Öğretmenlik Meslek Kanunu Meclis'te kabul edildi
Öğretmenlik Meslek Kanunu, eğitim sendikalarının itirazlarına rağmen Meclis'ten geçerek yasalaştı.
39 maddelik Öğretmenlik Meslek Kanunu, eğitim sendikalarının tüm itirazlarına rağmen Meclis'ten geçerek yasalaştı.
Kanunda öne çıkan maddeler şöyle:
🔹"Öğretmen adaylarının mesleğe hazırlanması, öğretmen, yönetici ve diğer personelin mesleki gelişimi, kariyer basamaklarında ilerlemeleri ve görevde yükselmeleri için eğitim programları hazırlamak, uygulamak ve değerlendirmek üzere Bakanlığa bağlı Millî Eğitim Akademisi kurulacak.
🔹Disiplin Kurulu; Akademi Başkanı tarafından Akademik Kurul üyeleri arasından üç, Akademide görevli daire başkanları arasından iki üye olmak üzere her bir eğitim programı süresi için belirlenecek beş üyeden oluşacak. Aynı usulle beş yedek üye belirlenecek. Disiplin Kurulu ilk toplantısında kendi üyeleri arasından bir üyeyi Başkan olarak seçecek.
🔹Gerekli görülen yerlerde Akademi bünyesinde eğitim ve uygulama merkezleri açılabilecek. Akademinin personel, denetim, bakım ve onarım, koruma ve güvenlik, taşınır ve taşınmaz, araç, gereç, malzeme, demirbaş ve taşıtlar ile benzeri ihtiyaçları için gerekli iş ve işlemler Bakanlığın ilgili birimleri tarafından yerine getirilecek. Akademinin giderleri için öngörülen ödenekler Bakanlık bütçesinde yer alacak.
🔹Akademide, yükseköğretim kurumlarıyla iş birliği yapılarak 2547 sayılı Kanunun 38 inci maddesi hükümlerine göre geçici olarak öğretim elemanı görevlendirilebilecek.
🔹Eğitim kurumu müdürü veya müdür yardımcısı olarak ilk defa görevlendirilecek adaylar, Akademi tarafından düzenlenen yönetici yetiştirme programına alınacak. Bu programa katılacak yönetici adayları yazılı ve/veya sözlü sınavlardan 60 ve üzerinde puan alanlar arasından puan üstünlüğüne göre belirlenecek. Yazılı ve sözlü sınavın birlikte yapılması hâlinde başarı puanı, yazılı ve sözlü sınav puanının aritmetik ortalaması alınarak belirlenecek.
🔹Öğretmenlik mesleği; öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağından oluşacak. Üç yıllık çalışma süresini tamamlayan sözleşmeli öğretmenler talepleri hâlinde görev yaptıkları yerde öğretmen kadrolarına atanacak. Öğretmen kadrolarına atananlar mazerete bağlı olarak yapılacak yer değiştirmeler hariç olmak üzere bir yıl süreyle yer değiştiremeyecekler.
🔹Öğretmenlerden; öğretmenlikte en az on yıl hizmeti olan, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası bulunmayan ve Akademi tarafından uzman öğretmenlik için düzenlenen eğitimi tamamlayanlara uzman öğretmen ünvanı verilecek."
TARTIŞMA YARATAN 34. MADDE ÇIKARTILDI
Kanun taslağında yer alan "Hizmet sınıfının değiştirilmesi" başlıklı 34. maddesi, öğretmenlere karşı mobbingi arttıracağı gerekçesiyle eğitim sendikaları tarafından eleştirilmişti. Söz konusu madde metinden çıkartıldı.
Madde, "Bakanlık müfettişi veya eğitim müfettişi tarafından haklarında yapılan denetim ve inceleme sonucunda öğretmenlik mesleği yeterlikleri çerçevesinde görevini yerine getirmede yetersizliği tespit edilen kadrolu öğretmenler, Akademi tarafından eğitime alınır. Bunlar, düzenlenen eğitimin tamamlanmasını takip eden eğitim öğretim dönemi içerisinde ilk denetimde görev almayan Bakanlık veya eğitim müfettişlerince yeniden değerlendirmeye alınır. İkinci değerlendirme sonucunda da yetersizliği tespit edilenler, genel idare hizmetleri sınıfında durumlarına uygun kadrolara atanır" düzenlemesini içeriyordu.
OTLU: ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ BÖYLE SIĞ BİR ÇERÇEVEDE DÜZENLENEMEZ
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Çiçek Otlu, yasa görüşmeleri sırasında söz alarak itirazlarını dile getirdi ve Eğitim-Sen'in Öğretmenlik Meslek Kanununa ilişkin taleplerini içeren metni okudu. "Özel sektör öğretmenlerinin ücretleri güvence altına alınmalıdır. Taban maaş yasasıyla kamu-özel farkı ortadan kaldırılmalıdır. Güvencesiz istihdamı reddediyoruz; ücretli, sözleşmeli değil, kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır" diyen Otlu, öğretmenlerin haklarını kısıtlayan her türlü düzenlemeye karşı olduklarını belirtti.
"Öğretmenlik mesleği gibi 10 milyonu aşkın öğrencinin eğitim hakkını ve 1 milyonun üzerindeki öğretmenin mesleğini, çalışma koşullarını, ekonomik ve özlük haklarını böylesine sığ, dar bir çerçevede düzenlemekte ısrar etmek doğru değildir. Bu nedenle, bu siyasi iktidar, Millî Eğitim Bakanlığı sesimizi duymalı, taleplerimize kulak vermelidir" diyen Otlu, DEM Parti olarak Eğitim-Sen'in MEB'e sunduğu taleplerin arkasında olduklarını ve eğitim emekçilerinin sesine kulak verilmesi gerektiğini ifade etti.