1 Ekim 2024 Salı

Kobanê davası görüldü: Kadın özgürlüğü mücadelesine devam edeceğim

Kobanê davasında tutuklu yargılanan Zeynep Ölbeci, tutuk devam gerekçesine bekar olması yer aldığını belirtti. Ölbeci, "Evlenmememin 38 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanmamla ne alakası var" dedi. 

IŞİD'in Kobanê'ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014'te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê siyasi soykırım davasının 12. duruşması Sincan Hapishane Kampüsü duruşma salonunda görülmeye devam etti.

HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu ve Gazeteci Hüseyin Aykol'un da katıldığı duruşmada çok sayıda avukat ve izleyici yer aldı.

Savunmasına devam eden Kürt siyasetçi Zeynep Ölbeci, 15 aydır tutuklu olduğunu ve bunun da AİHM'e aykırı olduğunu belirtti. Gizli tanık Ulaş'ın iddialarının tutukluluk devam kararı için yeterli olmadığını belirten Ölbeci, mahkeme heyetinin de bu nedenle yeni tutuk devam gerekçeleri ürettiğinin altını çizdi. Bunun hem Anayasa Mahkemesi hem de AİHM kararlarının ihlal ettiğini söyleyen Ölbeci, tutukluluk için güçlü şüphelerin oluşması gerektiğini ifade etti ve dosyada gizli tanık beyanları da dahil olmak üzere herhangi bir delil olmadığını vurguladı. "Delilleri kaybetmem mümkün değil" diyen Ölbeci, gizli tanık ifadelerini değiştirme şansının da olmadığını belirterek, bu nedenle tutukluluğunun ölçüsüz ve temelsiz olduğunu kaydetti.

Dünya kadın mücadelesinin kendisi için değerli olduğunu aktaran Ölbeci, "Kadın haklarını savunma çalışmalarımda bütün feminist örgütler, çevreci kadınlar, müslüman feminist kadın örgütler ya da radikal feminist kadınlar, benim için bir ilham kaynağıdır. Kadının binlerce yıllık tarihinin anlamak istiyorum ve bugünün şartlarına göre kadın mücadelesini yükseltmek istiyorum. Kadının demokratik siyaset içerisinde yer alması için yıllardır emek veriyorum. Kadın sorununun muhafazakar ve cinsiyetçi yöntemlerle çözüleceğine inanmıyorum.  Demokratik ve eşitlikçi kadın haklarını savunmaya devam edeceğim. Bunun gerçekleşmesi için yeni, etkili ve yaratıcı politikalar arıyorum. Kadın özgürlüğü için mücadele ediyorum. Bu nedenle siyasetin içindeyim. Toplumda en çok ezilen, yargılanan ve baskılanan sınıf kadındır" dedi.

Ölbeci, "Bu yargılamanın başlangıcından bugüne anlamadığım bir nokta var. Tutuk devam gerekçemde bekar olmam yer aldı. Bekar bir kadını tehdit olarak mı görüyorsunuz? Bunun yerine her gün kadınlara yapılanlara bakın. Yediğimiz yemekten, giydiğimiz kıyafete, gülüşümüze kadar yaptığımız her şey erkeklerin taciz ve tecavüz gerekçesi oluyor. İnsan haklarının içinin bu kadar boşaltıldığı başka bir dönem daha var mıdır, kadın yaşam hakkının bu kadar tartışıldığı başka bir dönem var mıdır bilmiyorum. Benim evliliğim bu mahkemenin neden sorunu oluyor? Bunu anlamak zor ve ne diyeceğimi bilmiyorum. Bu ülkede tüm insanların güven içinde yaşaması için hepimizin sorumlulukları var. Ben de kendi bilgime göre bunu yapmak için çabalıyorum, yaptım da. Birçok kampanya çalışmalarında yer aldım. 'Kimsenin namusu değiliz' kampanyasında da yer aldım. O çalışmalarda hata yapmayayım diye sosyolog ve psikologların seminerlerine katıldım. Kadınların farkındalığı için birçok panele katıldım. Halk içinde çalışmalarını yürüten uzmanların bizlerle paylaşımlarında en çok etkilendiğim konu çocuk evlilikleriydi. Siz bunu sosyolojik bir durum olarak görmüyorsunuz, bu konuyla ilgilenmiyorsunuz ama benim evliliğimle ilgileniyorsunuz. Evlenmememin 38 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanmamla ne alakası var" ifadelerini kullandı. 

Bir kadın olarak siyasette yer almasının kolay olmadığının altını çizen Ölbeci, buna rağmen geri adım atmadığını söyledi.

Ölbeci'nin avukatı Ali Bozan, müvekkiline yöneltilen soruların Ölbeci hakkında devam eden başka bir davayla olduğunu belirtti. Müvekkiline iddia kapsamı dışında soru sorulmamasını talep etti. Talebin ardından ara karar kuran mahkeme başkanı, siyasetçiler hakkındaki delillerin değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek talebi reddetti ve sorularına devam etti.

Ardından konuşan avukat Figen Alp, AKP iktidarının 20 yıldır kadın düşmanı politikalara devam ettiğini ifade ederken, bu politikaların en çok Kürt kadınlarına karşı uygulandığını belirtti. Alp, son olarak kadın mücadelesi içerisinde olduğunu belirttiği Zeynep Ölbeci'nin tahliyesini talep etti.

TJA aktivisti Ayla Akat Ata, Kürt kadın hareketinin illegalize edilmeye çalışıldığını vurgularken, mahkeme salonunda da kadınların illegalize edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Mahkeme başkanına "neden bizi yargılıyorsunuz" diye soran Ata, "Bu ülkenin farklı düşünene ihtiyacı var. Yaşamaya izin vermeyen düzenine itirazımız var. Her iki tarafın cenazesini de taşımak istemiyoruz. Kürt kadın hareketi bugün 'ben varım ve demokratik çözüm mümkündür' diyen hareketin tam da merkezindedir. Biz gerçeğiz" dedi.

"Şiddet yeniden şiddet üretiyor" diyen Ata, çözümsüzlüğün derinleştiğini ve bunun herkes açısından çok büyük zararlar doğuracağını kaydetti. Ata, şunları söyledi: "Bizim ise şiddete teşvik eden hiçbir açıklamamız, faaliyetimiz yok. Ben şiddeti durdurmak için vuruldum. Dünyanın gözü önünde iki taraf arasında kaldım ve vuruldum" diye belirtti. Halklar için kurtuluşun barışta olduğuna vurgu yapan Ayla, çözüm sürecinin kendisi için kutsallık ifade ettiğini söyledi ve "İktidar süreci buzdolabına kaldırdık dedi ama o süreç dolapta öldü" diye ekledi.

Mahkeme heyeti duruşmaya yarına kadar ara verdi.