23 Eylül 2024 Pazartesi

Kobanê davası: Kürt sorunu çözülmeden demokratikleşme olmaz

Kobanê Davası'nda savunmasını sürdüren tutsak siyasetçi Sebahat Tuncel, Kürt sorunu çözülmeden ülkenin demokratikleşmesinin mümkün olmayacağını vurguladı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18'i tutsak 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası, Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Duruşma, Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) tutsak eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in savunmasıyla sürdü.

Kürt sorunu çözülmeden Türkiye'nin demokratikleşmesinin mümkün olamayacağının altını çizen Tuncel, Ortadoğu'da Kürtlerin ve Kürdistan coğrafyasının stratejik öneme sahip olduğunu belirtti. Tuncel, "Bugün Ortadoğu'da bir Kürt sorunu varsa, bunda tarihsel rol oynayan İngiltere'dir. İngiltere, İsrail ve ABD hegemonyası, yani üçlü koalisyonunun Türkiye üzerinde baskı rolü ortadadır" ifadelerini kullandı.

Kobanê davasında mahkemenin AKP'den yana olduğunu, AİHM kararlarını yok saydığını ve hukuksuzca hareket ettiğini belirten Tuncel, "Esas amaç maddi gerçeği ortaya çıkarmak değil, gerçeğin gizlemektir. Yine siyasi iktidarın Kürt düşmanı politikalarının sürdürülmesi, AKP'nin aklanması davasıdır.  AKP'nin davaya taraf olması mahkemeyi hukuksuz kılmaktadır ve mahkemeniz müştekinin tarafını tutmaktadır" dedi.

'OHAL KOŞULLARINDA BAĞIMSIZ YARGILAMA YAPILAMAZ'
15 Temmuz gerekçe gösterilerek Türkiye'nin uzun süredir OHAL ile yönetildiğini dile getiren Tuncel, OHAL koşullarında bağımsız yargılama olamayacağını vurguladı. Tuncel, mahkemenin Kobanê eylemleri sırasında hayatını kaybedenlerin ölümünü araştırmak yerine Kürt siyasetçileri yargıladığını ifade etti.

'TEKÇİLİĞE DAYALI SİSTEM AŞILMADAN MEVCUT SORUNLAR DA AŞILAMAZ'
"Tek dil, tek inanç, tek millete dayalı ulus devlet sistemi aşılmadan mevcut sorunlar aşılamaz" diyen Tuncel, şöyle devam etti: "Günümüzde hem ulus devlet hem de kapitalist sistem toplumun ihtiyaçlarına cevap veremiyor. Dünyanın her yerinde mevcut sisteme yönelik bir değişim ve özgürlük arayışı var. Bizler de 'demokratik özerklik, yerel demokrasi' diyoruz. Ama sizler bunu önümüze suç olarak koyuyorsunuz. Biz katılımın, toplum için önemini savunuyor ve bunun Kürt sorununun çözümünde de önemli rol oynadığını söylüyoruz. Kadın sorununda, Kürt sorununda hayati bir sistemdir (demokratik özerklik) diyoruz. Ama siz bizi 'terörist' olarak adlandırıyorsunuz. Biz böyle yönetmek istiyoruz. Bu kürsüde de bunu savunuyoruz."

'KAPİTALİZMİN KRİZİ TOPLUMUN ÇÖKÜŞÜYLE EŞ ZAMANLI'
Finans kapitalizmin geldiği sürecin toplumun çöküşüyle eş zamanlı ilerlediğini kaydeden Tuncel, "Bakın son zamanlarda kara para aklamalar, sarayın ağırladığı fenomenlerin tutuklanması bu yozlaşma ve çürümenin ürünüdür. Finans kapital, ulus devlet üzerinden yükselirken, açlık, işsizlik ve kaotik bir düzeni yaratmaktadır. Dünya çapında kapitalizm bunalımı Türkiye'de ise kendini beyaz Türk faşizmi olarak ortaya koymuştur. Başta Kürt kimliği olmak üzere tüm hak ve özgürlük hareketlerine karşı komplocu beyaz Türk faşizmi gelişmiştir" dedi.

'ÇÖZÜMÜ BİTİRMEYE DÖNÜK ÇOKÇA GİRİŞİM OLDU'
AKP'nin Türkçü, İslamcı ve tekçi merkezi bir politika etrafında yükseldiğini belirten Tuncel, "Sayın Öcalan ile görüşmeler sürerken Dolmabahçe Mütabakatı'ndan sonra masanın devrilmesi de bu tekçi politikayla ilgilidir. Sayın Öcalan'ın barış için uğraştığını ve çözümden yana olduğunu daha önce de ortaya koymuştum. Bu barış talebinin kim tarafından bitirildiğini de belirtmiştim. Çözümü bitirmeye ilişkin çokça girişimler de olmuştu. Örneğin Sayın Öcalan, çözüm sürecinde Paris'te Sakine, Leyla ve Fidan'ın katledilmesini çözüm sürecini bitirmek olarak okumuştu. Tayyip Erdoğan, Urfa'da 'Bunu Fetöcüler yaptı' demişti. Buna rağmen çözüm süreci devam ettirildi ve diyalog sürdü. Süreci boğmak isteyen güç odakları ise açığa çıkarılmadı" ifadelerini kullandı.

'AKP'NİN HEDEFİ KÜRT SİYASETİNİ TASFİYE ETMEKTİR'
AKP'nin hedefinin çözüm değil Kürt siyasetini tasfiye etmek olduğunun açığa çıktığını kaydeden Tuncel, "AKP ve uluslararası güçlerin çıkarına olmadığı için Kürt sorunu çözüme kavuşturulmamıştır. Bugün de burada süren Kobanê Davası bunun sonucudur. Kürt gerçekliğine karşı yürütülen 200 yıllık savaş bugün Cumhur İttifakı eliyle soykırımcı bir yöne doğru evirilmeye çalışılıyor" dedi.

Kürt halkının barışa hazır olduğunu ancak iktidarın faşist karakterinin değişmesi gerektiğini dile getiren Tuncel, "Cumhuriyeti demokratikleştirmeyi talep ediyoruz. Mahkemeniz de bunu bir parçasıdır, alacağınız kararla bu düzene mi dahil olacaksınız yoksa savunmadan ve haklardan yana mı olacaksınız?" diye sordu.

Duruşmaya ara verildi.