin solduğu gün. Dolayısıyla adalet solarsa, bu sadece politik bir mesele değildir. Bu aynı zamanda toplum olmaktan çıkma meselesidir. Aynı zamanda çürüme tuzağına düşme meselesidir. O nedenle bu yürüyüşümüz en başta adalet içindir. Bu çaba da en başta bu ülkede yaşayan herkesin barış içinde demokratik bir ortamda yaşayacağı bir hayata götürme meselesidir bizim için. Adalet bu kadar hayatidir, bu kadar önemlidir. Tekrar burada bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade edeyim ve bu görüşmeden de çıkan güzel sonuçların diğer kesimlere de hızla yayılacağına dair temennimi ve inancımı vurgulayayım" şeklinde konuştu.