'Mihyaz, Demir ve Akipa'yı katledenler cezalandırılsın'

İzmir ve Batman'da yapılan kayıp eylemlerinde İkram Mihyaz, İbrahim Demir ve Agit Akipa'nın katillerinin cezalandırılması istendi.

Kayıpların akıbetinin açıklanması ve kaybedenlerin yargılanması talebiyle İzmir ve Batman'da yapılan eylemlerde, sendikacı İkram Mihyaz ve İbrahim Demir ile Agit Akipa'nın katillerinin cezalandırılması istendi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi'nin Konak Eski Sümerbank önünde yaptığı açıklamada, "Failler belli kayıplar nerede" pankartı açıldı. Bu hafta yapılan açıklamada, 5 Temmuz 1994'te kaçırılıp katledilen Tüm Bel-Sen İzmir Şubeleri onursal başkanı, İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi üyesi İkram Mihyaz'ın failleri soruldu. Eyleme, İkram Mihyaz'ın kardeşi Fazilet Dinç de katıldı. 
 
Mihyaz'ın hikayesini okuyan İHD Yöneticisi Caner Canlı, aradan 28 yıl geçmesine rağmen katillerin bulunmadan dosyanın zamanaşımı bahanesiyle kapatıldığını söyledi. İkram Mihyaz'ın kanlı gömleğinin bile mahkeme kararıyla imha edildiğini dile getiren Canlı, "İkram Mihyaz antidemokratik uygulamaların, asimilasyoncu politikaların yıkılması, halkların, eşit, kardeşçe, yaşayacağı adil, demokratik ortak bir yaşamı kurmak özlemi ve mücadelesi içindeydi. Sendikal mücadelede, demokratik eylem ve etkinliklerde, işçi grev ve direnişlerinde hep en öndeydi. Sendikal mücadele ile demokrasi mücadelesinin birbirinden kopmaz bağlarla bağlı olduğuna inanır ve bunun çabası içinde olurdu. İnsan hakları ve barış mücadelesinin de öncülerindendi" dedi.

KATLİAMA KÖYLÜLER TANIK OLDU
Mihraz'ın Balçova Belediyesi'ndeki işine giderken beyaz bir Tempra arabaya bindirilerek kaçırıldığını daha sonra mavi bir Tempra marka araca aktarıldığını söyleyen Canlı, "Manisa yolu Çiçekli Köyü'ndeki köylüler İkram'ın öldürülüşünü görmüşler. Öldüren kişiler İkram'ı orada bırakıp gitmişlerdi. İkram Mihyaz, Yaka köyünde ormanlık alanda, yakın mesafeden sıkılan 4 kurşunla katledilmiş olarak bulundu" diye belirtti.

'DAVA YENİDEN AÇILSIN'
Mihyaz'ın kaçırılarak katledilmesiyle ilgili soruşturmanın 2014 yılında kapatıldığını söyleyen Canlı, takipsizlik kararına yapılan itirazların olumsuz sonuçlandığını dile getirdi. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda ve yaşam hakkı ihlallerinde zamanaşımı olmayacağını vurgulayan Canlı, "İkram Mihyaz davasında da zaman aşımı kararının kaldırılmasını ve davanın yeniden açılmasını istiyoruz. Yüzleşilmeyen, cezasız kalan bütün insan hakları ihlalleri suçlarının daha sonraki yıllarda fazlasıyla karşımıza çıkacağını biliyoruz" diye konuştu.

ASKERLERİN İŞKENCEYLE KATLİAMININ ÜSTÜ ÖRTÜLDÜ
Batman'da da Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde eylem yapıldı. "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" pankartının açıldığı eylemde basın açıklamasına İHD Batman Şube üyesi Abdurrezzak Katmaz okudu.

Bu haftaki eylemde, 12 Aralık 1991 tarihinde Şırnak'ın İdil ilçesinde bir taziyeden dönerken Akipa Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı'na bağlı askerler tarafından gözaltına alınan İbrahim Demir ve Agit Akipa'nın katledilmesi gündeme getirildi.

Demir ve Akipa'nın işkenceyle katledilmiş bedenlerinin 13 Aralık 1991 tarihinde bir mağarada bulunduğunu hatırlatan Katmaz şu bilgileri paylaştı: "36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki Agit Akipa, Şırnak'ın İdil İlçesi'ne bağlı Çukurlu Köyü'nde yaşıyordu. Agit Akipa aynı zamanda köyün muhtarıydı. Köylüler üzerinde ağır bir koruculaştırma baskısı vardı. Köye giriş ve çıkışlar asker kontrolü altındaydı. Köy okulu karakol haline getirilmiş, bazı köylülerin evlerine el konularak askerler yerleştirilmişti.

İbrahim Demir ve Agit Akipa, askerlerin okulu ve evleri boşaltmaları için önce kaymakamlığa ardından İçişleri Bakanlığı'na başvurdu. Başvurudan sonra üzerlerindeki baskı daha da arttı. 12 Aralık 1991 tarihinde İbrahim Demir ve Agit Akipa İdil'deki bir taziyeden evlerine dönmek için köylülerle birlikte traktöre bindiler. Traktör yolda askerler tarafından durduruldu. İbrahim Demir ve Agit Akipa Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı'na bağlı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı ve askerleri tarafından gözaltına alındılar."

Jandarma karakoluna giden ailelere, karakol komutanının "Onları hiç görmedik" dediğini belirten Katmaz, bir asker aileleri gizlice "mağaralara gidin" diye yönlendirdiğini, ailelerin günlerce süren aramalarının ardından 13 Aralık 1991 tarihinde girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada cesetleri bulduğunu aktardı.

İbrahim Demir ve Agit Akipa'nın vücutlarında işkence izleri olduğunu, gözleri ve ellerinin bağlı olduğunu kaydeden Katmaz, İdil Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın ardından Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu'nun yargılamaya izin vermediğini aktardı.

Ailelerin avukatı Tahir Elçi'nin 2011 yılında yeniden İdil Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurduğunu fakat tüm bilgi ve belgelerin yok edildiğinin ortaya çıktığını belirten Katmaz, dosyanın zamanaşımı bahanesiyle kapatıldığını söyledi.

Gözaltında kaybetmenin, savaş politikalarının insanlık dışı uygulaması ve sonucu olduğunu belirten Katmaz, "Hukukun işlemesini ve adaletin sağlanmasını talep ediyoruz" dedi. Katmaz, işkenceyle katledilen oğlu için 30 yıl boyunca mücadele eden ve adalet sağlanmadan yaşamını yitiren Sare Demir ve Tahir Elçi'nin mücadelesinin yarıda kalmayacağını belirterek, "Onların mirasına sahip çıkacağımızı belirtiyoruz" diye konuştu.