23 Eylül 2024 Pazartesi

Osman Nuri Ocaklı için Hesekê'de taziye çadırı açıldı

12 Haziran günü Kobanê'de katledilen MLKP komutanlarından Osman Nuri Ocaklı (Yılmaz Behrareş) için Hesekê'de taziye çadırı açıldı.

HESEKÊ-Komünist Devrimci Hareket (TKŞ) ve Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ) Osman Nuri Ocaklı (Yılmaz Behrareş) için Hesekê'de taziye çadırı açtı. Taziyelerin kabul edildiği çadırda etkinlik saygı duruşuyla başladı.

JKŞ sözcüsü Fadya Sido MLKP MK'nin Yılmaz Bahrareş ile ilgili yaptığı açıklamayı okudu.

MLKP MK açıklamasında, "Faşist merkezler saldırıdan sonra saray medyasına yaptırdıkları haberlerle Rojava'da Rize emekçilerinin onurunu temsil eden komünist savaşçıya, Laz halkının yiğit evladına duydukları sonsuz kini kustular, katliamı kutladılar. Onlara diyoruz ki; her ne yaparsanız yapın, Karadeniz bağrından yeni Osman Nuriler çıkarmaya, faşist şeflik rejimini kahretmeye devam edecek; MLKP devrimin örgütlenmesi ve zaferi savaşımında bir an bile duraksamayacaktır" denildi.

Açıklamada, Osman Nuri Ocaklının Diyarbakır'da üniversite okurken Kürt ulusal gerçeğiyle tanıştığı belirtildi, bu durumun onu halkların kurtuluş kavgasına daha fazla yaklaştırdığı söylendi.

Üniversite sonrası Almanca öğretmenliği yapmayı değil devrimci yaşama yüzünü döndüğü '89 yılında örgütlü olarak devrimci yaşamını sürdürmeye başladığı belirtildi.

'91-'93 yılları arasında faşizmin zindanlarında tutsak edildiği, sonrası devrimci yaşamına kaldığı yerden devam ettiği belirtilen açıklamada, Ocaklı'nın, Filistin/Bekaa'da askeri eğitim aldığı ve kampta siyasi sorumluluk üstlendiği ifade edildi.

'SOSYALİZM İÇİN FEDAKARLIKLA MÜCADELE ETMEK BOYNUMUZUN BORCUDUR'
Osman Nuri Ocaklı'nın partili yaşamında çeşitli düzeylerde aldığı görev ve sorumluluklara yer verilen açıklamada 2003 yılında ikinci kez tutsak düştüğü kaydedildi. On yıllık tutsaklığı ardından yeniden özgürlüğüne/sokaklara döndüğü ve ardından partisinin isteğiyle özgür alanlara yüzünü döndüğü belirtildi. MLKP Hüseyin Demircioğlu Akademisi'nde aldığı ideolojik ve askeri eğitimlerin ardından Rojava'da DAİŞ'e karşı savaşımda görevler üstlendiği ifade edildi. Rojava'da bulunduğu dönem içinde devrimin savunulmasında yer aldığı, profesyonel devrimci olarak çeşitli düzeylerde görev üstlendiği kaydedildi.

Açıklamanın devamında şunlar belirtildi: "Uzayan ideolojik-siyasi tasfiyecilik, hedefli faşist terör ve kuşatma yılları ve koşullarının devrimci partileri, grupları, kadroları sınavdan geçirmeye devam ettiği günümüzde, Şervan Karadeniz yoldaşın kalbinin son vuruşuna değin sürdürdüğü 35 yıllık kesintisiz örgütlü savaşımda cisimleşen adanmış devrimcilik niteliğini yükseltmek boynumuzun borcudur."

