Kürdistan kentlerinde 'Jin, jiyan, azadî' sloganı yankılandı
Devletin alan yasaklarına, erkek şiddetine karşı tüm dünyada direniş sembolüne dönüşen "Jin, jiyan, azadî" sloganından korkmasına inat Kürdistan illerinde alanlara çıkan kadınlar mücadeleye devam edeceklerini haykırdı.
25 Kadına Yönelik Şiddet ile Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle Kürdistan kentlerinde kadınlar alanları doldurdu. Erkek, devlet şiddetini, yargının cezasızlık politikasını, yoksulluk ve kayyumun kadın düşmanlığının teşhir edildiği eylemlerde sık sık "Jin, jiyan, azadî" sloganı atıldı.
DİYARBAKIR
Diyarbakır'da Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı ve Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) öncülüğünde bir araya gelen çok sayıda kadın Dağkapı Meydanından Keçi Burcuna yürüdü.
"Erkek devlet şiddetine karşı" pankartının taşındığı eylemde; "Koruma, aklama, yargıla", "Erkek vuruyor, devlet koruyor", "Bıjî yekitîya jinan", "Kadın cinayetlerine karşı harekete geç", "Lilith'in öfkesiyle İnanna'nın aklıyla", "Bi hêrsa Lîlîth û bi hişmendiya İnanna", "Katledilen kadınlar isyanımızdır" dövizleri taşındı. Eylemde ayrıca katledilen gazeteci Nagehan Akarsal ile Rojin Kabaiş başta olmak üzere katledilen kadınların fotoğrafları taşındı.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) de eyleme "Gazetecilere dönük şiddete hayır. Özgür basın susturulamaz" pankartıyla katıldı.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Sera Bucak ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekillerinin de katılımıyla kitle, yürüyüşe geçti. Polis kadınları engellemek istedi. Engeli yok sayan kadınlar, "Jin, jiyan, azadî" sloganı ve zılgıtlarla Keçi Burcuna yürüyor.
Ardından kadınlar adına Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Kadın Meclisi Sözcüsü Güliz Kaya açıklama yaptı. 25 Kasım 1960'ta Dominik Cumhuriyeti'nde faşist Trujillo Hükümet'ine karşı ezilenlerin verdiği büyük mücadelede sembol haline gelen ve katledilen Mirabel kardeşleri anan Kaya, "Bugün dünyanın dört bir yanında, evlerde, sokaklarda, işyerlerinde ve cezaevlerinde yankılanmaya devam ediyor" dedi.
Afganistan'da Taliban, Filistin'de İsrail tarafından katledilen kadınları hatırlatan Kaya, Türkiye'de savaş politikaları ile katledilen Kürt kadınlarının aynı erkek şiddeti sonucu hayatını kaybettiğini belirtti.
"Jin jiyan azadî sesleri tüm yasaklamalara rağmen tek avazdan arşa yükseliyor" diyen Kaya, Narin Güran ve Rojin Kabaiş'i anarak "Bu katliamlara sessiz kalan zihniyete karşı mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.
"25 Kasım'a girdiğimiz bugünde devlet tarafından Hakkari ile başlayıp, İstanbul-Esenyurt, Batman, Mardin, Halfeti ve Dersim belediyelerine kayyum atanması sistematik bir şiddet halini almıştır" diyen Kaya, konuşmasına şöyle devam etti: "Bugün burada bir kez daha yineliyoruz; Biz kadınlar, bu düzenin karanlığını yırtmaya, yaşamı ve özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz. Eşitlik ve özgürlük mücadelesinde büyük bedellerle yolumuza ışık tutan tüm kadın yoldaşlarımızı bir kez daha saygı ve minnetle anarak onlardan da aldığımız güçle hep birlikte ‘varlık mücadelemizi' haykırıyoruz; jin, jiyan, azadî!"
ANTEP
Antep Kadın Platformu'nun çağrısıyla yürüyen çok sayıda kadın, taleplerini haykırdı. Yapılan açıklamada "Sağ muhafazakar iktidarların kadın bedeni üzerinden yürüttükleri kadın kazanımlarına dönük saldırılar arttıkça kadınların mücadeleleri de radikalleşiyor" denilerek Mahsa Amini ve Tahran Üniversitesi'nde Ahou Daryaei, kadın düşmanı rejimin bedenine dönük saldırısını kıyafetlerini çıkararak protesto eden kadın öğrenci hatırlatıldı.
Kadına yönelik şiddetin münferit olmadığı ifade edilen açıklamada "Kadına yönelik şiddetin sürmesini sağlayan ataerkil politikalarınızdır. Dini siyasallaştıran, siyaseti ise dinselleştiren politikalarınız eşit, özgür ve laik yaşama müdahaledir ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirmektedir. Bunu kabul etmiyoruz ve bu 25 Kasım'da da Mirabel kardeşlere dair hafızayı bugünlere taşıyarak, kadınların kolektif hafızalarını katletmeye çalışanlara karşı, geçmişten bugüne kararlılıkla mücadele etmeyi sürdürdüğümüzü yineliyor, 'haklarımız ve hayatlarımız için mücadelede birleşiyoruz' şiarını yükseltiyoruz" denildi.
