'Polis şiddetine teslim olmayacağız'
İstanbul ve İzmir'de adalet yürüyüşlerine dönük polis şiddetine Alsancak'tan tepki gösteren siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri, iktidarın saldırarak sindirmek istediği ezilenlerin birleşik mücadelesini ısrarla büyüteceklerini vurguladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Sosyalist Meclisler Federasyonu ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi, İstanbul'da 18 Aralık'ta gerçekleşen Adalet Yürüyüşü'ne dönük polis saldırısına tepki göstermek için Alsancak'ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya geldi.
"Ferhat Encü yalnız değildir! Polis şiddetine teslim olmayacağız" pankartı açılan eylemde basın açıklamasını İpek Karanfil okudu. Baskı politikalarıyla ayakta kalmaya çalışan iktidarın adalet, özgürlük ve barış isteyen herkesi hedef almaya devam ettiğini söyleyen Karanfil, İzmir ve İstanbul'dan önce Diyarbakır ve Van'daki adalet yürüyüşlerinin de engellendiğini hatırlattı.
Hapishanelerdeki hak ihlallerine, tecrit ve savaş politikalarına karşı başlatılan adalet nöbetlerinin adaleti ayaklar altına alan iktidarın sürekli hedefi olduğunu belirten Karanfil, "Nöbetteki anneler, onlarla dayanışma içerisinde olan tüm kesimler AKP-MHP faşist iktidarının şiddeti ile karşı karşıya kalmıştır. Ancak zulmün karşısında tek bir adım dahi geri atmayan adalet arayışçısı anneler asla mücadelelerinden vazgeçmemiştir" dedi.
Faşist iktidarın talimatıyla hareket eden kolluğun iki gün önce İzmir'deki yürüyüşe de pervasızca saldırdığına işaret eden Karanfil, tüm kitlenin ablukaya, işkence ve ters kelepçeyle gözaltına alındığını anlattı.
Polis saldırısında HDP Bodrum İlçe Eş başkanı Mehmet Zahir Yaşar'ın kalp krizi geçirdiğini, HDP İzmir İl Eş Başkanı Çınar Altan'ın kaburgasının kırıldığını söyleyen Karanfil, şöyle devam etti: "İşkence ederek, gözaltına alarak bizleri susturmaya, sindirmeye çalışanlara bir kez daha söylüyoruz: Şiddetinizin dozu arttıkça haklı mücadelemizin direnişimizin de dozu artacaktır. Ablukalarınız, kalkanlarınız bunu engelleyemeyecektir. Çünkü bizler şunu çok iyi biliyoruz ki; ablukaya alınmak istenen, her türlü eşitsizliğe karşı demokratik, adil, eşit bir düzen isteğimizdir. Savaşa karşı onurlu barışı savunmaktan vazgeçmememizdir. Tüm bu faşist kuşatmaya rağmen binbir emekle yeşerttiğimiz ezilenlerin birleşik mücadelesidir."
İstanbul'da da aynı faşist saldırının gerçekleştirildiğini söyleyen Karanfil, "Unutulmamalıdır ki; Ferhat Encü'ye atılan tokat yıllardır Roboskî için adalet arayan Roboskî ailelerine atılmıştır. Kürt halkına, onun değerlerine; demokrasiden, eşitlikten ve özgürlükten yana olan tüm kesimlere atılmıştır. Bizler çete artığı bu hadsize bu talimatı verenleri iyi tanıyoruz. Talimatı verenlerin suç karinesini biliyoruz. Talimatı verenler; fotoğraf albümünü Kürt düşmanları ile, kadın katilleri ile, istismarcılarla, uyuşturucu kaçakçıları ile oluşturanlardır" dedi.
Ablukalarla, gözaltı ve işkenceyle haklı mücadelelerinin sindirilemeyeceğini ifade eden Karanfil, "Ferhat Encü şahsında; demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesine atılan bu tokata en büyük cevabı yine halklarımız verecektir. Şu an halk iradesi adına halk düşmanlığı politikalarıyla kurduğunuz saltanatınız sona erecek" ifadelerini kullandı.