"Onun, Zeki Gürbüz yoldaşın ardından faşist inkarcı sömürgecilik tarafından hedef haline getirildiği koşullarda Kobanê'de devrimin savunulması ve geliştirilmesi, Marksist-Leninist düşüncenin ve örgütlülüğün yeni kesimlere yayılması için sergilediği kararlı devrimci duruşu yükseltmek boynumuzun borcudur. Şervan Karadeniz yoldaşın Kürt ulusu ve ezilen uluslarla duygudaşlığını, Marksist-Leninist enternasyonalist bilinç, ruh ve pratiğini Türk, Laz, Arap, Ermeni, Çerkes, Rum, Gürcü, Boşnak, Roman, Pomak halklarından işçilere ve ezilenlere taşımak boynumuzun borcudur. Ve yine onun, uğruna ömrünü ve canını verdiği birleşik devrimin zaferi, İşçi Emekçi Sovyet Cumhuriyetler Birliği'nin kurulması ve sosyalizmin inşası için en büyük fedakarlıkla mücadele etmek boynumuzun borcudur."

'YILMAZ BEHRAREŞ'İN HEDEFİ ROJAVA DEVRİMİNİ SOSYALİZME İLERLETMEKTİ'
TKŞ temsilcilerinden Cemil Sidwo konuşmasına "şehitlerimize borçluyuz" sözleriyle başladı. Dünya devrimler tarihinde Yılmaz Behrareş gibi kişilerin olduğuna dikkat çeken Sidwo, "Büyük direnişlerle, büyük mücadelelerle Türkiye'de, Kürdistan'da tarihler yazıldı" dedi. Sidwo "Şehitlerin şahsında onların takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı.

Sidwo, "Şehit Yılmaz, Baran Serhat, Ahmet Şoreş, Metin Dicle, Ferhat Erebo yoldaşlar gibi binlerce şehit ezilen halklar için kanlarını döktüler. Her yerde mücadele ettiler, her yerde savaştılar, her yerde direndiler ki bu halk zulümden kurtulabilsin" dedi.

Faşist Türk devleti ve emperyalist-kapitalist devletlerin devrimcilere dönük tüm saldırı politikalarına rağmen boyun eğmediklerini belirtti. Sidwo sözlerini şöyle sürdürdü: "Yılmaz yoldaş şahsında görüyoruz ki faşist Türk devletinin zindanlarında işkenceler, zulümler çekse de boyun eğmedi. Yolunda yürüdü ve mücadelesine devam etti."

Ocaklı'nın yüzünü Rojava devrimine döndükten sonra çalışmalarını burada sürdürdüğünü belirten Sidwo tanıyan herkesin onun devrimci kimliğinden, yaşamından etkilendiğini söyledi ve devam etti: "Çalışmalarını bütünlüklü yürütüyordu. Hiçbir yeri boş bırakmazdı. Nerede bir zayıflık olsa hemen müdahale ediyordu. Yılmaz yoldaşın Rojava devrimindeki çalışmaları önemli bir yer tuttu. Serêkaniyê'de ve birçok yerde savaşlara katıldı ve Rojava devriminde kendini ispatladı. Rojava devriminin devam etmesini ve sosyalizme doğru ilerlemesini istiyordu. Büyük hedefi buydu. Mazlum, ezilen ve emekçi insanlar için çalışıyordu. Nerede aç bir çocuk varsa onun için mücadele etmemiz gerektiğini söylerdi."

Devrimci mücadelesini kesintisizce devam ettirdiğini belirten Sidwo, "Bu yüzden sömürgeci faşist Türk devleti gibi düşmanlar, yoldaş şahsında ağır hesaplar yapıyorlardı. Bunu kendi açıklamalarında da belli ettiler. Bu saldırıda hain kişiler kullanılarak şehadete ulaştı. Bundan dolayı da bütün şehitleri anıyoruz ve takipçileriyiz" dedi.

'KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN KARARLI SAVUNUCUSUYDU'
Sidwo ardından JKŞ sözcülerinden Xanim İbrahim söz aldı. Osman Nuri Ocaklı ile üç yıldır çalıştıklarını söyledi insanlarla, kadınlarla kurduğu ilişkileri anlattı. Faşist Türk devletinin Rojava devrimine dönük saldırılarında işbirlikçilere sırtını yasladığına dikkat çeken Xanim İbrahîm, "JKŞ olarak Yılmaz yoldaşı unutmayacağımızı söylüyoruz. Faşist Türk devleti ve kirli işbirlikçileri Yılmaz yoldaşı, yoldaşlarımızı parayla satıyorlar. Hainlerin içimizde yeri olmayacak" ifadelerini kullandı.