DEM Parti belediyelerine atanan kayyumlara değinilerek kayyum saldırıların kadın iradesine ve kadın kazanımlarına saldırı olduğu belirtildi. Açıklama şöyle devam etti: "Dünyada krizlerle daha da artan ekonomik eşitsizlikler ve tasarruf politikaları kadın emeğinin sömürüsünü katlayarak artırıyor. Türkiye'de de AKP/MHP iktidarının sermayeden, savaştan ve ranttan beslenen bütçe politikaları kadın yoksulluğunu derinleştiriyor. Her dönem açıklanan verilerde kadın işsizliği tüm işsizlik türleri içinde en yüksek orana sahip. İstihdama erişebilen kadınlar içinse güvencesiz, evden, kısmi zamanlı, parçalı ve esnek istihdam düzenlemeleri yaygınlaştırılıyor. Enflasyon, ücretlerdeki düşüş, vergilerin yüksekliği ve her gün yeni bir verginin icat edilmesinin yanında sosyal güvenlik sistemindeki değişiklikler, başta sağlık ve eğitim olmak üzere kamusal hizmetlerin paralı hale getirilmesi kadınları daha da yoksullaştırıyor."
BATMAN
Yılmaz Güney Parkında bir araya gelen kadınlar, Basın Kavşağına doğru "Jin, jiyan, azadî", "Bijî berxwedana Batmanê" ve "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları eşliğinde yürüdü. Yürüyüşe Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Devrim Demir, Batman Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Sönük, TJA, Barış Anneleri ve çok sayıda kadın katıldı.
"Em li hemberî tundiya mêr û dewletê ber bi şoreşa jina ve dimeşin" pankartının açıldığı yürüyüşte, katledilen kadınların fotoğrafları taşındı. Kadınlar ayrıca, "Kayyum darbedir", "Direnişe devam özgürlüğe selam", "Ne qeyûm ne talan dîsa jin dîsa jiyan / Ne kayyum ne talan yine kadın yine yaşam", "Umut zaferden daha değerlidir" ve "Destê xwe nede vîna min / Elini irademe sürme" dövizleri taşındı. Halk zafer işareti, alkış ve sloganlarla yürüyüşe destek verdi.
Yürüyüş sonrası yapılan açıklamada konuşan DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, kadın mücadelesinin gücü karşısında yenilen iktidarın saldırılarını artırdığını belirtti. Doğan, "Kent halkı, 4 Kasım’dan bu yana kadın iradesine dönük geliştirilen saldırılara karşı direniyor. Kadın iradesini tanımayan zihniyete karşı kadınlar olarak alanları terk etmeyeceğiz. İrademizi kimseye teslim etmeyeceğiz. Sokak ne diyorsa onu baz alacağız. Sokak irade için direniş diyorsa biz de bunu diyeceğiz. Kayyum biliyor ki bu halkın direnişinde geri adım olmayacak. Bu yüzden saldırıyor. Ancak başta anneler olmak üzere, bu direniş karşısında geri adım atacak" dedi.
VAN
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Neslihan Şedal, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kentteki ilçe belediye eşbaşkanları ve meclis üyelerinin yanı sıra yüzlerce kadın katıldı.
Aydın Perihan AVM önünde bir araya gelen kadınlar, Kent Meydanına doğru yürüyüşe geçti. Pexşan Ezîzî, Gülistan Doku, Gülistan Tara, Rojin Kabaiş, Narin Güran, Deniz Poyraz, Nagihan Akarsel, Jîna Amînî’nin fotoğrafları ile "Jin, jiyane, jiyanê nekujin", "Tûndiya jinê, qirkirina civakê ye", "Azadî xweşikbûn û hezkirine", "Bi jin, jiyan, azadî, ber bi azadiyê ve", "Kadın devrim çağının militanlarıyız" lolipoplarını taşıyan kadınlar, sık sık "Jin, jiyan, azadî" ve "Bijî berxwedana jinan" sloganları attı.
"Erkek devlet şiddetine karşı; jin, jiyan, azadî" pankartı eşliğinde yürüyen kadınlar, Kent Meydanında açıklama yaptı. Burada konuşan DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, dünyanın dört bir yanında kadınların isyan ettiğini dile getirdi. Türkoğlu, "Kadınlar bu hükümetin kadın düşmanı politikalarına, toplumda yükselen cinsiyetçiliğe, kendisini oluşturmaya çalışan sermayenin sömürü düzenine karşı isyan ediyor. Dünyada şu anda herkes bir anda bu ülkelerin bu şekilde yönetilme krizine karşı erkek egemenliğine karşı kadınlar sokaklarda, meydanlarda şiddetin her halini teşhir ediyor, isyanlarını büyütüyor mücadeleleriyle yan yana geliyor. Dayanışmayla kadınlar mücadesini yükseltiyor. Dünya erkek egemen bir düzen üzerinden yönetiliyor. Biliyoruz ki kadının ezilmesi, sömürülmesi, şiddete maruz kalması toplumların çökertilmesidir" ifadelerini kullandı.
