7 Ekim 2024 Pazartesi

Mengüç: Kürt halkını aşı olmaya çağırıyoruz

Aşılama verilerine ilişkin basın toplantısı düzenleyen HDP Sağlık ve Sosyal Politikalar Komisyonu Eşsözcüsü Samet Mengüç, "Tüm halkımızı bir kez daha bir an önce ve acilen aşı olmaya çağırıyoruz" dedi.

HDP Sağlık ve Sosyal Politikalar Komisyonu Eşsözcüsü Samet Mengüç, aşılama verilerine ilişkin HDP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Sağlık Bakanlığı verilerine dayanarak 26 Haziran 2021'de illere göre aşılama sayıları ve oranları istatistiği yayınlandığını söyleyen Mengüç, bu verilere göre; Kürt nüfusun yaşadığı illerde aşılanma oranının çok düşük olması, başta Kürt halkı olmak üzere tüm Türkiye halklarının Covid-19 salgını açısından ciddi bir risk altında olduğunu açıkça gözler önüne serdiğine dikkat çekti.

Türkiye'de Covid-19 salgını ile mücadele kapsamında aşılama süreci son hızla devam ederken ortaya çıkan bu eşitsiz ve adaletsiz aşılama tablosunun beraberinde birçok soruyu ve sorunu gündeme getirdiğini ifade eden Mengüç, "Asıl sorun sadece rakamlara ve oranlara dayalı bir istatistiki sıkıntının çok ötesinde bir anlam ifade etmektedir. TÜİK raporuna göre; Türkiye'de aşılamanın en az yapıldığı iller sırasıyla Şırnak, Urfa, Siirt, Bitlis, Mardin, Muş, Hakkari, Diyarbakır, Batman, Bingöl, Ağrı, Iğdır, Van gibi kentlerdir" dedi.

AŞILAMA ORANININ DÜŞÜKLÜĞÜ TESADÜF MÜ?
"Bu aşılama oranı düşüklüğü bir tesadüf mü yoksa bilinçli bir siyasi tercih mi?" diye soran Mengüç, "Bu durum tesadüf olamaz. Bu çok net bir tercihin sonucudur. Yurttaşların tercihlerinin buna etkisi vardır ama gerçek şudur; Covid-19 salgınında uygulanan bu bilinçli tercih Kürt halkına yönelik vahim bir sonuç ortaya çıkarmıştır" diye kaydetti.

KÜRT İLLERİNDE AŞILAMA ORANI SADECE YÜZDE 22
Türkiye illerinin ortalama aşılama oranına bakıldığında 18 yaş üstü nüfusun yüzde 53'ü aşılanmışken aynı oran Kürt illeri ortalamasında sadece yüzde 22 olduğuna dikkat çeken Mengüç, "Yani genel aşılama oranının yarısından daha azıdır" diye konuştu.

Eşitsizlik ve adaletsizliğin sadece aşılama oranları ile sınırlı olmadığını ifade eden Mengüç, "Bu siyasi tercih ve yansımaları sistematik bir şekilde farklı alanlarda da karşımıza çıkmaktadır. Aynı eşitsizlikleri eğitimde, işsizlikte, yoksullukta, genel olarak sağlıkta, ekonomide, hak ihlallerinde, işkencede, gözaltılarda yani yaşamın tüm alanlarında gözlemleyebiliyoruz. Kürt halkına yönelik bu olumsuz, taraflı bazen örtülü bazen doğrudan ayrımcı tercihler yıllar içinde eşitsizlikleri adeta olağanlaştırmıştır. Tıpkı, 40 yıldır Olağanüstü Hal Yasalarının Kürtler için olağan yasa haline getirilmesi gibi, Kayyımların o coğrafyada bir yönetim biçimine dönüştürülmesi gibi, OHAL'ler istisna olsa da sıradanlaşması ve kanıksanması gibi" diye belirtti.

