24 Eylül 2024 Salı

'Küçük generalleri' Apê Musa'yı andı: Asla kalemini bırakmayacağız

Katledilişinin 31. yılında vurulduğu yerde ve mezarı başında anılan Apê Musa'nın küçük generallerinin hiçbir baskı karşında geri adım atmadığı vurgulandı. Apê Musa'ya, "Asla kalemini bırakmayacağız" sözü yinelendi.

20 Eylül 1992 yılında Diyarbakır'da katledilen Kürt bilgesi, gazeteci ve yazar Musa Anter (Apê Musa), katledilişinin 31. yılında anıldı. Apê Musa katledildiği Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesi Cumhuriyet Mahallesi 442. Sokakta ve Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Akarsu Köyündeki mezarı başında anıldı.

Anma etkinliği ilk olarak sabah saatlerinde Diyarbakır'da gerçekleşti. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) tarafından düzenlenen anmaya, Anter'in oğlu Dicle Anter, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Milletvekilleri Ceylan Akça ve Mehmet Kamaç, Yeni Yaşam Gazetesi yazarı gazeteci Hüseyin Aykol, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Yeşil Sol Parti, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve demokratik örgütü temsilcileri katıldı. Açıklamada Musa Anter ve katledilen gazetecilerin fotoğrafları taşınırken, katledilen gazeteci Ferhat Tepe ile Apê Musa'nın "küçük generallerim" dediği gazete dağıtımcılarından yaşamını yitiren Yılmaz Yakut'un fotoğraflarına izin verilmedi.

'ASLA KALEMİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'
Saygı duruşuyla başlayan anmada ilk olarak söz alan MKGP Sözcüsü Roza Metîna, "Saygıyla önünde eğiliyoruz. Tüm baskılara rağmen gazeteciliği bırakmadı. Apê Musa büyük bir kalem mücadelesi verdi. Her zaman onun kalemini tutacağız, hiçbir zaman bırakmayacağız. Her zaman, her koşulda Apê Musa'nın mirasına sahip çıkacağız. Bu devlette cezasızlık politikaları var. Apê Musa'nın failleri cezalandırılmadı. Biz bu cezasızlığı her zaman teşhir edeceğiz" dedi.

'BAYRAĞINI YÜKSEKLERE KALDIRIYORUZ'
Gazeteci Hüseyin Aykol, Apê Musa'ya ithafen şunları söyledi: "Sevgili Apê Musa geçen sene de burada sana rapor sunmuştum. Katledildiğin günden bugüne biz gazeteler çıkardık, yerel televizyonlarımız oldu. Seni alçakça katledenler vazgeçeceğimizi sandı ama vazgeçmedik. Senin bayrağını taşıdık. Gerçek haber topladık, Kürt sorununun barışçıl çözüme kavuşması için haber topladık. Arkadaşlarımız yine hukuksuz bir şekilde yargılamaya maruz kaldı. Son bir yılda 30'dan fazla arkadaşımız tutuklandı. Uyduruk gerekçelerle tutuklandı. Ama arkadaşlarımız içeride de dışarıda da işimize devam ediyoruz. Hiç kuşkun olmasın. Bizim sana sözümüzü tutuyoruz, bize devrettiğin bayrağı daha yükseklere kaldırıyoruz. Gelecek de de yine burada olacağız. Biz buradayız, devam ediyoruz, devam edeceğiz."

'GENARALLERİN KALEMİ TAŞIYOR'
Musa Anter'in oğlu Dicle Anter ise babasının vasiyetini hatırlatarak, şunları söyledi: "Babamın bir sözü var, vasiyeti şöyle; 'Kürt gençleri beni mezarımda rahat uyutsunlar' Kalemini kırdılar, ama bugün Apê Musa'nın küçük generalleri o kalemi tamir ederek eline aldılar ve devam ettiler, o kalem hiçbir zaman da kırılmayacak. O büyük çınarın dallarına çok cefakâr gazeteciler katıldı. Baba rahat uyu çünkü küçük generallerin kalemini taşıyor."

