23 Eylül 2024 Pazartesi

Pınar Gayıp yazdı | Maraş Mahallesi: Devrimcilerin evi

Kimi mahallelerin, semtlerin ruhu vardır. Yıllar geçse de o ruh kaybolmaz. Küçük bir kıvılcım yeniden yangına dönüşür. Bunlardan biri de Yamanlar Mahallesi. İzmir'de Karabağlar, Gültepe, Kuruçeşme, Kadifekale, Asarlık, Yamanlar Mahallesi devrimci ve antifaşist mücadele geleneği ile bilinir. Devletin saldırıları nedeniyle zaman zaman geri çekilmeler olsa da bu mahalleler bu geleneği ve direniş damarını hiç kaybetmedi.

Yamanlar Mahallesine ilk kez bir eyleme katılmak için gitmiştim. Dolmuş şoförü, "Abla siz eyleme geldiniz galiba, yukarıda sizinkiler, yakına bırakayım burası uzak" demişti. Daha sonra mahallenin tarihini öğrendiğimde uzun süre hayran kaldım.

YUSUF METİN VE GÖKHAN ÖZOCAK'IN ANISINA SAYGIYLA
Mahallenin devrimci tarihine geçmeden işçi toplantısı dönüşü Yamanlar'da otobüsten indiği sırada kontrgerilla tarafından kurşunlanarak katledilen THKO'lu Yusuf Metin ve Buca Hapishanesinde başladığı ölüm orucu direnişini tahliye edildikten sonra Yamanlar'da devam ettiren, 2001'de ölümsüzleşen DHKP-C'li Gökhan Özocak'ı yad etmek isterim. Anılarına saygıyla... Devrim şehitleri ölümsüzdür!

TARİŞ DİRENİŞİNE BARİKAT BAŞINDA SELAM GÖNDERİLDİ
İzmir'in Bayraklı ilçesine bağlı Maraş Mahallesi, Yamanlar Dağının hemen güneyinde yer alıyor. Daha sonra adı '80 askeri faşist darbesinde bu dağdan esinlenilerek Yamanlar Mahallesi olarak değişecek. Maraş, Çorum, Erzurum, Kars başta olmak üzere Kürdistan'dan göçe zorlananların yaşadığı Maraş Mahallesine, birçok devrimci ve emekçi semtte olduğu gibi yozlaştırma ve çürütme politikaları uygulandı. Mahallenin adı 1980 Tariş Direnişiyle duyuldu. 1970'li yıllarda Tariş fabrikası Ankara, İstanbul, Erzincan, Tokat, Yozgat'tan özel getirilen ülkücü faşistlerle dolduruldu. Faşistler işçilerden haraç topladı, işkence yaptı ve tehdit etti, şantajla devrimci demokratik işçileri yıldırmayı amaçladı. Bir diğer amaç ise faşist kadroların yardımıyla herhangi bir direnişle karşılaşmadan fabrikayı özelleştirmek ve özelleştirme politikalarının sürecini Tariş'te prova etmekti. Tariş'te bulunan devrimci demokrat işçiler tüm baskılara rağmen Türk-İş'ten istifa edip DİSK'e üye oldu.

Kontrgerilla cinayetleriyle tanınan Abdullah Çatlı tarafından da Tariş defalarca hedef alındı. Ana akım medya, "Tariş komünistlerin yuvası, üretim düşüyor, ortaklar kan ağlıyor" manşetleriyle her gün kara propaganda yaptı. O günlerde yaklaşık 300 işçi Tariş'te işten atıldı. Genel Müdür Erdinç Gönenç'in yerine atanan Hakkı Gürün, işçileri ajanlığa ve ihbarcılığa zorladı. 22 Ocak 1980'de İzmirli Tariş işçilerinin direnişi ülkenin gündemine oturdu. Sabaha karşı panzerler eşliğinde polis ve jandarma işletmelere saldırdı. İşçiler saldırıya direnişle yanıt verdi. Öğlene doğru Çiğli İplik Fabrikası dışında tüm işletmeler düştü. Çiğli İplik işçilerinin direnişine Gültepe, Çimentepe (Güzeltepe) ve Maraş Mahallesi yanıt verdi. Mahallelerde başlayan eylemler daha sonra İzmir'in caddelerine, sokaklarına taşındı, okullarda fiili meşru eylemler düzenlendi.

GAZİ AYAKLANMASINDA BİNLERCE KİŞİ SOKAĞA DÖKÜLDÜ
1995 yılında Gazi Ayaklanmasına da güçlü bir ses verdi mahalle. Binlerce kişi döküldüğü sokaklarda barikatlar kurdu, saatlerce çatıştı. Tıpkı Gezi direnişinde, Kobanê serhıldanında, 1 Mayıs'ta, Newroz'da olduğu gibi... Mahallede defalarca kapısı işaretlenen Aleviler, bu saldırıya da sokakta yürüyüş ve eylemle yanıt verdi. Mahallede bulunduğu sırada tanıklık edenlerin ya da direniş hikayeleriyle büyüyenlerin söylediği ortak şey bu direnişlerin parçası olmanın haklı gururunu taşımak.