Rojava devriminde binlerce şehit verildiğini söyleyen Xanim İbrahim, "Biz bu topraklarda binlerce şehit verdik. Kirli insanlar, pis insanlar içimizden çıksınlar. Bu insanlar Erdoğan'ın yanına gitsinler. Yoldaşlar bu kadar yıl devrim için çalıştılar. Ve binlerce kilometre geçip bizi savunmaya geldiler. Fakir halkın, ezilen halkın haklarını, özellikle kadın haklarını savunuyorlar" dedi.

Osman Nuri Ocaklı'nın kadın özgürlük mücadelesinin kararlı bir savunucusu olduğunu belirten Xanim İbrahim, şöyle konuştu: "Yılmaz yoldaş Kürt halkı eziliyor ancak kadınlar daha çok eziliyor diyordu, Yılmaz yoldaş bizler ezilenleriz ama kadınlar ezilenin ezilenidir diyordu. Kadınlar erkekler tarafından eziliyor diyordu."

Ölümsüzleşen Osman Nuri Ocaklının ailesine ve yoldaşlarına başsağlığı dileyen Xanim İbrahim sözlerini şöyle tamamladı: "Eğer bir yoldaşımız, komutanımız, öncümüz şehit düşerse bizler de onun yerini dolduracağız. Kimse yoldaşımız şehit düştü ve moralimiz bozulacak diye keyiflenmesin. Hayır moralimiz daha da yüksek olacak. Ve hep şehitler ölümsüzdür diyeceğiz. Yılmaz yoldaşın ailesine, buradaki halklarımıza, ezilen halklarımıza, buradan, dağlardaki gerilla olan MLKP'li yoldaşlarımıza baş sağlığı diliyorum."

CKŞ temsilcisi Destan Serhed, sözlerine devrim şehitlerini anarak başladı. Osman Nuri Ocaklı'yı tanıyanların ondan güzel anılarla bahsettiğini, ondan güç aldığına dikkat çekti. Halka bağlılığı yüksek olan Ocaklı gibi devrimcilerin faşizmin özel hedefi olduğunu belirtti.
Osman Nuri Ocaklı'nın 30 yılı aşan devrimci yaşamında önemli görevler üstlendiği, direniş ve mücadele biriktirdiğini hatırlatan Serhed, faşizmin kendisine tehlike olarak gördüğünü söyledi.

'ÖRGÜTLÜLÜK, MÜCADELE VE DİRENİŞLE SALDIRILARA YANIT OLACAĞIZ'
Serhed şöyle konuştu: "Yılmaz yoldaş, komutanımız Baran Serhat'la birlikte devrimci görevler üstlendi. Faşist zindanlarda birçok işkenceden geçti ve bu vahşi saldırılara karşı asla boyun eğmedi. Bu direnişten deneyimler edinmemiz gerekiyor. Bu direnişi her gün yeniden yazmamız gerekiyor." Şehitlerin yaşamının büyük bir miras olduğuna dikkat çeken Serhed, "Yılmaz Behrareş adına döndüğümüzde güç, irade, cesaret ve büyük bir inanç alacağız" dedi.

Saldırılarla halkta korku, umutsuzluk yaratmak istendiğini belirten Serhed, "Faşist düşmanların hedeflerine asla izin vermeyeceğiz. Örgütlülüğümüzle, mücadelemizle, direnişimizle düşmanlarımıza cevap olacağız. Bundan dolayı binlerce şehidimizin, Yılmaz yoldaşın bize bıraktıkları mirası devam ettirecekler bizleriz. Özellikle Baran Serhat'ın öğrencileri ve Yılmaz Behrareş 'in öğrencileri Devrimci Komünist Gençler hep izlerinde olacak" dedi.