HERKES BU AYRIMCILIĞA KARŞI ÇIKMALI
Türkiye'yi yaşanmaz hale getiren, hukuksuzluk üreten, demokrasiyi katledenin bu ayrımcılık olduğunun altını çizen Mengüç, "Türkiye'de hak, hukuk, adalet, özgürlük talep eden, asgari düzeyde demokrat olan herkes öncelikle bu ayrımcılığa karşı çıkmak zorundadır. HDP olarak bu adil olmayan eşitsizliklere, adaletsizliklere, haksızlıklara gözümüzü kapatmadık, kapatamayız, kapatmayacağız. Kürt halkına sesleniyoruz: Herkesi ilk görev olarak aşılamaya çağırıyoruz. Önce yaşamak zorundayız. Kendimizin, yakınlarımızın, halkımızın ve tüm halkların yaşam ve sağlık hakkı için bir an önce aşı olmalıyız. Anadilinde eğitim ve anadilinde sağlık hakkı tanınmadan bu eşitsizlikler ve adaletsizlikler her gün katmerlenerek bir bütün olarak Kürt halkına daha fazla zulüm, daha fazla yoksulluk ve daha fazla ölüm olarak geri dönecektir. Bu gidişata seyirci kalamayız, halk olarak bu yaşam hakkı ihlallerini kabul edemeyiz" dedi.

HDP Sağlık ve Sosyal Politikalar Komisyonu Eşsözcüsü Samet Mengüç konuşmasını şöyle sürdürdü:

HÜKÜMETİ AÇIKLAMA YAPMAYA ÇAĞIRIYORUZ
"Sağlık Bakanı ve hükümeti bu konuda açıklama yapmaya çağırıyoruz. Aşılama oranlarındaki bu kırılmayı ne ile izah edeceksiniz? Sizin açıklama borcunuz bakidir. Ama biz bu yaşananları da kabul etmiyoruz. Yıllardır dillendirdiğimiz anadilinde eğitim ve sağlık hakkı mutlaka bu ülkede bir an önce yaşama geçecektir.

"Genç nüfus oranı, yüksek yaşlı nüfus oranı, Kürt halkı gerçekliği, anadilinde eğitimin ve anadilinde sağlık hakkının olmaması ile doğrudan ilişkilidir. Hükümetten, Eğitim ve Sağlık Bakanlığı'ndan bu hususta adımlar atılması ve açıklamalar yapılması beklentilerimizin yanında, tüm halkımızı bir kez daha bir an önce ve acilen aşı olmaya çağırıyoruz.

HALKIMIZ BİZE GÜVENSİN
"Yıllar içerisinde devletin ve hükümetin yarattığı güvensizlik aşılama oranlarının önemli bir sebebidir, ama halkımız bize güvensin ve tereddütsüz aşı olsun diyoruz. Önümüzdeki süreçte HDP olarak tüm halkımızla birlikte bir seferberlik programı içerisinde aşılamalarımızı bir an önce gerçekleştireceğiz.

"Bunun için tüm yerellerde halkımızı bilinçlendirme çalışmaları yapacağız. Kurmancî, Kirmançkî (Zazaki), Arapça, Lazca, Çerkezce yani tüm anadiller de halka bilgilendirme çalışmaları başlatıyoruz. Sosyal medya çalışmaları ile bu bilinçlendirme ve eğitim programları düzenlerken, halkların sosyal medya ve internet okur yazarlığı çalışmalarına büyük hız vereceğiz.

"Yerelde sağlık meslek örgütleriyle birlikte anadilde aşı olma çağrıları yaparak, gerekirse il-ilçe örgütleriyle yapılan ve milletvekillerinin de eşlik ettiği çalışmalarla esnafa, çiftçiye, köylüye giderek bilgilendirmeler yapacağız. Aşı olmaya istekli olduğu halde imkansızlıklardan ötürü randevu alamayanlara randevu alma desteği sunacağız.

"Sağlık Bakanlığı'na erişilebilir, anadilinde, farklılaşan ihtiyaçlara özgü aşılama yapması için çağrılarımıza devam edeceğiz. Mevsimlik işçi göçlerinin olduğunu da gözeterek gerekirse gezici aşılama birimlerinin oluşturulması konusunda hükümete ve Sağlık Bakanlığı'na çağrı yapmaya devam edeceğiz.

SAĞLIKLI BİR YAŞAM HERKESİN HAKKIDIR
"Türkiye'de sayıları 5 milyonu bulan göçmen ve mülteci – nüfusa kayıtlı veya kayıtsız olduğu gözetilmeksizin - yaşam ve sağlık hakkı temelinde bir an önce ulaşarak, sadece beyanları ve isteklerini esas alarak, geri gönderilme riski olmaksızın, ücretsiz ve anadilinde sağlık hizmeti ile aşılanmalarını mutlaka sağlayacağız. Son olarak, Sağlık Bakanlığı'na ve iktidara bir kez daha sesleniyoruz: Sağlıklı bir yaşam herkesin hakkıdır, bu hakkı sağlamak da sizin asli görevinizdir."