22 Eylül 2024 Pazar

'Saldırılara karşı koymada kararlıyız'

Dünyanın pek çok ülkesinden bin kadın örgütünden oluşan 12 kadın ağı ve platformu, 2020 Kadın Hakları Deklarasyonunu yayımladı. Deklarasyonda, "Saldırılara karşı koymada her zaman olduğundan daha kararlıyız" denildi.

Eşitlik İçin Kadın Platformu, dünyanın pek çok yerinden bin kadın örgütünden oluşan 12 kadın ağı ve platform ile 15 Ekim 2020 tarihinde İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik saldırılar ve diğer ortak sorunları konuşmak üzere bir araya geldiklerini duyurdu.

Bu yan yana gelişin ardından, kadınların dünyanın her yerinde maruz bırakıldıkları ayrımcılığa, şiddete, gittikçe artan yaşam zorluklarına ve insan hakları ihlallerine dikkat çekmek ve haklarının pazarlık konusu olamayacağını vurgulamak amacıyla deklarasyon yayımladı.

Deklarasyonda, Türkiye'den Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), Bulgaristan Toplumsal Cinsiyet Araştırmaları Vakfı, Polonya'dan Eşitlik ve Kürtaj Hakkı İçin Büyük Koalisyon ile Kadın Hakları Merkezi, Hırvatistan'dan Kadın Ağı ile Kadın Haklarını Geliştirme Derneği (DOMINE), ABD'den İnsan Hakları Savunucuları, Estonya'dan Kadın Dayanışma ve Bilgi Merkezi (NPO), Uluslararası Barış ve Özgürlük İçin Kadın Birliği (WILPF), Macaristan Kadın Lobisi, Şiddete Karşı Avrupa Kadın Ağı (WAVE), Ukraynalı Kadın Avukatlar Derneği'nin (JURFEM) imzası yer alıyor. Ayrıca Avrupa Kadın Lobisi (EWL) destekçi olarak katılıyor.

Devlet ve devlet dışı tüm güçlerin kadın düşmanlığı, homofobi ve transfobi içeren aynı ataerkil ideolojide birleştiğine dikkat çekilen 2020 Kadın Hakları Deklarasyonu'nda şöyle denildi:

"Tüm devlet kurumları, özel kuruluşlar ve sivil toplum kurumları; insan haklarının temeli olan, insan onurunda eşitlik ilkesine göre hareket etmeli;

Tüm hükümetler; kadın örgütleri ile işbirliği içinde ve yeterli kaynaklara sahip ve ciddi uygulanan politikalarla, kadınların ve kız çocuklarının ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel, cinsel ve üreme haklarını güvence altına almalı ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamalı;

Tüm hükümetler; küresel krizleri yönetmek, her yerde insan haklarını gerçekleştirmek ve güvence altına almak ve cinsiyet eşitliğini sağlamak için uluslararası iş birliği ve çok taraflılık ilkesi ile hareket etmeli;

Tüm parlamentolar; yasa yapma işlevlerini yerine getirirken, ayrımcı yasaları toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine dayanan yasalarla değiştirmeli ve denetleme yetkilerini kullanarak hükümetleri sorumlu tutmalı;

Yerel, ulusal ve küresel medya; olumsuz tiplemeleri bırakarak, toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve kadın hakları ihlallerinin kamusal ve sivil faillerini ortaya çıkarmalı, ihmali olan kurumları sorumlu tutmalı;

Tüm uluslararası kurum ve kuruluşlar; etkin yönlendirme, izleme ve takip mekanizmaları ile ve taviz vermeksizin, kadın ve kız çocuklarının haklarının gerçekleşmesine, cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığın sona ermesine ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin güvence altına alınmasına yardımcı olmalı;

İstanbul Sözleşmesi, Pekin Eylem Platformu, CEDAW ve Çocuk Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere, tüm insan hakları belgeleri; haklarında yanlış bilgilendirmelere karşı savunulmalı, bütün devletlerce onaylanmalı ve bütünüyle, eksiksiz uygulanmalı."

"Her zaman olduğumuzdan daha kararlıyız" denilen deklarasyonda, "Demokratik alanlar daralmakla birlikle, biz; ataerkil şiddete, yanlış bilgilendirmelere, eril söylemlere ve kazanılmış haklarımıza yönelik saldırılara karşı koymaya devam edeceğiz. Eşitlik, adalet ve barış içinde yaşayacağımız dünyayı kurmak için, kız kardeşlik ve ulusötesi dayanışma içinde hep beraber çalışacağız" ifadelerine yer verildi.