30 Eylül 2024 Pazartesi

Komisyona çağrı: Aydeniz irademizdir

Meclis Karma Komisyona yarın savunmasını verecek olan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ile dayanışma açıklaması yapan HDP ve bileşen partiler, "Saliha Aydeniz Diyarbakır halkının iradesidir, verilen karar bu sebeple darbedir" dedi, komisyona bu yanlıştan dönme çağrısı yaptı. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz'in dokunulmazlığının kaldırılmak istenmesine ilişkin İstanbul İl Örgütünde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, "Saliha Aydeniz irademizdir" yazılı pankart asıldı. Toplantıya Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Yeşiller ve Sol Partisi Eşbaşkanı Ayşe Erdem, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eşbaşkanı Canan Yüce, SODAP Eş Sözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı, Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk katıldı.

12 Temmuz'da Gemlik Yürüyüşü'ne gitmek üzere Kadıköy'den yola çıkmak isteyenlere polis saldırmış, saldırıda darp edilen edilen Aydeniz İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve iktidara yakın medya tarafından hedef gösterildi. Aydeniz, Meclis Karma Komisyon'a yarın savunma verecek. Savunma öncesi yapılan basın toplantısında Aydeniz'le dayanışma mesajı verildi.

BULDAN: DAHA ÖNCE HEP AYNI KARARLAR ALINDI
Halkların Demokratik Partisi (HDP)  Eş Genel Başkanı Buldan, yarın verilecek kararın bugünden tahmin edilebilir olduğunun altını çizerek, Saliha Aydeniz'den önce de HDP Milletvekilleri hakkında başlatılan komplolarda komisyonların hep aynı kararı aldıklarını hatırlattı. Buldan, "Yarın çıkacak olan kararın Türkiye'nin demokrasisine, adaletine ve vicdanına ters olacağını bekliyoruz" dedi. 
 
Her gün en az beş kadının erkek şiddetiyle katledildiği, işçilerin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini, halkın işsizlik ve sefaletten kırıldığını, ormanların yakıldığını, sivillerin katledildiğini belirten Buldan, bunlar yaşanırken Meclis'in toplantı almadığını ancak söz konusu HDP ve vekilleri olduğunda Meclis'in talimatla jet hızında toplanma kararı aldığını belirtti. Yarın yapılacak toplantıda olumsuz karar çıkması halinde kararın darbe niteliğinde ele alınacağını vurgulayan Buldan, "Dolayısıyla Meclis'in iradesine, Diyarbakır halkının iradesine vurulacak olan bu darbeyi kabul etmeyeceğimizi buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz" dedi. Buldan, iktidarın bütün kurumlara, yargıya, parlamentoya, hukuka ve basınına baskı uyguladığını belirterek, yarınki toplantıda da verilecek kararın baskı anlamına geldiğini, hukukun çiğneneceğini ve halkların iradesinin hiçe sayılacağını ifade etti.

Yarın toplanacak komisyona seslenen Buldan, "Darbeden vazgeçin" uyarısı yaptı. Buldan, "Biz demokrasiyi savunan ve gittikçe büyüyen partimizin mensupları olarak gördüğünüz bu dayanışmayla ve birliktelikle, bu ülkeye barışı da demokrasiyi de insan haklarına saygıyı da yerleştirene kadar bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi belirtmek istiyoruz" dedi. Buldan, DBP Eşbaşkanı Saliha Aydeniz milletvekilinin yanında olduklarını, dokunulmazlığının kaldırılmasına ve Aydeniz'in yargılanmasına karşı olduklarını belirterek konuşmasını bitirdi.

GÜMÜŞTAŞ: AYDENİZ'İN PARLAMENTODAKİ VARLIĞINI HEP BİRLİKTE SAVUNMALIYIZ
Toplantıda söz alan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, 12 Haziran'da gerçekleşen Gemlik Yürüyüşü'nü ve o gün yaşanan polis saldırısını hatırlattı. O gün Kadıköy sokaklarında siyasi parti ve örgütlerin, onların yanındaki vekillerin bulunduğu bir tablo içerisinde AKP-MHP faşist rejimi ve onların yönetme aparatının en gelişmiş aygıtı olan Emniyetin demokratik yürüyüş ve talep karşısındaki faşist saldırganlığını hatırlattı. Gümüştaş, "Burada olan Türkiye demokrasisinin en kilit sorunu Kürt sorununun çözümü ve bu sorunun çözümündeki başat aktörlerden olan İmralı'da tecrit altında olan Sayın Abdullah Öcalan'la ilgili özgürlük, hak ve hukuk talebinin görülmemesidir. Kürt sorunundaki inkar imha siyaseti ve saldırganlıkla bastırılması görüntüsü var. O gün o sokakta çarpışan irade, bu kadar açık ve nettir. Çözümsüzlükte ısrar eden AKP- MHP faşist rejimi, Kürt sorununda inkar ve sömürgeci işgalde ısrar eden AKP faşist rejimi halklarımızın her türlü demokratik talebinin karşısına faşist baskıyla çıkmıştır. O iki iradenin çarpışması o gün sokaktaydı. Bu çarpışma üzerinden şu anda rejim Saliha Aydeniz vekilimiz şahsında başka bir saldırı örgütlüyor. Başka bir yok sayma, başka bir siyasi kırım saldırısı örgütlemeye çalışıyor. Bu tabloyu biliyoruz. HDP ve milletvekilleri bu saldırganlık karşısında yıllardır mücadele ediyor. Onun bileşen partileri olan bizler de bu saldırganlık karşısında yıllardır mücadele diyoruz. AKP-MHP faşizmine karşı bugün daha geniş bir mücadele gücünü büyütüyoruz" ifadelerini kullandı. 