Destan Serhed konuşmasına şöyle devam etti: "Bundan dolayı faşist düşmanlarımıza bu mesajı iletiyoruz, sesimizi iyi duy, biz ne kadar çok vahşi saldırılarla karşılaşırsak siz de her gün fedai eylemlerimizle karşılaşacaksınız. Günlük mücadelemiz ve direnişimizle karşılaşacaksınız. Şehit yoldaşlarımızdan aldığımız irade inancımız olacak ve şehit yoldaşlarımızdan aldığımız eğitimler her gün yaşamımızda canlanacak ve kırılamayacak. Ve devrimci komünist gençler olarak mücadele sözümüzü yineliyoruz ve diyoruz ki şehitler yaşamın ve direnişin kaynaklarıdırlar. Kahrolsun ihanet, şehitler ölümsüzdür."

'EŞİTLİK İÇİN SOSYALİZM İÇİN ŞEHİT DÜŞTÜ'
TKŞ Dirbêsiyê Meclisi adına konuşan Xalid Porê, Ocaklı'nın partisine, ailesine ve bütün ezilen halklara, dünyanın bütün işçileri ve emekçilerine baş sağlığı dilekleriyle sözlerine başladı. Osman Nuri Ocaklı'nın şehadetinin, eşitlik, sosyalizm için olduğunu belirtti. "Partisinin partizanıydı" diyen Porê, kesintisiz bir mücadele yürüttüğünü hatırlattı. Ocaklı'nın enternasyonal devrimci olduğunu söyleyen Porê, "Bugün insanlığı öldüren, ezilen halkları öldüren, Rojava, Bakur, Başur Kürdistan'da katliamlar yapan işgalci Türk devletine onun sistemine karşı daima mücadelesini yükseltiyordu. Laz'dı ama Kürdistan toprakları için, Rojava Kürdistanı için geldi ve kendini bu topraklara feda etti. Gerçekten de onurlu bir yerdedir, büyük bir maneviyat veriyor."

'İNSANLIK SOSYALİZME İHTİYAÇ DUYUYOR'
Mücadelesinin sürdürücüsü olacaklarını söyleyen Porê, "Bu mücadeleyi emperyalizme, faşizme, işgalci Türk devletine ve bütün karanlık güçlere karşı devam ettireceğiz. Yılmaz yoldaşın bayrağını, proletaryanın, kızıl bayrağı, ezilenlerin bayrağını, köylülerin bayrağını kaldıracağız ve asla indirmeyeceğiz. O bayrak onur olacaktır. İnsanlık zor bir aşamadan geçiyor. Bugün insanlık sosyalizm olmadan yaşayamaz. Nasıl insan yaşamak için yemeye, suya ihtiyaç duyuyorsa bugün insanlık da sosyalizme ihtiyaç duyuyor. Bugün ya var olacağız ya yok olacağız, ya emperyalizm ve vahşet ya da sosyalizm ve adalet. Bundan dolayı mücadelemizi büyüteceğiz, çalışmalarımızı asla durdurmayacağız, Yılmaz yoldaş nasıl otuz yıl boyunca ayakta ve 24 saat mücadelesini sürdürdüyse bizde askeri, siyasi, toplumsal yönden çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Ocaklı sevgi doluydu. Serêkaniyê'de çok çalışma yürüttü. Gerçekten Serêkaniyê halkı onu çok severdi. Bize verdiği emekten dolayı biz de onu seviyoruz. Bugün onlar komutanlarımızdır, kardeşlerimizdir. Biz onların öğrencileriyiz onlar komutanlarımızdır. Çünkü görevi başında şehadet mertebesine, onur mertebesine ulaştı" dedi.

'ROJAVA HALKININ DEVRİME İNANCINI GÜÇLENDİRDİ'
Qamişlo TKŞ meclisi adına söz alan Abdülhalim Osman Rojava devrim şehitlerini andı. Osman, "Bugün Yılmaz yoldaşın partisinin sayfalarını açtığımızda ne kadar çok ulusun içinde yer aldığını görüyoruz. Birçok ulus ve inancın bulunduğu gibi, Marks ve Engels'in felsefesiyle bu parti içinde yer aldığını ve ezilen halklar için, işçilerin ve fakirlerin sınıfı ve köylüler için mücadele ettiğini görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Osman Nuri Ocaklı'nın Rojava devrimine yüzünü döndüğünde, Rojava halklarının devrim inancını güçlendirdi, umut verdi diyen Osman, "Rojava halklarına emek verdi ki, tarihte yazılabilsinler diye. Direnişçi bir halkın böylesi bir devrimi yapmasını sağladı" dedi.

