İzmir'de 25 Kasım yürüyüşü: Birbirimizin çaresiyiz
İzmir'li kadınlar isyanıyla sokağı kuşandı. Hayatları, haklarından vazgeçmeyeceklerinin altını çizen kadınlar, yaşamın her alanını kadın, çocuk ve LGBTİ+'lar için bir suç mahalline çeviren AKP-MHP iktidarına karşı mücadelenin süreceğini vurguladı.
İzmir Kadın Platformu'nun çağrısıyla çok sayıda kadın Kıbrıs Şehitleri Caddesinde isyanını haykırdı. "Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz, mücadelede bir aradayız" pankartını taşıyan kadınlar, erkek egemen sisteme karşı yürüdü.
'DEVRİME ADIM ADIM GELİYOR ÖZGÜR GENÇ KADIN'
Özgür Genç kadın, "Rojin Kabaiş isyanımızdır", "Jin, jiyan, azadî", "Gülistan Sönük isyanımızdır" dövizleri ile "Devrime adım adım geliyor Özgür Genç Kadın", "Kadın cinayetleri politiktir", "Ayşenur İkbal isyanımızdır" sloganlar, zılgıtlar ve kızıl fularla eylem alanına yürüdü.
'HER YER SUÇ MAHALLİNE DÖNDÜ'
Alsancak'ta bulunan gar önünden gerçekleşen yürüyüşte yapılan yürüyüşte kayyum darbesine tepki gösterildi, İzmirli kadınlar Kürdistan'dan Filistin'e Lübnan'a direnen kadınları selamladı. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama yapıldı. Metnin Kürtçesini Emine Bozdağ, Türkçesini Eylül Deniz Argun, Mesil Dinçer ve Pınar Çetinkaya okudu. Açıklamada, 25 Kasım'ın tarihi hatırlatıldı. AKP-MHP iktidarının kadın ve çocuk düşmanı politikalarına dikkat çekilen açıklamada, 2024 yılının ocak ayından bu yana erkeklerin en az 39 çocuğu katlettiğini, 240 kadının ölümünün şüpheli olarak kayda geçtiği belirtildi. Üniversite yurtlarında kadınların maruz kaldığı saldırılara dikkat çekilen açıklamada, "Kutsal aileniz, işyerleri, sokaklar, caddeler, kampüsler yani yaşamın her alanı biz kadınlar ve çocuklar için her yer suç mahalline dönüştü. Sorumlusu AKP-MHP iktidarı ve işbirlikçileridir" denildi.
'İKTİDAR ÖLEN ÇOCUKLARIN SORUMLUSUDUR'
Çocuk işçiliğin meşrulaştırılmak istendiği ve çocukların örgün öğretimden koparılarak işcinayetlerine mahkum edildiği MESEM'lere işaret edilen açıklamada, "MESEM projesi ile çocuk işçi yaratmaya çalışan iktidar, cemaat ve tarikatlarda intihar eden, MESEM projelerinde ölen çocukların sorumlusudur" ifadeleri kullanıldı.
Eşit işe eşit ücret hakkı ve sendikal haklar için yürütülen mücadeleye işaret edilen açıklamada, "Her kadına güvenceli iş, kamusal kreş istiyoruz" denildi.
'HAYATLARIMIZDAN VE HAKLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ'
Açıklama şöyle devam etti: "Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz için kocaya, patrona, diktatöre hayatlarımızdaki tek adamlara karşı yaşamlarımızı savunmak için, evlerden, işyerlerinden, kampüslerden çıkıp en güvendiğimiz yerdeyiz! Birbirimizin elini sıkıca tutuyor, sokaklardan, meydanlardan haykırıyoruz. Ben, sen, o birbirimizin çaresiyiz. Hayatlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmiyoruz."
Açıklama, "Yaşasın kadın dayanışmamız", "Yaşasın mücadelemiz", "Jin, jiyan, azadî" sloganlarıyla sona erdi.