22 Eylül 2024 Pazar

Özgürlük Yürüyüşü 14. gününde

Özgürlük Yürüyüşünün 14. gününde Urfa'da eylem ve etkinlikler gerçekleşti. Yapılan konuşmalarda, tecridin varsa hukuk ve demorasinin olmadığı kaydedildi. Öcalan'a yönelik tecridin Ortadoğu halklarına uygulandığını belirtilen konuşmalarda, "Bu mücadeleyi ilk başlatanların güzel bir sözü var; 'söz onurdur, onuru çiğnetmeyeceğiz" dedi.

PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecrit işkencesi, hapishanelerdeki hak gasplarının sonlanması ve Kürt sorunun demokratik çözümü için başlatılan Özgürlük Yürüyüşü, 14. gününde. Kars ve Van kolundan yola çıkarak Diyarbakır'da birleşen yürüyüşçüler bugün Urfa'nın Siverek ilçesine ulaştı.

Yürüyüşçüler, ilk olarak 2018 yılında Federe Kürdistan Bölgesi'de kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Kürt siyasetçi İbrahim Ayhan ile 5 Nolu Hapishanesinde bedenini ateşe veren Mahmut Zengin'in mezarlarını ziyaret etti.

'TECRİT VARSA HUKUK VE DEMOKRASİ YOKTUR'
Anmada konuşan DEM Parti Milletvekili Sezai Temelli, "İbrahim Ayhan bu mücadelede çok önemli bir kişiydi. Onun yaşadıkları bu ülkenin nasıl bir zulüm ve şiddet ülkesi olduğunu hatırlattı. Ona yapılanları unutmayacağız. Uydurma bir kararla milletvekilliği düşürüldü. Kendisi de tecridin kaldırılmasını istedi. Bu ülkeye tecridi, inkarı dayatanlar onun yaşamına mal oldu. Nice İbrahim Ayhanlar bu şekilde yaşamını yitirdi. İşte bunlar yaşanmasın diye özgürlük yürüyüşü yapıyoruz. Eğer tecrit varsa, hukuk ve demokrasi yoktur. Sayın Öcalan'a uygulanan tecrit aslında Ortadoğu halklarına uygulanıyor" dedi.

'BU ATEŞ BİZİ ÖZGÜRLÜĞE ULAŞTIRACAK'
Yürüyüşçüler, daha sonra Mahmut Zengin'in kabrini ziyaret etti. Çok sayıda kişi, yürüyüşçüleri "Şehîd namirin" sloganıyla mezarlık girişinde karşıladı. DEM Parti Milletvekili Saliha Aydeniz, "Dörtler, 'Ateşi söndürmeyin harlayın' demişti. 42 yıldır bu ateş büyüdü ve Kürt halkının özgürlüğü durdurulamayacak bir merhalededir. Herkes bilsin ki bu ateş bizi özgürlüğe ve barışa ulaştıracaktır" ifadelerini kullandı.

Anmada mezarlığa karanfiller bırakıldı. Özgürlük Yürüyüşçüleri daha sonra DEM Parti ilçe binasına kadar sloganlarla yürüdü. Yağmura rağmen çok sayıda insan alkış ve sloganlarla yürüyüşe destek verdi.

'SONUNDA ÖZGÜRLÜK VAR'
DEM ilçe binasında önünde konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Bu yürüyüşün sonunda hepimiz için özgürlük var. Bu ülkede uygulanan tecrit Türkiye'nin geleceğini ipotek altına alıyor. Bize Kürt sorunun dayatanlar, dilimizi, kimliğimizi inkar edenlere sesleniyoruz; 'Bu sorunu bir haftada çözerim' diyen bir sayın Öcalan gerçekliği var. Bu sesleniş aynı zamanda devlete, yeni bir yaşamı kurmak isteyen tüm çevreleridir. Dilinden, kimliğinden vazgeçmeyen Kürt halkının haklı taleplerini demokratik bir şekilde çözülmesi için yürüyoruz. Biz, sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yürüyoruz. Ülkenin sürüklendiği karanlık atmosferde, ülkede halkları ve inançları karşı karşıya getirenler en çok bizim mücadelemizi biliyor. Bu yürüyüş hepimizin, bu özgürlük de hepimizin olacak. Biz kazanacağız" dedi.