Osman Nuri Ocaklı'nın Rojava devriminde çok yönlü görev ve sorumluluk üstlendiğini hatırlatan Abdulhalim Osman, "Bugün Rojava devrimi bir aşamaya geldi. Herkesin gözü Rojava devriminde, özellikle dünya kapitalistleri ve emperyalistleri Rojava devrimini yok etmek istiyorlar. Çünkü ezilen halkın umudu, işçilerin ve ezilen sınıfın umudu bu devrimdedir. Bu devrimin dünyada eşit ve adaletli bir yaşamı inşa edebileceğine inanıyorlar" ifadelerini kulandı.

'SALDIRILARLA UMUTSUZLUK YARATMAK İSTENİYOR'
Devrimin öncülerine dönük saldırılarla halklarda, devrimcilerde, yurtseverlerde umutsuzluk yaratmak istendiğini söyleyen Osman, "Yılmaz yoldaş başka bir ulustandı. Rojava devrimine katıldığında kendisiyle umut getirdi. Karşılığında bugün biz Rojava halkı, ailelerimizi, çocuklarımızı dışarı -Avrupa'ya- çıkarıyoruz, devrimimize sahip çıkmıyoruz. O verilen emeği, devrimin kazanımlarını görmüyoruz. Avrupa'ya, diğer devletlere gitmek o devletlerde köle olmak istiyoruz" dedi.

Emekçilerin bedenleri üzerinden kapitalistlerin kendilerini var ettiklerini belirten Osman, "Bugün emperyalizm devrimimize karşı özel bir savaş yürütüyor. Halklar arasında her yönden karışıklık çıkarmak istiyor. Kürt ve Arap halklarımızın arasında, dinler arasında Hristiyanlıkla Müslümanlık arasında karışıklık çıkararak devrimi yenmek istiyor" ifadelerini kullandı.

'ROJAVA HALKLARININ YARATTIĞI EŞİTLİKÇİ SİSTEM HEDEFLENİYOR'
Rojava halklarının yarattığı eşitlikçi sistemin hedeflendiğine dikkat çeken Osman, "Biz de Yılmaz yoldaşın yoldaşları olarak, TKŞ Qamışlo meclisi adına Yılmaz yoldaşa ve ondan önceki şehit düşen yoldaşlarına ve Rojava devriminin bütün şehitlerine söz veriyoruz. Otoriter güçlere, kirli yollarla bu kadar yoldaşımızı şehit düşüren Türk faşizmine karşı mücadele hattını sürdüreceğiz" dedi.

Hesekê TKŞ meclisi adına söz alan Hesen Zingi katılımcıları selamladı ve şöyle konuştu: "Siz bugün özgürlük ve onur çadırındasınız. Mücadeleci ve kahraman çadırı, faşist düşmanların mermisi ve uçaklarıyla şehit düşen yoldaşlar. En büyük terör hareketinin başkanı olan ve en büyük desteğini DAİŞ den alan Erdoğan halkımıza ve dünya halklarına insanlık dışı uygulamalar dayatıyor."

Kürt halkının faşist Türk devletinden tarihsel olarak baskı gördüğünü söyleyen Zingi, "Dört parçada faşizmi yayanlar bugün görüyoruz zulüm, göçmenlik ve ölüm yayıyorlar. Serêkaniyê, Grê Spî ve Efrîn'de yapılan demografik değişim bugüne kadar faşist Erdoğan'ın eliyle devam ediyor" dedi.

Özgürlük ve onur uğruna kendilerini feda eden şehitlere selam olsun diyen Zingi sözlerini şöyle tamamladı: "Komünist kahramanlara selam olsun. Marks, Engels, Lenin ve bütün Kürdistani felsefe için ve toplumsal adalet için kendini feda edenlere selam olsun."

Konuşmaların ardından, "Şehid namirin" sloganları atıldı. Taziye çadırına akşamda ziyaretler devam etti.

Osman Nuri Ocaklı için açılan taziye çadırının iki gün sürmesi bekleniyor.