8 Ekim 2024 Salı

Mehmet Ertak'ın kaybedilmesinden Ünal Erkan sorumlu

Cumartesi Anneleri ve İHD İstanbul Şubesi, 855. hafta eyleminde Mehmet Ertak dosyasını gündeme getirdi. 29 yıl önce Şırnak'ta polis tarafından gözaltına alınan Ertak'tan bir daha haber alınamadığına dikkat çekilen eylemde, sorumlular arasında dönemin OHAL Valisi Ünal Erkan bulunduğu vurgulandı.

Cumartesi Anneleri 855'inci hafta eyleminde, 29 yıl önce gözaltına alınarak kaybedilen Mehmet Ertak'ın akıbetini sordu, sorumluların yargılanmasını istedi.

'BİR MEZARIMIZ OLSUN'
18 Ağustos 1992 tarihinde gözaltına alınarak kaybedilen Mehmet Ertak'ın eşi Emine Ertak, 855'inci hafta eyleminde yaptığı konuşmada, Şırnak'ta gözaltına alınarak kaybedildiğini eşinden 29 yıldır haber alamadıklarını söyledi. Ertak, "Kendisini 29 yıldır arıyoruz. Hiç değilse kemiklerini istiyoruz. Çocuklarım 'artık bir mezarı olsun, babamız buradadır' demek istiyor. 29 yıldır kendisini arıyoruz. Mehmet'i aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Talebimiz adalet yerini bulsun, eşimin bir mezarı olsun" dedi.

TANIK VE İTİRAFA RAĞMEN AKIBETİ BELLİ DEĞİL
Mehmet Ertak'ın çocuğu Servet Ertak, babasının işinden evine gelirken kontrol noktasında üç akrabasının gözü önünde gözaltına alındığını hatırlattı. Gözaltı tutanağı olmasına rağmen, tüm resmi kurumların gözaltına alındığını reddettiğini kaydeden Servet Ertak, "1997 yılında JİTEM elemanı Murat İpek, babamı Şırnak Emniyet Müdürü Necati Altıntaş ve Terörle Mücadele Şube Müdürü Mehmet Kaplan'ın emriyle öldürüp gömdüklerini itiraf etmişti. Tüm yaşananların OHAL Valisi Ünal Erkan'ın bilgisi dahilinde gerçekleştiğini söylemişti" diye konuştu.

'İŞKENCECİLER YARGILANSIN, CEZALANDIRILSIN'
Ailenin tüm girişimlerine rağmen bilgi edinilemediğine işaret eden Servet Ertak, davayı AİHM'e taşıdıklarını, AİHM'in yaşam hakkı ihlali kararı vererek Türkiye'yi mahkum ettiğini hatırlattı. İşkence ve kötü muamelede zamanaşımı olamayacağını kaydeden Servet Ertak, "Tüm işkencecilerin yargılanması ve cezalandırılması en büyük talebimizdir" dedi.

Servet Ertak, Galatasaray Meydanı'nın Cumartesi Anneleri'ne kapatılmasına tepki gösterdi, "Galatasaray Meydanı sahiplerine verilmelidir. Adalet ve hakikat arayışımız asla son bulmayacaktır. Bizlerle bir sonuca ulaşmasa bile, bizden sonra gelecek ardıllarımızla bu mücadele devam edecektir" diye belirtti.

'İNKARA VE CEZASIZLIĞA SON VERİN'
855. hafta basın açıklamasını okuyan Kıvanç Sert, "Mehmet Ertak dosyasındaki 29 yıllık inkara ve cezasızlığa son verin" çağrısında bulundu.

Devletin idari ve yargı mekanizmalarının gözaltına kayıpların sorumlularını koruduğuna işaret eden Sert, "İnsanlığa karşı işlenmiş suçlar gündeme geldiğinde adeta devletin soruşturma ve yargılama faaliyeti duruyor" dedi.

Zamanaşımı ve beraat kararlarına işaret eden Sert, 855. hafta eylemini AİHM'in mahkumiyet kararı verdiği, iç hukukta mahkemeye taşınamayan, sonuçsuz bırakılan Mehmet Ertak dosyasını ele aldıklarını söyledi.

32 yaşındaki 4 çocuk babası Mehmet Ertak'ın, bölgedeki bir kömür ocağında işçi olarak çalıştığını, daha önce 2 kez gözaltına alınarak ağır işkence gördükten sonra serbest bırakıldığını hatırlatan Sert, "Ertak ve aynı iş yerinde çalıştığı 3 akrabası, 18 Ağustos 1992 tarihinde, işten eve dönmek üzere yola çıktı. Bindikleri araç kontrol noktasında resmi giyimli polislerce durduruldu. Kimlik kontrolü sonrasında Mehmet Ertak gözaltına alınarak Şırnak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Emniyette Ertak'ın gözaltına alındığına dair tutanak düzenlendi. Ancak emniyete başvuran ailesine onun gözaltına alınmadığı söylendi" diye belirtti.

Üç kişinin Mehmet Ertak'ın gözaltına alındığına, 6 kişinin de gözaltında işkence edildiğine dair tanıklık yaptığını kaydeden Sert, JİTEM elemanı Murat İpek'in itiraflarını hatırlattı.

DAVANIN AVUKATI ELÇİ'YE İŞKENCE
Dosyayı takip eden avukat Tahir Elçi'nin bürosunun polis tarafından basılarak Mehmet Ertak ile ilgili dosyalara el konulduğunu kaydeden Sert, "Gözaltına alınan Tahir Elçi kötü muamele ve işkenceye maruz kaldı. Tüm tehdit ve baskılara rağmen dava, AİHM'e taşındı" diyerek, AİHM'in Türkiye'yi mahkum ettiğini bilgisini verdi.

Mehmet Ertak dosyasında inkara ve cezasızlığa son verilmesi çağrısında bulunan Kıvanç Sert, "Mehmet Ertak'ın gözaltında işkence ile öldürülmesi ve bedeninin kaybedilmesi ile ilgili etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmesini sağlama görevinizi yerine getirin. Kaç yıl geçerse geçsin Mehmet Ertak için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz! 156 haftadır hukuksuz bir biçimde bize kapatılan kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.