1 Ekim 2024 Salı

'Ölene kadar babamı arayacağım'

Cumartesi Anneleri 893. hafta açıklamalarında 28 yıl önce gözaltında kaybedilen Mehmet Can Ayşin için düzenledi. Babası için ölene kadar mücadele edeceğinin altını çizen Aynur Ayşin, "Cumartesi bize cuma akşamı oldu. Her cuma insanlar mezara gidiyor, biz ise Cumartesi'ye gidiyoruz" dedi. 

Gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin açıklanması ve faillerin yargılanması için mücadele yürüten Cumartesi Anneleri 893. haftasında. 28 yıl önce bugün kaybedilen Mehmet Can Ayşin için adalet isteyen kayıp yakınları, yetkililere seslendi ve dosyadaki cezasızlığın derhal sonlandırılmasını istedi. Dosyadaki faillerin, emir vericilerin ve bu suçu önleme yetkisi olduğu halde göz yumanların etkili bir biçimde cezalandırılmalarını sağlayacak bir soruşturma ve kovuşturma yapma görevinizi yerine getirilmesinin altını çizdi. 

'İNSANLAR MEZARA GİDİYOR BİZ CUMARTESİ'YE GİDİYORUZ'
Covid-19 salgınından dolayı bu hafta da online düzenlenen açıklamada, Mehmet Can Ayşin'in kızı Aynur Ayşin, babasına olan özlemi ve onu aramaktan asla vazgeçmeyeceklerini şu sözlerle dile getirdi: "Cumartesi bize cuma akşamı oldu. Her cuma insanlar mezara gidiyor, biz ise Cumartesi'ye gidiyoruz. Ölene kadar babamı arayacağım, ölene kadar vazgeçmeyeceğim."

Yeğeni Ferman Ayşin, ailenin ziyaret edeceği bir mezar taşı için mücadele ettiğini kaydetti ve bundan sonra da mücadelenin süreceğini söyledi. 

'VAZGEÇMEYECEĞİZ'
893. haftanın basın metnini ise Ezgi Bakışan okudu. "Mehmet Can Ayşin için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz" diyen Bakışan, kaç yıl geçerse geçsin kayıplar için adalet istemekten ve 194 haftadır kendilerine yasaklanan kayıplarla buluşma mekanı Galatasaray'dan vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi. 

NE OLMUŞTU?
Güvenlik güçlerinin fiillerinden sorumlu olmaları konusunda hukuki bir boşluk yaratıldığı  90'lı yıllarda; köy yakmalar, katliamlar, infazlar ve gözaltında kayıplar gibi ağır suçlar işlendi. Bolu Komando Tugayı'nın adı da bu suçlarla birlikte anıldı. Tugaya isnat edilen suçlar AİHM kararlarında, savcılık iddianamelerinde, mahkeme tutanaklarında, TBMM Raporu'nda, suç duyurularında  yer alsa da etkili bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmedi. Bolu Komando Tugay'ına isnat edilen suçlardan biri de Mehmet Can Ayşin'in gözaltında kaybedilmesi oldu. 

28 yıl önce bugün, 7 Mayıs 1994 tarihinde Bolu Komando Tugayı'na bağlı askerler tarafından Lice'ye bağlı Kılıçlı (Mızag) Köyü'ne bir operasyon yapıldı. Köylüler köyün dışına çıkarıldıktan sonra evler yakıldı. Köyde bulunan bütün erkekler hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına alınıp Lice Jandarma Komutanlığı'na götürüldü.
İki gün sonra sekiz köylü dışında diğerleri serbest bırakıldı. Takip eden günlerde yedi kişi daha serbest bırakıldı. Serbest bırakılanlar gözaltında  işkenceye maruz kaldıklarını söyledi. Tanıkların en son Bolu Tugay Komutanlığı'na bağlı birliklerin yerleştirildiği Lice Yatılı Bölge Okulu'nda gördüğü, 49 yaşındaki Mehmet Can Ayşin'den ise bir daha haber alınamadı.

Mehmet Can Ayşin ile birlikte gözaltına alınanlar, gözaltında tutulanlar tanıklık yaptılar. Aile Diyarbakır DGM Savcılığı'na, Lice Savcılığı'na, Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'ne, Diyarbakır Valiliği'ne ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na  başvurdu. Ailenin ısrarlı başvuruları karşısında Lice  Asayiş Komutanlığı "Söz konusu tarihte Kılıçlı Köyü'ne operasyon düzenlenmediğini ve köyden hiç kimsenin gözaltına alınmadığını" söyledi.

Adli, idari ve askeri makamlar ailenin ve tanıkların değil, kolluk güçlerinin "Operasyon yok, gözaltı yok!" beyanını esas aldı. Maddi gerçeğin açığa çıkartılması için hiçbir adım atılmadı. Etkili bir soruşturma yürütülmedi. Ayşin Ailesi'nin, Anayasanın ve Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmelerin güvencesinde olan ulusal bir merci önünde etkili bir başvuru yapma hakkı engellendi.