'ASLA UNUTULMAYACAK'
Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Kamaç da Apê Musa'yı anarak, yüz yıllardır Kürtlerin katliamla yüz yüze kaldığını belirtti. Kamaç, "Apê Musa ne ilk ne son oldu. Apê Musa'yı katlederek, bbasını bitirebileceklerini düşündüler. Apê Musa Kürt halkının Apê Musasıdır, asla unutulmayacak. Direnişin ismidir. 31 yıl önce Apê Musa burada katledildi, ama biz biliyoruz ki geçen yıl yargısal olarak bir kere daha katledildi. Hukuksal olarak kendilerini açıkça gösterdiler ve failleri cezasız bıraktılar. Apê Musa'yı asla unutmayacağız, Musa Anter bizim için gökyüzünde bir yıldız gibi parlıyor. O yıldız bizim mücadelemizi aydınlatıyor. O'nun yolu direnişin yoludur" dedi.

KATLEDİLDİĞİ YERE KARANFİL BIRAKILDI
Konuşmaların ardından kitle, "Özgür basın susturulamaz" ve "Şehit namirin" sloganları ve zılgıtlar eşliğinde Anter'in katledildiği sokağa yürüdü. Anma Anter'in katledildiği yere bırakılan karanfillerle son buldu.

MEZARI BAŞINDA ANILDI
Apê Musa öğleden sonra ise Nusaybin'deki mezarı başında anıldı. Özgürlük mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına saygı duruşuyla başlayan anmada, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz söz aldı. Apê Musa'nın katledilmesi ile kaleminin yere düşeceğinin düşünüldüğünü ancak Apê Musa'nın "küçük generallerinin" kalemini yerde bırakmadığını söyledi. MA Editörü Abdurrahman Gök ile beraber onlarca gazetecinin bugün hakikatleri açığa çıkarmak istedikleri için tutsak edildiklerini kaydeden Aydeniz, tutsak MA muhabiri Fırat Can Aslan'a bağlama verilmemesini hatırlatarak "O kadar büyük bir düşmanlık yapıyorlar ki, notadan bile korkuyorlar. Hakikatten o kadar korkuyorlar ki notalarımızı da kendilerine düşman görüyorlar" dedi. Kürtlere yaklaşımın 100 yıldır "güvenlik" eksenli olduğunu söyleyen Aydeniz, "Güvenlik gerekçesi boş bir gerekçedir. Asıl mesele Kürtlerin varlığı ve yokluğu meselesidir" dedi. Aydeniz, Kürt sonunun çözümünün de Kürt halkının statüsünün tanınmasıyla mümkün olduğunu söyledi.

ALTAN: HAKİKATİ ÖLDÜREMEDİLER
Ardından söz alan DFG Eşbaşkanı Serdar Altan da, Apê Musa'nın katledilmesinin üzerinden geçen 31 yıla rağmen öğrencilerinin kendisini anmaya devam ettiğini belirtti. Apê Musa'nın katledilmesi ile birlikte Kürt basını için yeni bir sürecin başladığını kaydeden Altan, Kürt basınının çalışması ile birlikte Kürtlerin gerçekliğinin dünyaya duyurulduğunu kaydetti. Kürt halkının acısı, sevinci, mücadelesi ve kahramanlıklarının dünyaya bu şekilde duyurulduğunu dile getiren Altan, "Bunların ortaya çıkarılması ve bu sürece gelinmesi normal yollarla olmadı. Kan dökülmesiyle oldu. Bu uğurda büyük bedeller ödedik. Bu yolda ödenen bedeller ile bir yol açıldı ve biz de bugün bu yolu devam ettiriyoruz" ddedi.

ANTER: APÊ MUSA'NIN YOLUNDA YÜRÜYORUZ
Ardından söz alan Anter Anter de, Apê Musa'nın kalemini yerde bırakmamak için her yıl mezarı başında toplandıklarını dile getirerek, bu misyonu ölüme kadar devam ettireceklerini söyledi. Anmaya katılanlara teşekkür eden Anter, Apê Musa'nın yolunda yürümeye devam ettiklerini söyledi.