23 Eylül 2024 Pazartesi

'Projeler değil karar alma süreci önemlidir'

Demokrasi İçin Birlik (DİB), Diyalog Grubu ve Yurttaş Girişimi yerel seçimlerde karar alma sürecinin demokratikleştirilmesinin, projelerden daha da önemli olduğunu belirtti.
Demokrasi İçin Birlik (DİB), Diyalog Grubu ve Yurttaş Girişimi, yaklaşan 31 Mart yerel seçimlerine ilişkin Taksim’de bulunan TMMOB Makine Mühendisleri Odası’nda basın toplantısı düzenledi.
 
Açıklamaya, tarihçi - yazar Erdoğan Aydın, Avukat İbrahim Sinemilioğlu, Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Halkların Demokratik Partisi (HDP) belediye eşbaşkan adayları ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) belediye başkan adaylarının yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
 
Toplantıda ilk olarak söz alan tarihçi Erdoğan Aydın, "Başta halkın adayları olmak üzere tek adam rejimini geriletecek sonuçları elde etmek Türkiye için önemlidir" dedi.
 
AKP’NİN DEMOKRASİ ANLAYIŞI DA SAHTE
 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski yargıcı Rıza Türmen de "Bu seçim demokratik olmayan bir ülkede, bir baskı yönetimiyle yönetilen bir ülkede gidilen bir seçimdir. Demokratik bir seçim değil. Türkiye demokrasi mücadelesi veriliyorsa bu seçim demokrasi mücadelesinin bir parçası olarak görülmelidir. Bu kendi insani değerlerimizi korumak için önemlidir" diye konuştu.
 
AKP’nin halka "Siz kendiniz bu işe karışmayın. Kendinizi siyasetin öznesi yapmayın. Sizin için ben yaparım. Sizin yapmanız gereken şey sorgulamadan 4 yılda bir oy vermeniz ve bir kişiye biat etmeniz" dediğini ifade eden Türmen, "Bizim vereceğimiz mesaj bunun tersi olmalıdır. Halkı siyasetçinin baş aktörü yapmak gerekir" diye belirtti.
 
‘HALKA VERİLECEK MESAJLARDA ÖNEMLİDİR’
 
Hazırlanan ortak basın metnini ise DİB Koordinasyon Kurulu Üyesi Nesteren Davutoğlu okudu. Davutoğlu, baskının arttığı, Türkiye'de demokrasi krizinin derinleştiği bu dönemde yapılan 31 Mart seçimlerinin krizden çıkmak için önemli bir fırsat olduğuna dikkat çekti.
 
Davutoğlu, "Yerel seçimler AKP iktidarının kurduğu tahakkümcü sistemi reddetme, sisteme meydan okuma niteliği taşıyacaktır. Mevcut sistemin çizdiği çizgiler içinde kalarak yürütülen bir seçim kampanyası 'Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi' ile inşa edilen baskıcı hegemonyayı daha da pekiştirecektir. O nedenle, seçimlerde elde edilen sonuç kadar seçim kampanyası sırasında halka verilecek mesajın da önem taşıdığına inanmaktayız" dedi.
 
Merkezin yerel yönetimler üzerinde vesayet kuran yasa ve uygulamalarının ağırlaştığını dile getiren Davutoğlu, Cumhurbaşkanı'nın bu yetkilerle muhalif belediyeleri mali bakımdan boğacak bir konuma geldiğini vurguladı.
 
AKP YEREL YÖNETİMDEN ELİNİ ÇEKMELİ
 
"Biz, merkezin yerel yönetimler üzerindeki idari ve mali vesayeti kaldırılmadan, seçilmiş belediye başkanlarının yargı kararı olmadan görevden alınması ve yerlerine kayyum atanması gibi demokrasiyle bağdaşmayan uygulamalara son verilmeden, Türkiye'nin demokratikleşemeyeceğini düşünüyoruz" diyen Davutoğlu, iktidara seslenerek yerel yönetimlerden elini çekmesini istedi.
 
Kentte yaşayan herkesin kent yönetimine katılması bir temel insani hak olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Yerel seçimlere giren adayların, kentle ilgili projelerini anlatırken; projelerle ilgili halk katılımının nasıl sağlanacağını, bütün toplumsal kesimlerle nasıl bir müzakere süreci yürütüleceğini açıklamaları gerekir. Karar alma sürecinin demokratikleştirilmesi, projelerden daha da önemlidir. Tepeden inme kararlarla yapılan projelerin nasıl rant dağıttığını, halkın çıkarları yerine yandaşların çıkarlarına hizmet ettiğini hep birlikte gördük" ifadelerini kullandı.
 
PUSULAYI TERSİNE ÇEVİRECEĞİZ
 
Adaylardan katılımcı demokrasiyi gerçekleştirecek bir yerel yönetim planlaması yapmaları yönünde beklentilerinin olduğuna işaret eden Davutoğlu, mahalle meclislerimin önemine değindi.
 
Davutoğlu, "Devletin tüm olanaklarını kullanarak barışa ve kendinden olmayanlara saldıran iktidar bloğunu yerel dayanaklardan yoksun kılma zamanı gelmiştir. Ekonomik krizin yükünü emekçi ve ezilenlere ödettirmek isteyenlere 'Dur!' deme zamanı gelmiştir" diye konuştu. Davutoğlu, son olarak, "Pusulayı demokrasiden yana çevirme zamanı gelmiştir" dedi.
 
BİZ KAZANACAĞIZ BİRLİKTE KAYBETTİRECEĞİZ’
 
Açıklamanın ardında söz alan HDP Gaziosmanpaşa Belediye Eşbaşkan adayı Sinan Zincir, hayata geçirecekleri projeleri, halklarla, yoksullarla birlikte yapacaklarını söyledi. Yerel Belediyeciliği savunduklarını belirtti.
 
Zincir, "Tek adam rejimi belediyelerde de yok edeceğiz. Demokrasi güçlerinin bize verdiği mesajı aldık; kayyum atanan yerleri Saray'daki yerlerine göndereceğiz. Batıda da muhalif adaylarının yanında olacağız. 31 Mart halkların barışı olacak. Biz kazanacağız birlikte kaybettireceğiz" diye konuştu.
 
HALKIN GERİ ÇAĞIRMA HAKKI OLMALI
 
CHP Şişli Adayı Muharrem Keskin de "Şişli’de demokrasiyi inşa ederek geliyoruz" dedi.
 
CHP Beyoğlu Başkan Adayı Alper Taş ise "Kazanırsak güzel bir tarih yaratmak istiyoruz. Buna ihtiyacımız var" diye ifade etti. "Sarayın yerel yönetimlere giydirdiği dar gömleği yırtmak önemli olacak" diyen Taş, "Pramidi tersine çevireceğiz. Halkı başa getireceğiz. Biz aşağıda kalacağız. Kayyum politikalarına karşı halkımız bizi çağırabilir. Örgütlü Beyoğlu halkı 5 yıl beklemesine gerek yok. Siz iyi yönetemiyorsunuz diyip bizi geri alabilirler. Kayyumlara değil halkın geri çağırma hakkına saygı göstereceğiz" ifadesinde bulundu.