25 Kasım 2024 Pazartesi

Özel Ulus Bakımevi'nde yüzde 85 engelli kadına cinsel taciz

İstanbul Kumburgaz'da bulunan Özel Ulus Özel Bakımevi'nde personel olarak çalışan Kamuran Şahin, yüzde 85 engelli olan S.A.'ya tacizde bulundu. Durumu öğrenen kurum yetkilileri Şahin'i korudu, tacize uğrayan S.A.'yı susturmaya çalıştı.  Ancak S.A. susmadı. Şahin, şikayet üzerine tutuklandı. Mücadelesini sürdürdüğü için taciz ve baskıların sürdüğünü belirten S.A., dayanışma çağrıs yaptı.

Kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı günden güne artıyor. Erkekler, devletin kadın ve çocuk düşmanı politikalarından, mahkemelerin cezasızlık "ödüllerinden" güç alıyor. Devletin bu politikaları kamu kurumlarında, özel iş yerlerinde yani hayatın her alanında sirayet ediyor. Sözde "devlet korumasına" alınan çocuklar, bakıma muhtaç engelliler ve yaşlılar da devlet gözetiminde şiddete maruz kalıyor. Çünkü cezalandırılmayacaklarını biliyorlar.

İstanbul'un Büyükçekmece İlçesine bağlı Kumburgaz'da faaliyet halinde olan Özel Ulus Palyatif Rehabilitasyon ve Engelli Bakım Merkezi Tic Ltd. Şti.'nde yaşananlar bu örneklerin ispatı gibi. Hasta bakım personeli Kamuran Şahin, yüzde 85 engelli raporu bulunan S.A.'yı taciz etti. S.A., durumu yönetime bildirmesine rağmen Şahin işten çıkarılmadığı gibi yetkili Yasemin Hendem tarafından "başına iş açılır, bunu kimseye anlatma. Zaten bir sürü şey atlattın bunu da atlarsın" denilerek “telkin” edildi.

ÇOCUK YAŞTA İSTİSMARA UĞRADI, İŞKENCE GÖRDÜ
S.A. çocuk yaşta erkek kardeşinin istismarına uğradı, annesinin de sistematik işkencesine maruz kaldı. Babası ise, 5 yaşından beri hapiste. 20 yaşında olan S.A.'nın yaşadıklarını anlatmak kolay değil. Annesi, bir akşam şemsiyeyle şiddet uygulayarak sol gözünü çıkardı. S.A., o gün polisi aradı ve yardım istedi. Henüz 10 yaşında olan S.A., o gün anneden alındı ve devlet korumasına verildi. S.A.'nın ilerleyen zamanda gördüğü işkenceden dolayı sağ gözünde de yüzde 60 görme kaybı yaşandı, şu an yüzde 85 engelli raporu var. Üstelik epilepsi hastası.

DEVLET DENETİMİNDE İŞKENCE GÖRDÜ
Devlet tarafından işkence gördüğü için aileden alınan S.A., bu kez de devlet denetiminde işkenceye maruz kaldı. Görüştüğüm S.A., hayatının yurtlarda geçtiğini ve sürekli şiddete maruz kaldığını söyledi. Annesini görmek için kaldığı yurttan kaçan S.A., o gün yaşlı bir adamın tecavüzüne uğradı, saatlerce evde kilitli kaldı. Sonrasını anlatırken gözyaşlarını tutamayan S.A.'nın dudaklarından ancak şu sözler döküldü: "Evin penceresinden kaçtım. Çok korkmuştum. Yurtta başıma gelenleri anlattım. Bana inanmadılar. O gün kriz geçirdim, yurtta saçımdan tutup 3. kattan zemin katta bulunan 'kriz odası'na sürükleyerek indirdiler. Domuz bağı diyorlar ya öyle ellerimi arkadan, ayaklarıma bağladılar. Bağlar çözülünce kolumu ve ayaklarımı oynatamadım o kadar çok ağrıyordu çünkü. Buna dair şikayette bulunmuştum devam ediyor davası hala."

S.A.'nın daha önce kaldığı yurdun müdürü, Hojin Demirel daha sonra kaldığı yurda atandı. Gördüğü işkencenin talimatını veren Hojin Demirel'in yanına gittiğini söyleyen S.A., "Hojin beydi müdür. Ulus Bakım Merkezi'ne atandı. Onu görünce çok korkmuştum, sanki beni takip ediyor gibi hissetmiştim. Maruz kaldığım işkenceyi hatırlatınca bana 'geçmişte kaldı unutalım, dedi" diye aktardı.

KAMURAN ŞAHİN'İN SİSTEMATİK İSTİSMARINA MARUZ KALDI
S.A., 7 Şubat 2020 yılında Özel Ulus Palyatif Rehabilitasyon ve Engelli Bakım Merkezi Tic Ltd. Şti.'ne yerleştirildi. 5 Kasım gecesi kurumda çalışan ve bakım personeli olan Kamuran Şahin, S.A.'ya mesaj atarak kendisinden sigara istedi. Bunun üzerine S.A., 3. katta bulunan yangın merdivenine gitti. Sigara içtikleri sırada Kamuran Şahin, S.A.'yı taciz etmeye başladı. S.A. korktuğu için karşılık veremedi. O sırada olay yerine gelen bir hemşire, Kamuran Şahin'i S.A.'nın yanında görünce azarlayarak uzaklaştırdı. Yaşadığı tacizin şokuyla gece boyunca uyuyamayan S.A., bahçeye yürüyüşe indiği esnada Kamuran Şahin tekrar yanına geldi ve olayı kimseye anlatmaması için “ikna” etmeye çalıştı.

