1 Ekim 2024 Salı

Mızraklı: Bu halk size karşı diz çökmeyecek 

Kayyum saldırısının yıl dönümünde açıklama yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı, tüm saldırılara karşın son sözü direnenlerin söyleyeceğini vurguladı ve ekledi: "Bizlerin de son sözü bu soykırım ve katliam uygulamalarına karşın bu halk size karşı diz çökmeyecek ve direnişiyle bu zalimlerin saltanatını yıkacaktır."

Kayseri Bünyan Hapishanesi'nde tutuklu bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı, kayyum saldırısının yıldönümünde açıklama yaptı. Yerel yönetimlerin devletin bürokratik ve baskıcı rejimine karşı yerelde halkın kendilerini biraz daha rahat hissettikleri alanlar olduğunu belirten Mızraklı, merkezi yönetimin denetimde olmasına rağmen halkın oylarıyla seçilen belediye başkanları ve meclis üyeleri tarafından yönetildiğinden bir nebze daha demokratik ve toplumsal olduğunu kaydetti.

Demokratik siyaset hakkını kullanan Kürtlerin bunun bilincinde olarak '99 yılı itibarıyle birçok kentte belediyeleri seçimlerle kazanarak yönetmeye başladığını hatırlatan Mızraklı, bu yönetim döneminde halkın taleplerinin esas alınarak demokratik bir yerel yönetim modelinin oluşturulduğunu belirtti. Bu modelin Türkiye'yi toplumcu bir belediyecilik ile tanıştırdığını söyleyen Mızraklı, "Alternatif belediyeciliğin temellerini attı. Devletin ve sistemin yedeği olmadan; kültür, dil, eğitim, kadın, çocuk ve ekonomik alanda önemli başarılara imza attı. Etik, politik bir toplum anlayışını örgütledi. Dört duvar arasına hapsedilen belediyecilik anlayışını mahkûm ederek, halka taşımayı başardı" dedi. 

'KADINLARIN YER ALMASIYLA YAŞAMIN RENGİ, YERELİN DİLİ DEĞİŞTİ'
Çok dilli belediyecilik anlayışıyla halkların ana dilinin esas alınarak kentte yaşayanlara anadillerinde hizmet verilmeye başlandığını dile getiren Mızraklı, "Yok sayılan, katledilen kadınların yerel yönetimlerin içinde yer alması ile birlikte yaşamın rengi, yerelin dili değişti. Siyasetin ve yerelin eril bir dilden çıkmasını sağladı. Eşbaşkanlık sistemi ile cinsler arası ilişkilere yeni bir boyut kazandırdı. Yok edilmek istenilen bir dile, tarihe, belleğe ve kültüre sahip çıktı. Tüm bu kazanımlar ve gelişmeler başta Kürt halkı olmak üzere ötekileştirilmek istenilen diğer halklarında kendi gerçeklikleri ile tanışmalarına olanak verdi. Merkezin tekçi zihniyetine karşı yerelin halkçı, toplumsal politikaları sahiplenilerek alternatif bir sistem oluşturuldu. Irkçı anlayışlar yerellerde mahkum edildi. Bu gelişmelerin tiranların iktidarlarının sallanmasına sebebiyet vermesinden kaynaklı iktidar ilk olarak 15 Temmuz'un bahanesiyle OHAL'den kaynaklı aldığı sınırsız gücü Kürt coğrafyasının kentlerinde kayyumlar atayarak uyguladı" ifadelerini kullandı.

Birinci kayyum döneminin iki buçuk yıl sürmesine rağmen etkilerinin hala hissedildiğini belirten Mızraklı, yapılan yolsuzluklar, dile, kültüre, tarihe ve kadına yapılan saldırıları hatırlattı. Bu süreçte atanan kayyumlar ile aslında yapılmak istenenin belediyenin ekonomik kaynaklarına el koyup yandaşlara dağıtmaktan ziyade toplumsal kazanımları yok ederek, halka soykırım dayatmak olduğuna dikkat çekti. 

'BU HALK SİZE DİZ ÇÖKMEYECEKTİR'
Ancak tüm saldırılara karşın halkın gereken cevabı sandıkta verdiğinin altını çizen Mızraklı, şöyle devam etti: "Halkın belediyelerine sömürge valileri de atasalar, halkın seçtiği bizleri tutuklayıp yüzlerce yıl ceza vermiş olsalar da yine bizler mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Her zaman demokratik mücadeleye olan inancımızı kaybetmeyeceğiz ve demokratik mücadele ile cumhuriyeti demokratikleştireceğiz. İnsanlık tarihi her zaman göstermiştir ki son sözü her zaman direnenler söyler. Bizlerin de son sözü bu soykırım ve katliam uygulamalarına karşın bu halk size karşı diz çökmeyecek ve direnişiyle bu zalimlerin saltanatını yıkacaktır."