HALK VE DEVRİMCİLER OMUZ OMUZA MÜCADELE YÜRÜTTÜ
Yamanlar Mahallesi direnişin yanı sıra aynı zamanda dayanışma ve halkın devrimcilerle kol kola mücadelesinin vücut bulduğu yerlerdendir de. 1995 yılında İzmir'i vuran büyük sel felaketinde Karagöl'ün taşmasıyla mahallede birçok ev sular altında kaldı, çok sayıda kişi selde katledildi. Halk devrimcilere güvenerek onlarla mücadele yürüttü, yaraları sardı. Dayanışma yalnızca mahalleyle sınırlı da kalmadı.

AKP-MHP iktidarının sömürgeci işgal politikaları sonucu Suriye'den göç etmek zorunda kalan Suriyelilere de mahalleli bağrını açtı. Uzun yıllar kaldığım, Atılım gazetesini dağıtırken sokaklarını adımladığım Yamanlar Mahallesini anlatması için sözü orada doğup büyüyen, örgütlenen, devrimci mücadelede olan mahalleliye bırakacağım.

"Öğrencilik yıllarımda Yamanlar Mahallesinde oturduğumu öğrenen insanların ilk tepkisi, 'varoşlar', 'tehlikeli değil mi o mahalle' oluyordu. Çünkü ana akım medyada her gün mahalle hırsızlık gibi suçlarla gündem edilerek kara propaganda yapılıyordu. Zaten şehrin oldukça dışında olan ve arkasında dağ olan mahallenin 'güvensiz' olduğu telkin ediliyordu. Ama 1960'lı yıllarda Türkiye devrimci hareketin var olduğu bir mahalle. Halk ve devrimciler yan yana mücadele etti. Örneğin 1 Mayıs Derneği vardı devrimciler ve halk birlikte çok çalışma yürüttü.

'DEVLET MAHALLEYİ HEDEF ALDI'
"Yamanlar Mahallesi kendini var eden, kendi kendini yönetebilecek bir iradeye sahip. Devrimcilere bağrını açan, kendine bir alan yaratmış durumdaydı. Birçok toplumsal muhalefetin de içerisinde barındırdığı eylemliliklere destek veren bir halk duyarlılığı vardı. Birçok eylem hatırlatabilirim ama en etkili olanı 1995 yılında yaşanan büyük bir sel felaketi. Devrimciler devreye girdi, hemen bir örgütlenme başlattı. Bir koordinasyon sağlandı. Halk devrimcilere güvendi ve her dediğini yaptı. Tabii ki bu durum devleti rahatsız etti. Sel felaketinin ardından mahalle daha toparlanamamışken büyük bir operasyon düzenlendi. Ana akım medyada Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) 'sel provakatörleri' diye hedef gösterildi. Birçok devrimci gözaltına alındı tutuklandı. Şunun altını çizmek yerinde olur, tutuklananlar arasında mahalle dışından gelenler de vardı ama oranın yereli olan, örgütlü mücadele yürüten devrimciler daha çoktu.

'DEVRİMCİLER MAHALLEDEN ÇEKİLMEK ZORUNDA KALDI'
"Yamanlar Mahallesinde en küçüğünden en büyüğüne herkes devrimcileri bilir, kapılarını açar, mücadele yürütür. Çünkü Kürdistan'dan göçe zorlanan Kürtler ve Alevilerdir bu insanlar. Bu nedenle devletin sürekli hedefinde olan bir mahalle. Yamanlar Mahallesi kendisini yenileyemedi çünkü üst üste düzenlenen saldırıda çok sayıda devrimci tutsak edildi, devrimci örgütler mahalleden çekilmek zorunda kaldı. Yıllarca o mahallede çalışma yürüten 'kadro' dediğimiz devrimciler aldığı uzun hapis cezaları nedeniyle başka bir ülkeye göçe zorlandı."

Elbette Yamanlar Mahallesinin tarihini bir sayfalık yazıyla anlatmam imkansız. Fakat hafızalarda bir canlanma oluşsun diye kaleme döküldü satırlar. Kapılarını devrimcilerin çalmasını bekleyen halkla yeniden ilişkilenmek, örgütlü mücadeleye inancı tazelemek, yan yana sokakta talepleri haykırmak elzem. Üstelik bunu nasıl yapacağımızı da koskoca bir tarih bize bağıra bağıra söylüyor. Üst üste yapılan saldırılar, basılan evler, tehditler umut kırılması yaşattıysa da mahallenin tam göbeğindeki karakol polislerinin halk sokağa döküldüğünde karşısına dikilecek cesareti olmadığı için kendisini karakola kapattığını ve TEM'den yardım istediğini, yine de sokaklardan kimsenin çekilmediğini hatırlatayım. Umudu ve inancı tazelemek için ihtiyacımız olan örnek de bu cesarettir.