25 Eylül 2024 Çarşamba

Samandağ halkı bir kez daha geleceği için yürüdü

Gelecekleri için mücadele yürüten Samandağ halkı bir kez daha yaşam alanları için yürüdü, "Ma rıhna nıhna hon" sloganlarını yükseltti. Depremde yakınlarını, sevdiklerini kaybettiklerini hatırlatan halk, anılarının ve geleceklerinin de yok edilmesine izin vermeyeceklerini vurguladı.

Samandağ halkının yaşam alanlarına moloz dökülmesine karşı gelecekleri için mücadeleyi sürdürüyor. Hatay Ekoloji Platformunun çağrısıyla bir araya gelen çok sayıda kişi moloz dökümüne tepki gösteren dövizlerle yürüdü, "Buradayız, gitmiyoruz" dedi.

'BİLİM İNSANLARININ UYARILARI, TALEPLERİ DİKKATE ALINMADI'
Yürüyüş sonrası basın metnini okuyan Demet Parlar, kaldırılan enkazlarla birlikte başta kanserojen asbest tozu olmak üzere zehirli enkaz tozlarının ve toksik kimyasalların yol açacağı sağlık sorunlarının eklendiğini belirtti. Parlar, "Enkazlar tüm uyarılara rağmen deprem bölgelerinde inanılmaz bir hızla kaldırılmaktadır. İnşaat rantının önünü açmak için gösterilen bu aceleciliğin yaratacağı büyük tehlikeler göz ardı edilmektedir. Oysa deprem bölgesinin acil ihtiyaçları gıda teminidir, nitelikli geçici barınmadır, halk sağlığı hizmetleridir. Tarım alanlarına, meyve bahçelerine, yol kenarlarına, çadır kentlerin, yerleşim yerlerinin bulunduğu alanların hemen yanına, su havzalarına, vadilere dökülen enkazlar, hem halk sağlığını tehdit etmekte hem de doğal miras alanlarını zehirlemektedir. Bu süreç bölgede yaşayan tüm canlıların sağlığını olumsuz etkileyecektir. Havanın, yeraltı ve yerüstü sularının, toprağın ve besinlerin zehirlenmesine yol açan tüm bu işlemler, Tehlikeli Atıkların Yönetimi Yönetmeliği, Hafriyat ve Yıkıntı Atıkları Yönetmeliği ile Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Yönetmeliği yok sayılarak yapılmaktadır. Emek, meslek, ekoloji örgütlerinin, bilim insanlarının ve yerel halkın bu konuyla ilgili uyarıları ve talepleri de dikkate alınmamaktadır" dedi.

'UYGULAMA DERHAL DURDURULMALIDIR'
Samandağ'da molozların geçici olarak Milleyha sulak alanın yanında, çadır kente dönüştürülen stadyumun karşısına, denize çok yakın bir alana döküldüğüne dikkat çeken Parlar, buna ek olarak molozların Uzunbağ'da derenin hemen üstündeki alana, Yeşilköy'de yaşam alanlarının yakınına gelişigüzel bırakıldığını ve buralarda yapılan demir-beton ayrıştırmasıyla yaşam alanlarına yoğun moloz tozu taşındığını kaydetti. Parlar, "Antakya'da ise Altınözü yolu üzerinde Narlıca'da bir vadinin bitiminde yukarıdan vadinin içindeki zeytin ağaçlarının üzerine boşaltılıyor 3573 no'lu Zeytinciliğin Islahı kanununa göre bu bir suçtur. Enkaz dökümü sırasında hiçbir önlem alınmadığı için kalkan toz bulutu Narlıca'daki yerleşim yerlerine taşınıyor. Direnişimize acilen kulak verilmeli ve deprem enkazı, yönetmeliklere uygun bir biçimde kaldırılmalıdır. Enkazlardaki delilleri karartan, sermayenin kazancını önceleyen enkaz kaldırma faaliyetleri öncelik değildir. İnsanlar, doğal hayat ve çevre sağlığı açısından büyük sorunlar doğuracak bu uygulama derhal durdurulmalıdır" ifadelerini kullandı.

'GELECEĞİMİZİN YOK EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ'
Kurulacak yeni yaşam alanlarının nasıl ve nerelerde olması gerektiğinin kararını uzmanlarla yerel halkın ortaklaşarak almasını, rant uğruna, bölgenin geleceğini yok edecek uygulamaların engellenmesini istediklerini dile getire Parlar, deprem sonrası yeni sosyal ve ekolojik yıkımlara geçit vermeyeceklerini de ekledi. Parlar, şöyle devam etti: "Hatay Samandağ'daki direnişin amacı doğal ve kültürel mirasımızı gelecek nesillere taşımak, özne olarak doğanın haklarını savunmak, yaşam alanlarını korumaktır. Bugün, toprağa, suya ve havaya kalıcı ve telafi edilemez zararlar verilmeye devam edilmektedir. Bu zararların sorumluları, hiçbir bedel ödemeden, suç işlemeye devam etmektedir. Mesele sadece deprem bölgelerini değil ülkemiz genelinde çeşitli bölgelerde sürmekte olan yıkım faaliyetlerini ilgilendirmektedir. Usulsüz enkaz kaldırma ve asbestle çalışmada sağlık ve güvenliğin hiçe sayılmasına yönelik farklı illerde suç duyurularında bulunacağız ve bunun takipçisi olacağız. 6 nisanda, depremin 60. günü nedeniyle yapılan anmada Samandağ'da 'Ma rıhna nıhna hon (Gitmedik, buradayız), 'Unutmayacağız, affetmeyeceğiz, helalleşmeyeceğiz' sloganları yükseliyordu. Depremde yakınlarımızı kaybettik, yıkıntı atıklarının geleceğimizi yok etmesine izin vermeyeceğiz."