30 Eylül 2024 Pazartesi

Kutsiye Bozoklar mezarı başında anıldı

Ölümsüzlüğünün 13. yılında komünist yazar Kutsiye Bozoklar, mezarı başında anıldı. Yoldaşları, anılarına bağlı kalacaklarını ve mücadele bayrağını yükselteceklerinin sözünü yineledi. 

Komünist yazar Kutsiye Bozoklar ölümsüzlüğünün 13. yılında yoldaşları tarafından Karşıyaka mezarlığında bulunan mezarı başında anıldı. 

Bozoklar şahsında devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına saygı duruşu yapıldı. 

'KUTSİYE GİBİ ZOR ZAMANLARIN DEVRİMCİSİ OLMAK'
Yapılan konuşmalarda Kutsiye Bozokların mücadele hayatına ilişkin bilgi verildi. Konuşmalarda şu ifadeler yer aldı: "Önümüzdeki sürecin her açıdan zorlu ve yıpratıcı olacağını söylemek gerekiyor. Faşizmin topyekun saldırısının sınır tanımadığı, işçi sınıfı ve ezilen halklara her türlü zulmü reva gördüğü bu dönemde ölümsüzleşen yoldaşlarımızın bizlere emaneti olan mücadele bayrağını daha ileriye taşımak, onların kararlılığını, militanlığını, duruşunu özveri ve ısrarını kavramayı kendimize bir görev olarak tanımlamak gerekiyor. Dolayısıyla zor zamanların devrimcisi olmayı unutmamak. Kutsiye de bunlardan birisidir.

26 Mart 1953 Mersin, Anamur doğumlu olup, 68 gerekiyor. Kuşağı'ndan şair, yazar, devrimci ve aydın bir insandı. Emeğin bayrağı, Sanat ve Hayat Dergisi, Atılım gazetesinde yazarlık yaptı. Yazılarıyla genç kuşağa rehber oldu. 12 Mart 1971 Balyoz Harekatı'nın olduğu bir dönemde, İstanbul'da bir öğrenci evinde kuşatılmış, yediği polis kurşunuyla tekerlekli sandalyeye bağlı kalmaya mahkum edilmiştir. Yoldaşı Ahmet Muharrem'le birlikte kahramanca direnmiş, beline aldığı kurşunla felç olmuş, Ahmet Muharrem ise oracıkta infaz edilmiştir. Kutsiye, Mersinli, köy enstitüsü kökenli öğretmen bir babanın, ikiz çocuklarından birisidir. Henüz ortaokul çağında iken devrimci düşüncelerle tanışmasını sağlayan babası olmuştur. Annesi Makbule hanım ise ikizi 'kaya gibi' arkalarında senelerce durmuştur.

'YAZMALISIN DEDİLER'
12 Mart 1971 faşist muhtırasıyla baskılar, yasaklar, zindanlara atma ve idam tartışmaları başlamıştır. Artık İbrahim Kaypakkaya önderliğinde yeni bir örgüte yola devam etme kararı almıştır. 12 Mart'ın devlet terörü ortamında zorbalığa inat ellerinde ne varsa kavgayı örmeye ve gelişmeye soyunurlar. Bu devrimci çalışma saldırılarla karşılaşmakta gecikmez. Meral Yakar, Ali Haydar Yıldız katledilir, İbrahim Kaypakkaya yaralı bir halde yakalanır. Bunların yerlerini doldurmak, çalışmalar yeniden düzenlemek genç yoldaşlarına düşer Kutsiye ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede her türlü işkenceye karşı iki yıl Gülhane Askeri Tip Akademisi Hastahanesi'nde tutuklu olarak tedavisine devam edilir. 1974 affıyla tahliye olur. Artık Kutsiye'nin dostları ve yoldaşları çoğalmaktadır. Sürekli okumada yoğunlaşır. Annesi Makbule Hanım ısrarla yazmalısın, 'Söz uçar gider, yazı kalıcıdır' der.

'DAİMA İLERİYE İTEN BİR KADIN ÖNDER'
Artık Kutsiye genç devrimcilerin pusulası olur. Pek çok gencin devrimcilerle tanışmasının önünü açar. Artık yarım kalan ne varsa hepsini bitirmeye çalışacaktır. Örgütsüz kalmak kavganın dışına düşmek inanç ve değer yitimine uğramak en büyük tehlikedir. Beş yıl, Emeğin Bayrağı Gazetesi'nde yazar. Sonra nöbeti Atılım Gazetesi alır. Aynı zamanda Sanat ve Hayat Dergisi yayın kurulunda yer alır. Birlik devriminin oluşmasında yer almış ve yazılarıyla katkıda bulunmuştur. Aynı zamanda partili mücadelenin ilkeleri, parti iç mücadelenin sorunlarıyla da bizzat ilgilenmiştir. Hastalıklarla kavgasını yürütürken, Kutsiye düşünmeye, üretmeye, yazmaya, konuşmaya, paylaşmaya çalışmıştır. Pek çok kez düşünceler, uygulama, politikalar ve ideolojik mücadele için yöneticilerle tartışmalara girmiştir. Devrime, örgütlü mücadeleye ve yoldaşlarına inançla dolu ve bağlıdır. Yeni insanı her gün yeniden kurma uğraşı verirken devrimciliği sosyalizmi yeniden kurmayı düşleyen ideolojik bir öndedir o. Bir ışıktır artık, bir sosyalist olarak devrimi düşleyebilen, edinilmiş erkekliği ve kadınlığı sorgulayabilen, eleştiren bir kadındır artık. Yol yordam gösterirken devrimci üretime kanal açan, aydınlatırken sorgulayabilen, daima ileriye iten, harekete geçiren bir kadın öndedir artık.

'TEMMUZ 2009'U UNUTMUYORUZ'
Kutsiye aramızdan ayrılalı 13 yıl oldu. Rüzgarlı tepeye bedenen yerleşti ama yazıları, fikirleri, ideolojik önderlik gücüyle yaşıyor ve savaştırıyor. Yaşamın her cephesinde bir fener gibi parıldıyor. Yolumuzu aydınlatmaya, ışık saçmaya devam ediyor. 'Yaşamak direnmektir' sözü bize gidilecek yolu göstermeye, pusula olma devam ediyor. Bu duygu ve düşüncelerle, önderlerimizin yolundan yürümeye devam edeceğimizi ifade etmek istiyor, toprağa düşen her bir yoldaşımızı saygıyla anıyor, Temmuz 2009'u unutmuyoruz."