URFA
Urfa Barosu Kadın Hakları Merkezi, baro binası önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Urfa Şubesi üyelerinin yanı sıra çok sayıda avukat katıldı. Burada konuşan Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Şirin Kızılkaya, "Kadına yönelik şiddetle örülen duvarları hep birlikte yıkacağız. Kadınların eşit, özgür ve şiddetsiz bir hayat sürmesi, pazarlık konusu yapılamayacak en temel insan hakkıdır. Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönülmesi, 6284 sayılı Kanun'un eksiksiz uygulanması ve cezasızlık politikalarına son verilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
MARDİN
Mardin Barosu Kadın Hakları Merkezi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Tahir Elçi Konferans Salonunda gerçekleştirilen açıklamaya, çok sayıda avukat katıldı. Konuya ilişkin açıklamayı yapan Kadın Hakları Merkezi adına Başak Ayyıldız, "Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesinde, mevcut yasal düzenlemelerin ve uluslararası mevzuatın eksiksiz ve tutarlılıkla uygulanmasının öneminin farkındayız. Uygulamadaki eksiklikler ve kadına yönelik şiddet konusundaki cezasızlık politikası ülkemiz açısından ciddi bir sorun olmaya devam etmekte, kadın cinayetleri ve kadına yönelik her türlü şiddetin katlanarak artmasına neden olmaktadır" ifadelerini kullandı.
ŞIRNAK
Şırnak Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu, adliye önünde açıklama yaptı. Çok sayıda avukat açıklamaya katıldı. Avukat Gülbahar Bilgiç, kadına yönelik şiddetin gün geçtikte arttığına işaret ederek, "Kadına yönelik şiddetin önüne geçilememekte ve kadınların yaşam, barınma, güvenlik ve koruma hakları hakkında etkili kararlar ve tedbirler alınmamaktadır. Bu nedenle kamuoyunda kadını koruyan yasa düzenlemelerden ziyade kadına karşı yapılan şiddetin cezasızlıkla sonuçlandığı görülmektedir" dedi.
Şırnak Demokratik Öğrenci İnisiyatifi, Şırnak Üniversitesi merkez kampüsüne Kürtçe, Türkçe ve Arapça, "Jin, jiyan, azadî" pankartını astı. Pankarta, "Mirabel kardeşlerden Mahsa Aminî'ye mücadele sürüyor. Kadınlar, karanlığı yırtıyor" ifadeleri yer aldı.
Pankartı astıktan sonra "Jin, jiyan, azadî" sloganı atan öğrenciler, kadına yönelik şiddete karşı mücadele çağrısında bulundu.
HAKKARİ
Devlet Hastanesi Kavşağında bir araya gelen kadınlar eski Öğretmenler Evine kadar yürüyüş gerçekleştirdi. DBP Kadın Meclisi Berivan Bahçeci ve DEM Parti Hakkari Milletvekili Öznur Bartın'ın yanı sıra çok sayıda kadın yürüyüşe katıldı.
Kadınlar, "Li hemberi şerê taybet jin, jiyan, azadî" pankartı ile "Kadın devrimi özgürleştirir", "Jin jiyan e jiyanê nekuje" dövizleri taşındı. Yine katledilen kadınların fotoğrafları taşındı. Kadınlar, sık sık "Bijî berxwedana jinan", "Bijî berxwedana zindanan" ve "Berxwedan jiyan e" sloganları attı.
DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, "Kadınlar sadece 25 Kasım değil, her gün şiddet ve baskıya karşı ses çıkaracak ve mücadeleyi büyütecektir" dedi. Özel savaş politikalarına karşı mücadeleyi büyüteceklerini söyleyen Bahçeci, "Kürdistan'da gençlerimize yönelik yürütülen özel savaş politikalarını her alanda teşhir ederek mücadele edeceğiz. Özel savaşa hiçbir şekilde geçit vermeyeceğiz. Her mahalle, sokak ve alanda özel savaşın kirli yüzünü ortaya çıkaracak, buna karşı ahlaki ve politik toplumu inşa edeceğiz" diye konuştu.
AĞRI
Kadınların yapmak istediği yürüyüş polis tarafından engellendi. PTT binası önüne bir araya gelen kadınlar, "Suçluyu aklama yargıla", "Jin, jiyan, azadî", "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" ve "Tundiya li ser jinê qirkirina civakê ye" yazılı dövizler taşıdı. Kadınlar, polis engeline tepki gösterdi. DEM Parti Ağrı Milletvekili Necla Demir, şiddete karşı alanlarda oldukları bir günde polis engeliyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
Kadınlar, PTT önünden DBP İl Örgütü binasına kadar yürüyüş gerçekleştirdi.