22 Eylül 2024 Pazar

Rıdvan Karakoç şahsında mücadele sözünü yinelediler

30 yıl önce gözaltında kaybedilen ve Hasan Ocak'ı ararken tesadüfen kimsesizler mezarlığında bulunan Rıdvan Karakoç için buluşan Cumartesi Anneleri, 986. açıklamalarında kaç yıl geçerse geçsin kayıplar mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini yineledi. Cumartesi Anneleri, anne Asiye Karakoç'un ve kayıplar mücadelesinde ömrü vefa etmeyen herkes adına adalet isteyeceklerini söyledi.

Cumartesi Anneleri, 986. hafta açıklamasını kaybedilişinin 29. yılında Rıdvan Karakoç için gerçekleştirdi. Kayıplarla buluşma ve hafıza mekanı Galatasaray Meydanında bir araya glen kayıp yakınları ellerinde karanfil ve kaybettikleri sevdiklerinin fotoğrafını taşıdı.  

KARAKOÇ: ABİMİ ÖLDÜRDÜLER, YOL KENARINA ATTILAR
Söz alan Hasan Karakoç, bugün 30. yılının dolacağını, 30 yıldır kardeşi Rıdvan için adalet aradıklarını hatırlattı. Ailesiyle kaldıkları evin saat 01.00'de polis tarafından basıldığını, evde aile üyelerinin işkence gördüğünü anlatan Karakoç, "Rıdvan'ı bize getirmezseniz bulduğumuz yerde öldürürüz, istersek şimdi evinizi havaya uçururuz, yaptığımızı ispat edemezsiniz" dediğini aktardı. Karakoç, "Tabanca kabzasıyla ağzımın üstüne vurdular, evimizi didik didik aradılar ne arıyorlarsa bulamadan gittiler. 14 gün Gayrettepe işkencehanesinde kaldım, çıkınca beraat verdiler. Ardından abim hakkında gıyabi tutuklama verdiler, işkenceden geçirdikten sonra öldürdüler. Yol kenarına attılar" dedi.

30 senedir hukuk aradıklarının altını çizen Karakoç, iki yılda bir dosyanın akıbeti için savcıyla görüşmeye gittiklerini söyledi. Her defasında, "ben yeni geldim, dosya bende değildİ, bir inceleyim haber vereceğim" söylemiyle karşılandılarını aktaran Karakaoç, "30 senedir mücadelesini verdiğimiz hukukun bir gram savunucusu olamazlar. Bunlardan bunu beklemiyoruz da eğer devlet yetkililerinden birinin evladı olsaydı emin olun iki gün içinde çıkarırlardı. 30 yıldır haykırıyoruz, yalvarıyoruz derdimize çözüm için" ifadelerini kullandı.

'ASLA BU MÜCADELEYİ BIRAKMAYACAĞIZ'
Kayıplar mücaledesinde çok sayıda yol arkadaşlarını kaybettiklerini dile getiren Karakoç, "Onlardan devraldığımız mücadelemezi sürdürmekte ısrarcıyız, inatçıyız, kararlıyız. Asla bu mücadeleyi bırakmayacağız" vurgusu yaptı.

EREN: KAÇ YIL GEÇERSE GEÇSİN VAZGEÇMEYECEĞİZ
Basın metnini kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren okudu. Asiye Karakoç'un bıraktığı yerden hem Rıdvan hem de tüm kayıplar için adalet istediklerinin altını çizen Eren, "986. haftamızda bir kez daha yargı makamlarına sesleniyoruz: Rıdvan Karakoç'un gözaltında kaybedilmesi ile ilgili gerçeği ortaya çıkarma görevinizi yerine getirin. Suçtan sorumlu olan kişi ve kurumları tespit ederek cezalandırılmalarını sağlayın. Kaç yıl geçerse geçsin; Rıdvan Karakoç için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

NE OLMUŞTU?
34 yaşındaki Rıdvan Karakoç İstanbul'da yaşıyordu. Kürt siyasi partileri ile kültür ve sanat kurumlarında çalışmalar yürütüyordu. 1994 yılında gözaltına alınan bir kişinin verdiği ifade doğrultusunda hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Rıdvan Karakoç'u arayan polisler ailesinin evini gözetim altında tutuyordu. Zaman zaman da eve baskınlar düzenliyor, "Rıdvan'ı bize getirin, eğer getirmezseniz gördüğümüz yerde öldürürüz" diye aileyi tehdit ediyordu.

Eve gelemeyen Rıdvan, 15 Şubat 1995 tarihine kadar ailesi ve avukatı ile düzenli haberleşti. Bu tarihten sonra Rıdvan ile bağlantı kesildi. Evdeki polis ablukası kalktı. Polis baskınları son buldu. Karakoç Ailesi, tüm mercilere başvuru yaptı ancak sonuç alamadı. Gözaltına alındığı inkâr edilen Rıdvan için devletin tüm kurumları "Bizde yok" cevabı verdi. 110 gün süren ısrarlı bir arayışın ardından Rıdvan Karakoç'un işkence izlerini taşıyan bedenine Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı'nda ulaşıldı. Ailesi her yerde Rıdvan'ı ararken onun cansız bedeninin savcılık dâhil tüm resmi kurumlardan geçtiği, günlerce Adli Tıp Kurumu'nda bekletildikten sonra emniyette parmak izi olmasına rağmen "kimliği meçhul kişi" olarak gömüldüğü açığa çıktı.

Beykoz Cumhuriyet Savcılığı'nın takip ettiği dosyada Rıdvan Karakoç'u kaybedenlerin ortaya çıkarılmasına, yargılanarak cezalandırılmasına imkan verecek etkinlikte bir soruşturma yürütülmedi. Soruşturma dosyasında, 29 yıldır rutin yazışmalar dışında bir işlem yapılmadı. 2016 yılında aramızdan ayrılan anne Asiye Karakoç kendilerine yaşatılanları "Devlet bizi vatandaşlıktan düşürmüş, tüm kapılarını bize kapatmış" diye ifade etmişti.