KURUM YETKİLİSİ OLAYIN DUYULMASINI İSTEMEDİ
Bunun üzerine S.A. ertesi gün kendisini gören hemşire ile görüştü. Uzun süre konuşamayan S.A., hemşirenin ısrarı üzerine yaşadıklarını ağlayarak anlattı. Tutanak tutan hemşire, durumu derhal kurum yetkilisi Yasemin Hendem'e iletti. S.A., kurum yetkilisi ile görüşmesini şu ifadelerle anlattı: "Yasemin hanım beni sabah yanına çağırdı. Akşamki yaşanan olaydan haberdar olduğunu, hemşirenin olaydan bilgilendirdiğini söyledi. Kamuran'ı işten çıkartacağını söyledi. Daha sonra odasından çıktım, ben Whatsapp durumu paylaşınca Yasemin hanım bana mesaj atmış. Bu olayın duyulmasının bana zarar vereceğini yazmış, yani bu olayı kurumca saklamak istediler, Kamuran'ı işten çıkarmadılar. Gündüz de kurumdaydı. Kamuran'ı görünce tekrar Yasemin hanımın yanına gittim, neden Kamuran'ın çıkartılmadığını sordum. Bana 'personel eksikliğinden dolayı' çıkartamadıklarını söyledi. Olanı Van'da bir arkadaşıma anlattım, yaşananların saklanmasının suç olduğunu söyledi. Ondan sonra 155'i arayarak ihbarda bulundum."

'KAMURAN ŞAHİN'İN ARKADAŞLARI ŞİKAYETİNİ GERİ ÇEKSİN DİYE BASKI YAPIYOR'
S.A., Ulus'taki bakım markezinden ayrılarak geçici bir kuruma yerleşti. Ancak Kamuran Şahin'in arkadaşları S.A.'yı arayarak şikayetini geri çekmesi için baskı yaptı. S.A.'yı gizli numaradan arayan ve "müfettiş" olduğunu söyleyen bir kişi elindeki mesaj ve kuruma dair belgeleri kendisine göndermesini istiyor. S.A., avukatını arayarak durumu anlatıyor ve belgeleri göndermiyor. Genç kadın, tüm baskılara rağmen bugün hala mücadelesini sürdürüyor ve herkese de sesinin duyması için çağrı yapıyor.

AVUKAT AYDIN MANTAR: OLAYIN ÜSTÜNÜ KAPATMAK İSTİYORLAR
S.A.'nın avukatı Aydın Mantar, olayın üstünü kapatmak isteyen kurumun, müvekkilinin elinde bulunan delillere ulaşma çabasında olduğunu ifade etti. Dosya hakkında konuştuğumuz Mantar, kurum müdürünün S.A.'nın yengesini de arayarak suç duyurusunu geri çekmelerini yoksa başlarının belaya gireceği yönünde tehdit ettiğini aktardı.

'BU ŞAHIS S.A.'YA YÖNELİK SİSTEMATİK TACİZDE BULUNMUŞ'
Avukat Mantar, "Tacizci personel Kamuran Şahin sistematik olarak S.A.'yı önce mesaj atmak suretiyle taciz ediyor. Bir süre sonra da bu tacizlerini eyleme geçiriyor. Şu an tutuklu olarak yargılanmaya başladı. Ancak hem bakım evi yetkilileri hem de sanığın arkadaşları ve ailesi, suçun üzerini kapatmak için S.A.'ya psikolojik baskı yapmaya çalışmaktadır. Ailesinden başlayarak hayatı boyunca defalarca kez şiddete, işkenceye, cinsel taciz ve istismara maruz kalan S.A. bir çok kez şikayetçi olmuşsa da çoğu zaman maalesef bir netice elde edememiş. Bu olay dışında S.A.'nın daha önce uğramış olduğu biri aile içi olmak üzere iki ayrı istismar dosyası daha var. Hukuki süreçleri devam ediyor ve bu yargılamalara dahil olup faillerin gerekli cezayı alması için mücadelemizi sürdüreceğiz."

BAKIMEVİ'NE AKP'LİLERİN İLGİSİ YOĞUN
S.A.'nın başına gelenler, Özel Ulus Bakımevi'nde yaşanan ilk taciz olayı değil ne yazık ki. Bakımevi'ne dair çok çeşitli iddialar var; çalışan sağlık personeline yönelik tehdit, hakaret, darp ve taciz; hastaların paralarının çalınması, hastalara yönelik şiddet ve taciz, hastalara bozuk yemeklerin verilmesi gibi... Hatta iddiadan da ziyade belge ve fotoğraflarla kanıtlanmış olaylar bunlar. Bakımevi AKP milletvekillerinin de aralarında olduğu çok sayıda AKP'li yetkili tarafından sık sık ziyaret ediliyor ve sosyal medya hesaplarından ziyaretlere ilişkin paylaşımlar yapılıyor. Defalarca şikayet edilen bakımevi bir şekilde tüm denetimlerden geçiyor. Bu da akıllarda soru işareti bırakıyor.