Gümüştaş, şöyle devam etti: "Eşitlik, özgürlük, adalet adına her gün konuşan, Kürt halkına Diyarbakır'dan Van'a çağrılar yapmaya devam eden, Gezi tutsaklarımızın serbest bırakılması için mitinglerde konuşmayı sürdüren muhalefet odakları, o gün orada bir polisi mağdur ilan ederek bir devrimci kadına, bir vekile, bir siyasi partinin eş genel başkanına yapılan karşısında yan yana dizilmişlerdir. Bu tablo meselenin esas yanıdır. Seslenmek istiyoruz. Burası etrafında bütün muhalefet odaklarına seslenmek istiyoruz. Bugün Saliha Aydeniz vekilimizi, onun Meclis'teki varlığını, onun Kürt halkının siyasi bir iradesi ve halklarımızın seçilmiş iradesi olarak parlamentodaki varlığını hep birlikte savunmak zorundayız."

ÇUBUK: AYDENİZ İRADEMİZDİR
Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk,  "AKP'nin Aydeniz'in vekilliğini düşürerek zafer kazanmak istiyor ama başaramayacak" dedi. Aydeniz'in on yıllardır katliamlara karşı direniş ve özgürlük mücadelesini yükselten Kürt ve Kürdistanlı kadınların içerisinde yetiştiğini, o mücadelenin öznesi olduğunu ve bu nedenle "irade" olduğunu kaydeden Çubuk, "Her türlü bedeli ödemekten asla çekinmediği için bugün de AKP faşizmi DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz'e yönelik bu saldırganlığıyla savaş çığırtkanlığını daha da yükseltmek, Kuzey ve Doğu Suriye'de, Bölgesel Kürt Yönetimi sınırları içinde örneğin Zaxo'daki katliamı meşrulaştırmanın bir yöntemi olarak halkların, kadınların, Kürtlerin, lubunyaların Meclis'teki sesini ve sözünü durmadan ifade eden Aydenizin vekilliğini düşürerek zafer kazanmak istiyor. Bugün hiçbir yerde zafer kazanamayan AKP-MHP faşizmi sokaktan gelen, halkın içerisinden gelen HDP ve bileşenlerinin hiçbir eşbaşkanı ve sözcüsünün vekilliğini düşürerek yenemeyecektir" dedi. 

Yan yana mücadele yürüteceklerinin altını çizen Çubuk, "Faşizmin mücadele tarihimize düştüğü notlardan biri olacaktır. Kürt kadınların ve halkının sözcüsü olan Saliha Aydeniz'i yenemeyeceksiniz" vurgusu yaptı.

ERDEM: BU KARAR İKTİDARIN KARANLIK YÜZÜNÜ BİR DAHA GÖSTERDİ
Aydeniz'in mücadele hayatını hatırlatan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Ayşe Erdem "Aydeniz hakkında verilen bu karar AKP ve MHP iktidarının karanlık yüzünü bir kez daha göstermiştir. Bu kadınların seçme seçilme hakkına, siyaset yapma haklarına, söz söylemelerine tahammül edemeyen bir iktidarın kararıdır. Bunu daha önce gördük, bir kez daha aynı şeyin olmaması için çağrı yapıyoruz. Saliha Aydeniz irademizdir" ifadelerini kullandı.

KARAHALI: FAŞİZMİN OLDUĞU HER YERDE DİRENİŞ HAKTIR
SODAP Eş Sözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı, hiçbir saldırının mücadelenin önünü kesemeyeceğini kaydetti. Faşizmin olduğu her yerde direnişin hak olduğunu belirten Karahalı, "Bu mücadele her koşulda büyüyecek. Biz bu mücadelenin neferleri olarak, her alanda bunun taşıyıcısı olarak bunu yükseltmeye devam edeceğiz" dedi. 

YÜCE: ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ
SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce ise şu ifadeleri kullandı: "Bu baskıların en büyük boyutunu da HDP ve HDP'nin bileşenlerine ve ittifak güçlerine yapıyor. Çünkü iktidar da görüyor ki 2015'ten beri iktidarın faşizmi kurumsallaştırmasına karşı en ön saflarda HDP'li vekiller var. Kadın cinayetlerine karşı, İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasına karşı eylemlerde bütün ezilen ve emekçilerin yanında HDP'li vekiller var. Bu yüzden bu saldırını dozu böyle ve her gün başka vekillerimizin dokunulmazlıklarına ve iradelerine bir saldırı var. Bugüne kadar gördük ki AKP'nin bu saldırıları asla başarılı olmadı. Onlarca vekil arkadaşımız cezaevinde olmasına rağmen, yüzlerce binlerce yoldaşımız tutuklu olmasına rağmen asla demokrasi mücadelesinden, halkların kardeşliği, barış ve emek mücadelesinden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz."