24 Eylül 2024 Salı

Paylan: 104 yıl önce Ermenilere yapılanlar bugün Kürtlere yapılıyor

Sultanahmet'te anmaya izin verilmemesi üzerine İHD İstanbul Şubesi'nde yapılan basın açıklamasında konuşan HDP Milletvekili Garo Paylan, 104 yıl önce Ermenilere yapılanların bugün Kürtlere yapıldığını söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nin 24 Nisan Ermeni soykırımının yıldönümüne ilişkin Sultanahmet Meydanı'nda yapmak istediği anmaya polisin izin vermemesi üzerine Taksim'de bulunan şube binalarında basın açıklaması gerçekleştirdi. 
 
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Fransız Parlamenter ve Fransız Dışişleri Komisyonu Üyesi Mireille Clapot ile Portekizli Parlamenter Jose İnaoo Faria'nın yanı sıra beraberlerindeki heyet ve çok sayıda kişi katıldı.
 
Açıklamayı yapan Eren Keskin, devlet aklının soykırımın lanetli mirası olduğunun altını çizdi. Türkiye'de işlenmiş ve işlenmekte olan ağır insan hakları ihlallerinin Cumhuriyet'in üzerine inşa edildiğini vurgulayan Keskin, "20'nci yüzyılın başında Küçük Asya ve Kuzey Mezopotamya'da Hıristiyan halklara, Ermenilere, Süryani/Asurilere, Rumlara yapılan soykırım ve inkarı devletin kendi yasalarını çiğnemesini, bizzat devletin hukuk dışına çıkmasını meşrulaştırmış ve bu devlet aklı egemenliğini Cumhuriyet tarihi boyunca sürdürmüştür" dedi.
 
'İNKAR GERÇEĞİ DEĞİŞTİRMİYOR'
 
Mevcut iktidarın da "hukuksuzluk iktidarı" olduğunu dile getiren Keskin, "Yine ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Lanetli miras yeni biçimlerde sürüyor. Bugün 24 Nisan. Ermeni soykırımının yıldönümü. Bir anma günü ilan edilmesine bile tahammül edilmiyor. Oysa işte, soykırımın titizlikle planlandığı ve ilk işaretinin verildiği kentteyiz. İnkar bu gerçeği değiştiremiyor. Burada, şu gördüğünüz Türk İslam Eserleri Müzesi'nin yerinde bulunan hapishanede toplandı İstanbullu Ermeniler. Buradan götürüldüler Sarayburnu'na, oradan da Haydarpaşa'ya. Oradan çıkarıldılar onları ölüm yolculuğuna" dedi.
 
'TEK BİR IRKÇILIK KARŞITI KALSAK BİLE'
 
Soykırımın lanetli mirasının bugün de devam ettiğinin altını çizen Keskin, "Biliyoruz, bu mirasın daha bin bir şeklini görebiliriz. Ama biz insan hakları savunucularının, ırkçılık karşıtlarının, soykırım ve inkar karşıtlarının da mücadelesi bin bir şekilde devam edecek. Sadece tek bir insan hakları savunucusu, tek bir ırkçılık karşıtı kalsa bile soykırım ve inkara karşı ruh bu coğrafyadan eksik olmayacak" şeklinde konuştu.
 
'ERMENİLERE YAPILAN BUGÜN KÜRTLERE YAPILIYOR'
 
Ardından söz alan HDP Milletvekili Garo Paylan da Ermenilere yapılan soykırımın şu an Kürtlere yapıldığını ve buna tepkisiz kalmayacaklarını, Türk halkının da buna karşı durması gerektiğini söyledi. Paylan, "104 yıl önce bugün sabaha karşı şu anda bulunduğumuz yerin birkaç kilometre uzağında 238 Ermeni siyasetçi, aydın, yazar gece evlerinden alındı ve sürgüne yollandı. Anadolu'nun pek çok yerinde Ermeniler gözaltına alındı ve katledildi. O dönem benim gibi milletvekili olan Ermenilerin hayalleri vardı. Özgürlük gibi eşitlik ve adalet talepleri vardı. Ancak bu hayallere karşılık verilemedi. Çözüm üretemeyen dönemin cuntası buna katliamla karşılık verdi. Önce Ermeni aydınları katledildi, daha sonra benim Malatya'daki ailem gibi sürgün olup katledildiler. Ermeni halkı 104 yıldır adalet bekliyor. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Devleti 104 yıldır soykırımın faillerini kahraman olarak kabul ediyor. Ben 104 yıl sonra bu soykırımın faillerini lanetliyorum. İstanbul'un caddelerinde, sokaklarında Talat Paşa ve Enver Paşa'nın isimlerinin olmasını kabul etmiyorum. Adalet talebimizin daha fazla uzamamasını istiyoruz" diye konuştu.
 
'TÜRKİYE YASAKLARLA DOLU BİR ÜLKE'
 
Sultanahmet'te yapılmak istenen anmaye izin verilmemesinin Türkiye'nin yasaklar ile dolu bir ülke olduğunun göstergesi olduğunu ifade eden Fransız Parlamenter ve Fransız Dışişleri Komisyonu Üyesi Mireille Clapot da "İnsan haklarının durumu gerçekten kötüye gidiyor. OHAL kaldırılmış olmasına rağmen her şey kötüye gidiyor. 57 bin insan şu an hapishanelerde. Çoğu, iddianame olmadan yargılandı. Birçok öğrenci, gazeteci, akademisyen şu an bu durumda. Gazeteciler entelektüeller, İnsan hakları savunucuları artık korkmamalılar" ifadelerini kullandı.