Yürüyüş, "Bimre koletî, bijî azadî" sloganıyla sona erdi. Yürüyüşçülerin sonraki güzergahı olan Hilvan ilçesine doğru yola çıktı. Sloganlarla ilçe merkezinde yapılan yürüyüşün ardından DEM parti ilçe binası önünde açıklama yapıldı. Açıklama "Kimsenin adını bile söyleyemediği ülkenin yurtseverliğini biz yaptık" pankartı önünde yapıldı.
 
'ACİLEN GÖRÜŞMELER SAĞLANMALI'
Burada konuşan DEM Parti Milletvekili Öznur Bartın, "Biz, gittiğimiz her yerde büyük bir coşku ile karşılandık. Halkımıza minnettarız. Cezaevinde olan tutsakların, annelerimizin talepleri yerine getirilsin, tecrit sonlandırılsın. Uluslararası komployu buradan kınıyoruz. Bizim talebimiz sayın Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğüdür. Kürt sorununun demokratik çözümünün tek muhatabı sayın Abdullah Öcalan'dır. Kürt sorunun demokratik çözümü için görüşmeler acilen sağlanmalıdır. Zafer bizimdir" dedi.

İLÇE BİNASINA PANKART ASILDI
Açıklama sırasında ilçe binasına "Azadiya Rêberê me azadiya me ye" pankartı asıldı.Yürüyüşçüler ise alkış ve zılgıtlarla gençlere karşılık verdi. Açıklamanın ardından "Bimre koletî, bijî azadî", "Bijî berxwedana zindanan" sloganları atıldı. Açıklamanın ardından ilçe merkezine yeniden yürüyüş yapıldı. İlçede yapılan yürüyüşün ardından kitle, Urfa'ya doğru yola çıktı.

'BİR TARAFTA NEMRUTLARIN BİR TARAFTA İBRAHİMLERİN TARİHİ'
Yürüyüşün ardından PKK'nin öncü kadrolarından biri olan Salih Kandal ve arkadaşları mezarları başında anıldı. Saygı duruşu sonrası DEM Parti Milletvekili Cengiz Çiçek "Gittiğimiz ger yerde mezarlıkları ziyaret ediyoruz ve Kürt özgürlük mücadelesinin değerlerini bir kez daha görüyoruz. Mezarlar Kürt halkının ödediği bedelin şahitliği ile dolu. Kürdistan toprakları, Urfa toprakları, bir yandan Nemrutların tarihi ile bir yandan da İbrahimlerin tarihi ile dolu. Bu topraklar yine bir yanda iç ihanetin tarihi bir yandan da baş eğmez onurlu kişilerin tarihi ile dolu. Bu topraklar, bizi yüz yıllar boyunca betona gömmek isteyen faşist zihniyete karşı 'bir uçurumda da olsak, uçurum çiçeği oluruz ve o uçurumlarda kanatlanırız, özgürlüğümüzü her zaman dillendiririz' diyenlerin toprakları. Bu mücadele Kürt halkının 50 yıldır emekçilerin omuzlarında yükseldi. Sayın Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü içi yollardayız. Bizim mücadelemiz iki yönlüdür; bir yönü sisteme yöneliktir, diğer yönü de iç ihanete karşıdır. Burada bu mezarlıkta yatanlar iç ihanete karşıda mücadele etmişlerdir. İş ihanete, sömürgeciliğe karşı demokratik modernite mücadelesi yürüteceğiz. 'Hakikat aşktır, aşk özgür yaşamdır' diyoruz. Bu mücadeleyi ilk başlatanların güzel bir sözü var; 'söz onurdur, onuru çiğnetmeyeceğiz" dedi.

Anma Kürt özgürlük hareketinin öncülerinden Cuma Tak ve Halik Çavgun'un mezarlarına bırakılan çiçekler ile son buldu.